'Bingöl'de bina
yıkılmamalıydı'
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli
Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu ,
Türkiye'nin her an deprem riski ile karşı karşıya olduğunu yineleyerek
''Bingöl'de 5.7 büyüklüğündeki depremin hiçbir hasara neden olmaması gerekirken
birçok bina yıkıldı'' dedi.
FIP Industriale ve Boğaziçi
Üniversitesi, dün Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü'nde
''Türkiye'de, İtalya'da ve dünyada depreme karşı izolasyon sistemleri'' konulu
konferans düzenledi. Konferansın açılışında konuşan Prof. Dr. Gülay
Barbarosoğlu, yüksek teknoloji kullanımının Türkiye için artık kaçınılmaz
olduğunu ifade etti. Barbarosoğlu, ''Geçen günlerde Sağlık Bakanı ile görüştüm.
Hastanelerde sismik izolasyon kullanmaya kararlılar. Özellikle birinci derece
deprem bölgelerinde yeni inşa edilecek hastanelerde bu sistemleri
kullanacaklarını söylediler. Kültür ve Turizm Bakanı ile yaptığım görüşmede de
İstanbul'un tarihi mirasının depreme karşı korunmasıyla ilgili uluslararası bir
konferans için finansal destek vermeyi kabul etti'' diye konuştu.
Konferansın ilk sunumun yapan BÜ Deprem
Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik , sismik izolasyon
sistemleri olan kurşun kauçuk bileşiminden yapılmış yastıklar ve sürtünmeli
sarkaç uygulamaları hakkında bilgi verdi.
Sismik izolasyon sistemlerinin iyi bir
şekilde kullanılabilmesi için iyi bir deprem şartnamesine ihtiyaç duyulduğuna
dikkat çeken Erdik, ''Depremde tahrip olan Bolu Tüneli 1992 deprem şartnamesine
uygun yapılmıştı. Meydana gelen hasarın nedeni mühendislik uygulamaları değil,
şartnamenin yetersizliğidir'' dedi.
Erdik, dünyada sismik izolasyonun
tarihi yapılarda da kullanıldığını anımsatarak ''San Francisco'daki tarihi
belediye binası bu yöntemle güçlendirildi. Ermenistan'da tarihi bir okul
binasının duvarlarına delik açılarak izole edildi. Dünya Bankası bu projeyi
örnek olarak gösteriyor'' diye konuştu.
Cumhuriyet
|