reklam

İhsan Bilgin'in Yazılarından

Platform 2002 > Konut Alanları > Yazılar

Tarih: 22 Ekim 2002
Yer: Arkitera Forum

20. Yüzyıl Mimarisi
Barınma Kültürünün Hassas Dengeleri İle Nasıl Yüzleşti?
i
İhsan Bilgin

1 2 3 4


Rue de Franklin'de Apartman, Paris, August Perret

 

 

 


Rue de Franklin'de Apartman, Paris, August Perret
İhsan Bilgin Arşivi

 

 

 


Karl Marx-Hof, Viyana, K.Ehn
Fotoğraf: P.Willis, AA Photo Library

 

 

 


Karl Marx-Hof, Viyana, K.Ehn
İhsan Bilgin Arşivi

 

 

 


Karl Marx-Hof, Viyana, K.Ehn
İhsan Bilgin Arşivi

 

 

 


Karl Marx-Hof, Viyana, K.Ehn
İhsan Bilgin Arşivi

 

 

 

Ev, geçen yüzyılın sonuna kadar mimarın faaliyet alanları arasında değildi. Mimarın evle ilgilenmesi, evi tasarlaması için sahibinin şehrin en ayrıcalıklı kesimleri arasında yer alması, ısmarladığı evin de saray, palazzo, villa, malikâne, çiftlik ya da köşk ölçeğinde olması gerekiyordu. İster batı Avrupa'da, ister Akdeniz'in kıyısında, isterse de Anadolu'da olsun tüccarların, esnafların, zenaatkârların, ücretlilerin, yani ortalama insanların evleri yapı zenaatkârlarının yüzyıllar içinde biriktirdikleri alışkanlıklarla yapılıyordu. Süleymaniye, Amasya, Safranbolu, Venedik, Heidelberg, Brugge, Amsterdam gibi şehirlerin o zamanlardan kalma mahalleleri, evlere damgasını vuran bu anonim kalfa mimarisinin tanıklarıdır.

19.yüzyılın ikinci yarısında, birbiriyle kısmen ilişkili iki gelişme mimarı evin tasarımına doğru çekti: Bunlardan birincisi varlıklı bir orta tabakanın, beklentileri eskisinden daha fazla olan bir burjuva sınıfının yaygınlaşması; ikincisi de kentlere yığılan nüfus patlaması idi.

Mimarı konuta yaklaştıran ilk sosyal kategori olan orta tabaka mensupları, eskinin palazzo veya köşk ölçeğindeki evlerini talep edecek bir varlığa sahip değildi. Ancak kalfa mimarisinin anonimliği içinde de yaşamak istemiyorlardı. Yeni burjuva toplumu içindeki ayrıcalıklı konumlarını, evlerinin prestiji ile pekiştirmek, komşularından farklılaşmak istiyorlardı. Bu farklılaşma öncelikle giyim-kuşamla, kullanılan eşyalarla ve de tüketilen yüksek-kültür ürünleri aracılığıyla oluyordu. Ev de bu prestijli eşyaların ve yüksek-kültür ürünlerinin arasına katıldı; hatta onlar arasında ayrıcalıklı bir yer edindi. Tecrübeli zenaatkârların ve kalfaların birikimi bu ayrıcalığı ve prestiji kurmaya, müşterisini kendi sınıfı içinde farklılaştırmaya yetmiyordu. Yeni yüksek-kültürün taşıyıcısı olmaya aday bir formasyona ihtiyaç vardı. İşte mimarlık mesleği 19. yüzyılın sonlarında herşeyden önce bu formasyonun taşıyıcısı olmaya aday olarak genişletti toplumsal faaliyet alanını. Kalfalar ve müteahhitler tarafından yapılagelmekte olan apartman mimarisinin alternatiflerini üretti. Auguste Perret'nin Paris'teki apartmanı bu eğilimin görkemli örneklerindendir. Perret'nin apartmanı kalfalara ve müteahhitlere alternatif olmaktan öte, onlara alternatif olma iddiasındaki dekoratör formasyonlu mimarların alternatifidir. Çünkü prestij için farklılaşma talebi mimariyi aynı zamanda da bir dejenerasyona sürüklemiş, mimarinin klasik disiplinini keyfi kompozisyon oyunlarına hapsederek içini boşaltmıştı. İşte Perret'nin apartmanı farklılaşmaya çalıştıkça birbirine benzeyen bu cephe dekorasyonlarına mesafe koyuyordu herşeyden önce. 

Sağlam ve disiplinli mekan kurgusunu, apartman mimarisinin yeni malzemesi betonarme çerçeve ile okunaklı kılarak, mimarlık disiplininin ölçek ve ifade bilgisini kullanarak farklılaşıyordu çevresinden ve döneminden. Farklılaşmayı içi boşalmış, başlangıcını unutmuş biçim oyunlarıyla değil, mimari disiplinin iç mantığından türetmişti. Yüzeyindeki Art-nouveau rölyefleri Alexandre Bigot tarafından yapılan bu apartman 1903'ten beri halâ Paris'in en prestijli binalarından biri olarak varlığını sürdürüyor Rue Franklin'in üzerinde. Perret'nin daha sonra Rue Raynouard üzerinde yaptığı apartman, 1903'teki binasının büyüsünü ölçeğine ve cephesindeki kabartmalara borçlu olmadığının kanıtıdır. Mimari konsept iyice irileşmesine ve sadeleşmesine rağmen çekiciliğini sürdürmektedir.

Evi mimara, mimarı da eve yaklaştıran ikinci gelişme kırdan kente göç ve nüfus patlamasıdır. Tarihte eşi görülmedik boyutlara varan bu yeni ve düzenli konut gereksinimi zenaatkarların egemen olduğu konut piyasası tarafından karşılanamıyor ve konut sorunu 19. yüzyıl sanayi toplumlarının başlıca sosyal sorunu haline geliyordu. 20. yüzyılın başında konut sektörü köklü bir dönüşümün eşiğindeydi. Bu dönüşümün ilk ve en güçlü belirtisi inşaat ölçeğindeki sıçramaydı: Teker teker yapılan apartmanların yerini bütünü tek seferde tasarlanan ve yapılan yerleşmeler aldı. Üretim ölçeğindeki bu sıçrama cadde-sokak-bina-düzeninden inşaat teknolojisine, evin içindeki odaların düzeninden mutfak ve banyonun donatısına kadar bir dizi yeniliği de mümkün kıldı. 20. yüzyıla kadar evleri yapmış olan küçük müteahhitlerin ve zenaatkârların deneyimi bu köklü değişimi gerçekleştirmeye yetmiyor, "taze" bir kuvvet gerekiyordu. Bu "taze" kuvvet yine mimarlık formasyonu olacaktı. Klasik formasyonunu yineleyen ve yeniden-üreten değil, kendisini de yeni problemlerin perspektifi içinde yenileyen bir mimarlık formasyonu olacaktı bu "taze" kuvvet. Mimarlık formasyonunun yüzyıl boyunca cevabını arayacağı ve kendisini bu arayış içinde yenileyerek derinleştireceği başlıca sorunsallardan biri de, bu ölçekteki bir girişimin tek seferde biçimlendirilmesine ilişkin olacaktı. Ve de bu ölçekteki yerleşmelerin içinde yer alacak tek tek konutların eskisinden farklı olarak nasıl biçimleneceklerine, nasıl çeşitleneceklerine ve farklılaşacaklarına.

1 2 3 4

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

iBu metin, XXI Tepe Mimarlık Kültürü Dergisi'nin Mayıs-Haziran 2000'de yayınlanan 2. sayısında yayınlanmıştır (s.110-116)

Platform 2002

Platform 2002

Konut Alanları

Forum

Yazılar

Fotoğraflar

Linkler

Toplantı Kayıtları

Video Görüntüleri

Toplantı Salonu

Katılımcılar

İhsan Bilgin

Yiğit Gülöksüz

Murat Güvenç

Hakan Kodal

Nevzat Sayın

Yıldız Sey

Han Tümertekin

Levent Turan

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz