İstanbul'dan insan manzaraları
İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği'nin (İFSAK) 1-30 Kasım
tarihleri arasında düzenlediği 17. İstanbul Fotoğraf Günleri kapsamında
Ömer Orhun fotoğraflarını izleme olanağı bulacağız. 2-14 Kasım
tarihleri arasında, Taksim Sanat Galerisi'nde sergilenecek olan fotoğraflar
Orhun'un üç yıllık çalışmasının sonuçları.
Bu yılki Fotoğraf Günleri'nin ana teması ''Kent'' olarak belirlendiğinden,
tüm etkinlikler de bu temaya göre hazırlandı. Etkinliklerde Türk fotoğrafçıların
yanı sıra yabancı fotoğrafçıların çalışmaları da yer alıyor.
Etkinliklere İsveç'ten katılan Kent Klich, Danimarka'da yaşayan eroinman
bir hayat kadınının hayatından kesitler sunarken Yunanistan'dan Sophia
Markantonaki ''Metroda Yolculuk'' , Makedonya'dan Boro Rudic ise ''Beth'' başlıklı
çalışmalarıyla katılıyor.
Orhun da ana teması ''Kent'' olarak düzenlenen fotoğraf günlerinde ''Ömer
Orhun Sergisi'' başlığı altında bize sunduğu fotoğrafların çekimleri için
İstanbul'u seçmiş.
Özellikle de, İstanbul'un, insanların yoğun olarak bulunduğu, hayatın
karmaşasına, kimi zaman neşesine, kimi zaman korkusuna sahne olan Beyoğlu'nun
ve Eminönü'nün sokaklarında görüntülediği insan manzaralarını bize
sunuyor. Fotoğraflarında yer alan görüntüler ise çok iç içe olduğumuz
davranışların, objektiften bize aktarılması. 3. kişisel sergisini açan
sanatçı, Yıldız Üniversitesi Tasarım ve Sanat Fakültesi Fotoğraf ve
Video Bölümü'nde eğitmenlik yapıyor.
Aynı zamanda Hint müziği ile de ilgilenen sanatçı, aslında hayatın çarpıklığı
içinde müzikte yakaladığı ritmi fotoğrafta da yakalamış.
20 yıllık bir fotoğraf geçmişi olan Orhun, yaşamın içindeki espriyi
40x60 ve 60x100 ölçülerinde 30 siyah-beyaz fotoğrafla fotoğrafseverlere
aktarıyor.
Orhun'un fotoğrafları belli bir ekole bağlı değil. Bundan dolayı Orhun,
''Fotoğraflara bakarken fotoğrafların içeriğinden çok fotoğrafçının
aklını görmek beni heyecanlandırıyor, bu fotoğraflarda herhangi bir mesajım
yok, makineyi başka bir tarafa tutuyorum, gene de aklımın fotoğrafını çekiyorum.
Bu sergi benim otoportrem diyebilirim'' diyor.
''Fotoğrafı öğrenirken önce akademik kompozisyonu öğreniyoruz ve öğretiyoruz.
İyice öğrendiysek artık çekerken benim için 'akademik kompozisyon' neyi
yapacağımı değil, neyi yapmayacağımı gösteren bir bilgi. Fotoğraf çekerken
rahat olmak yeterli oluyor.''
01 Kasım 2001 Cumhuriyet
Cumhuriyet
Gazetesine burayı tıklıyarak abone olabilirsiniz.
|