Bedri Baykam’ın "Dişi
Entrikalar" sergisi
Hiçbir şey ama her şey olduğunu
iddia ederken ona sakın gülmeyin. Çok ciddi Bedri Baykam. Türkiye’deki
‘art niyetli’ takipçileri için ‘hiçbir şey’ sayılabilecek bir
eforla, yıllardır ‘her şey’ini ortaya koyuyor. Yazılar, kitaplar,
konferanslar, sergiler, dergiler, ‘happening’ler... Doğru ya da yanlış,
etik ya da patetik, herşeyin hesabını, formunu ve çetelesini tutuyor, tuttu
mu bırakmıyor. En ince ayrıntısına kadar hesap vermesini de biliyor.
Bu kez yine, en ‘vurucu’ sergilerinden birini hazırlayan sanatçı, on yıllardır
algıladığı ve sergilerinde peyderpey içselleştirdiği ‘kadın’
olgusunu tüm estetiği ve derinliğiyle Atatürk Kültür Merkezi’nde
sergilemeye layık bulmuş görünüyor. Bu mekân tercihi, sakın İstanbulluların
önünde en çok buluştuğu bir randevu noktasını, içinde buluşabilecekleri
bir aşamaya getirmek için olmasın?
Bedri Baykam, "Dişi Entrikalar" başlığı altındaki sergide asılı
duran 46 büyük çalışmasında, öyle kafası hiç karışmadan, ‘ortaya
karışık’ birşeyler yaptırmayı pek seven ‘bir kısım’ günümüz
sanatseverine ‘karışık teknik’ eserlerini armağan ediyor. Yapay çim,
dijital fotoğraf baskısı, yağlıboya, plastik döşemeler, kağıt halılar,
pirinç ve çinko levhalar... Sanatçı bu kez farklı bir teknik de deniyor;
fotoğraf çekimlerini yaptığı modellerinin görüntülerini inkjet baskıyla,
üstüste getirerek tuvale aktarıyor.
‘İç mekân’ların mahremiyeti
"Cinnamon Candida", "Yüzünde Ruj Lekesi Vardı",
"Rinsomatik Tuzak", "Holly Girl", "Bir Zamanlar
Lisa...", "Helena’nın Zaman Makinesi" ve "Graffiti
Girl" gibi isimlerden oluşan eserler, bir anlamda sanatçının ‘kadınlar
dünyası’nda gizlice tuttuğu bir günlüğü andırıyor. Baykam’ın bu çalışmaları
belli ki iç mekânlarda utangaçça soyunan kızların asıl ‘iç mekânlarına’,
yani mahremiyetlerine gözünü dikiyor. Sanatçının öteki eserlerinde ise
‘yol’, ‘su’ ve ‘deniz’ gibi bildik manzaraların ‘aşırı’laştığı
bir anlayış hüküm sürüyor.
Bir ‘Bedri By Cam’ filmi!
Baykam’ın sergisiyle aynı adı taşıyan ‘Video Art’ çalışması ise,
1980’lerin başında California College of Art & Crafts’da aldığı
sinema eğitiminden izler taşıyor. 50 dakikalık yapım içerdiği türlerarasılıkla
da sanatçının anarşist estetik anlayışının bir uzantısı niteliğinde.
Tamamı ‘Bedri By Cam’ yöntemiyle kotarılan film, belgeselle kırmızı
noktayı, soyut görüntülerle somut komikliği, trajikomediyle sarhoşluğu
‘evlendirmeden’ edemiyor. Solarize efektler, ‘uygunsuz’ diyalog ve görüntülerin
bir sanatçı ‘zapping’i tadıyla sanatsevere sunulduğu yapıtta, "Dişi
Entrikalar" sergisinin ‘top model’i, Olivia’nın yanı sıra sanatçının
Erje Ayden, Ertekin ve Ben Vautier gibi meslektaşları ve dostları da yer alıyor.
"Dişi Entrikalar" sergisi, Baykam’ın sanat ajandasında
2002’ye damgasını da vurmuş görünüyor. 4 Haziran’da Paris’te,
Galerie Lavinges - Bastille’de açılacak olan serginin ikinci durağı ise 27
Eylül itibariyle Ankara’daki Galeri Siyah Beyaz olacak. Bu arada serginin
Internet üzerindeki seçkin edebiyat ve sanat sitelerinden
‘www.ReadFrank.com’dan da takip edilebileceğini müjdeleyelim.
Milliyet
|