Haberler
Ocak 2002 

Bedri Baykam’ın "Dişi Entrikalar" sergisi

Hiçbir şey ama her şey olduğunu iddia ederken ona sakın gülmeyin. Çok ciddi Bedri Baykam. Türkiye’deki ‘art niyetli’ takipçileri için ‘hiçbir şey’ sayılabilecek bir eforla, yıllardır ‘her şey’ini ortaya koyuyor. Yazılar, kitaplar, konferanslar, sergiler, dergiler, ‘happening’ler... Doğru ya da yanlış, etik ya da patetik, herşeyin hesabını, formunu ve çetelesini tutuyor, tuttu mu bırakmıyor. En ince ayrıntısına kadar hesap vermesini de biliyor.

Bu kez yine, en ‘vurucu’ sergilerinden birini hazırlayan sanatçı, on yıllardır algıladığı ve sergilerinde peyderpey içselleştirdiği ‘kadın’ olgusunu tüm estetiği ve derinliğiyle Atatürk Kültür Merkezi’nde sergilemeye layık bulmuş görünüyor. Bu mekân tercihi, sakın İstanbulluların önünde en çok buluştuğu bir randevu noktasını, içinde buluşabilecekleri bir aşamaya getirmek için olmasın?
Bedri Baykam, "Dişi Entrikalar" başlığı altındaki sergide asılı duran 46 büyük çalışmasında, öyle kafası hiç karışmadan, ‘ortaya karışık’ birşeyler yaptırmayı pek seven ‘bir kısım’ günümüz sanatseverine ‘karışık teknik’ eserlerini armağan ediyor. Yapay çim, dijital fotoğraf baskısı, yağlıboya, plastik döşemeler, kağıt halılar, pirinç ve çinko levhalar... Sanatçı bu kez farklı bir teknik de deniyor; fotoğraf çekimlerini yaptığı modellerinin görüntülerini inkjet baskıyla, üstüste getirerek tuvale aktarıyor.

‘İç mekân’ların mahremiyeti
"Cinnamon Candida", "Yüzünde Ruj Lekesi Vardı", "Rinsomatik Tuzak", "Holly Girl", "Bir Zamanlar Lisa...", "Helena’nın Zaman Makinesi" ve "Graffiti Girl" gibi isimlerden oluşan eserler, bir anlamda sanatçının ‘kadınlar dünyası’nda gizlice tuttuğu bir günlüğü andırıyor. Baykam’ın bu çalışmaları belli ki iç mekânlarda utangaçça soyunan kızların asıl ‘iç mekânlarına’, yani mahremiyetlerine gözünü dikiyor. Sanatçının öteki eserlerinde ise ‘yol’, ‘su’ ve ‘deniz’ gibi bildik manzaraların ‘aşırı’laştığı bir anlayış hüküm sürüyor.

Bir ‘Bedri By Cam’ filmi!
Baykam’ın sergisiyle aynı adı taşıyan ‘Video Art’ çalışması ise, 1980’lerin başında California College of Art & Crafts’da aldığı sinema eğitiminden izler taşıyor. 50 dakikalık yapım içerdiği türlerarasılıkla da sanatçının anarşist estetik anlayışının bir uzantısı niteliğinde. Tamamı ‘Bedri By Cam’ yöntemiyle kotarılan film, belgeselle kırmızı noktayı, soyut görüntülerle somut komikliği, trajikomediyle sarhoşluğu ‘evlendirmeden’ edemiyor. Solarize efektler, ‘uygunsuz’ diyalog ve görüntülerin bir sanatçı ‘zapping’i tadıyla sanatsevere sunulduğu yapıtta, "Dişi Entrikalar" sergisinin ‘top model’i, Olivia’nın yanı sıra sanatçının Erje Ayden, Ertekin ve Ben Vautier gibi meslektaşları ve dostları da yer alıyor.

"Dişi Entrikalar" sergisi, Baykam’ın sanat ajandasında 2002’ye damgasını da vurmuş görünüyor. 4 Haziran’da Paris’te, Galerie Lavinges - Bastille’de açılacak olan serginin ikinci durağı ise 27 Eylül itibariyle Ankara’daki Galeri Siyah Beyaz olacak. Bu arada serginin Internet üzerindeki seçkin edebiyat ve sanat sitelerinden ‘www.ReadFrank.com’dan da takip edilebileceğini müjdeleyelim.
Milliyet

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz