reklam

Haberler
Nisan 2002 

Keçileri kutsayan ressam

Ressam Lütfü Cülcül, Antik Sanat Galerisi’nde açtığı son solo sergisinde şair Can Baba’nın mekânı Datça ile ilgili izlenimlerini izleyiciyle paylaşıyor. Datça’nın plastik dille nasıl ifade edildiğini görmek isteyenlere...

Günlerce gerdiğim yaydan fırlamıştır ok! Tuvalle adeta didişir, savaşırım," diyor ressam Lütfü Cülcül. Son yapıtlarında da bu didişmenin hikâyesini renkçi ve lekeci bir tavırla anlatıyor. Cülcül, 1949 Sivas Zara doğumlu. Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu. Bilgisayar kurdu ressam bir erkek çocuğu babası. Oğlu sayesinde 90’lı yılların başında ressamlar henüz web sitesi nedir bilmezken, o resimlerini Internet üzerinden pazarlamaya başladı. Böylelikle resmi, kendi kendine dünya pazarında yerini buldu. Uzunca bir süre Dadyadost Sanat Galerisi’yle çalışan Cülcül, resim serüvenini bir savaşa benzetiyor ve bu savaşı şöyle tanımlıyor:
"Ellerimle, parmaklarımla hatta tüm bedenimle sürerim boyayı tuvale. İki düşman gibiyizdir bazen, ben ve tuval. Ben kazanınca o uysallaşır, dostum olur. Parmaklarımın ucuyla dokunduğumda, titrediğini hisseder, huzur bulurum. Bazen o direnir bana, savaş sürer gider..."

Lütfü Cülcül’ün son dönem resimlerinin sergilendiği Antik Sanat Galerisi’ndeki duvarlara asılı resimlerin çoğu Datça’da, rahmetli Can Yücel’in mekânında yapılmış. Bu yüzden Cülcül, bu sahil kentinin tüm özelliklerini tuvallerine sığdırmaya kalkışmış. Özellikle de Datça’nın her türlü patikasında, denize dik yokuşlarında ya da uçurumlarında bir an olsun tökezlemeyen keçileri... Cülcül, bu Datça’nın isimsiz inatçı kahramanlarını tuvale aktarırken onları adeta kutsamış. Beyaz bir keçinin tüm kenti ayakları altına aldığı tablo bu durumu en güzel anlatanlardan sadece biri. Diğer resimlerde de ressamın kendi kendiyle yaptığı savaşa, Datça’nın vahşi doğası ve sürprizli kırmızı çiçekleriyle nasıl alabildiğince izin verdiğini görüyoruz. Mart 2002 tarihli yazısında sanat tarihçi Dr. Kıymet Giray da Cülcül’ün Datça izlenimlerine dikkat çekiyor:
"Cülcül tuvallerinde lekeler simgelere, simgeler kent görünümlerine dönüşür. Datça sahilleriyse, Cülcül lekelerine tutsak olur. Lirik şiirsel peyzajlara... Kimi zaman bir keçi, bazen kırmızı çiçeklerle lekelenen bir çalı, yer yer bir balık, çoğunlukla insanlardır Datça görünümleri. İçinde nefes alınan, yaşanan ancak uzaktan çok uzaktan izlenen görünümlerdir."

26 Nisan’da Ankara’da ikincisi gerçekleşecek Ankara Sanat Fuarı’na da galerisi Antik Sanat Galerisi’yle katılacak Lütfü Cülcül, sonra Datça’ya geri dönüp resim yapmaya devam edecek. Eğer ünlü şair Can Yücel’in son dönem şiirlerine konu, kendine de mesken ettiği Datça, plastik bir dille nasıl anlatılır merak ediyorsanız ya da yazı iple çekiyor, askılı tişörtlerinizi dolaptan çıkarıp onlara bakıp duruyorsanız, bu denizi bol, balığı bol, ışığı ve kırmızısı cesur sergiyi kaçırmayın. Unutmayın keçiler sizi sergi boyu koruyacaktır.
Milliyet

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz