Galatasaray'da bir ışık lunaparkı
Kurucu
Koçanoğlu, 'Işıklı Geçmiş Zaman' sergisinde geçmişten gelen nesne ve anıları
hayal gücüyle aydınlatıyor.
Şu sıralar hayli soğuk günler geçiren İstanbul'da, masumiyetiyle insanın
içini ısıtan, taşıdığı ironi duygusuyla sıkıntıları bertaraf
edebilecek, melankolik bir sergi yer alıyor. Galeri Apel'de 'Işıklı Geçmiş
Zaman'ı yorumlayan genç sanatçı Kurucu Koçanoğlu, kendi hayat öyküsünden
yola çıkan heykellerden oluşan ilk sergisiyle karşımıza çıkıyor.
16 Mart'a kadar sürecek sergideki eserlerin tümü, şehir elektriğinden
beslenen nostaljik heykel-düzenlemeler biçiminde kendisini gösteriyor.
Heykellerin aydınlığıyla gezilen sergide, tekerlekleri ışıktan 'ayaba',
çocukluğumuzun üç tekerlekli bisikletlerini yâd eden 'ışıklet', yine
ışıktan ipiyle bir salıncak ile 'aya merdiven', 'yıldızları saymak' ve
'arkası yarın' gibi çalışmalar ilk anda dikkat çekiyor. Bir 'yetişkin
lunaparkı'nı çağrıştıran sergi ayrıca, malum 'hayat gaile'sinin ilk
anlarında, birbiriyle yarışan spermler arasında 'birinci' gelen şanslı
varlıktan, aydınlık topaçlara, çırılçıplak aydınlığıyla göz yakan
akşamsefalarından, çevrilmek için can atan ışıktan çembere kadar derin
bir evreni kucaklamayı başarıyor.
Sanatçı, 'Işıklı Geçmiş Zaman'ın hepimizin içinden geçtiği bir döneme
işaret ettiğini söylüyor: "Işıklı geçmiş zaman, aynı zamanda yalnızca
kendi ışıklarını yansıtan birer duygu nesnesine dönüşmüş bir bellek
kutusu. Benim için dönen yalnızca topaçtı. Daha sonraları öğrendim dünyanın
da döndüğünü..." Koçanoğlu sergisini oğlu Barış'la aynı
duygulardan beslenerek oluşturduğunu da ekliyor sözlerine.
Radikal
|