Sırtı dönük yalnız kadınlar
Filiz
Tokcan, Milli Reasürans Sanat Galerisi'ndeki resimlerinde sırtı dönük kadın
figürlerine yer veriyor. Tokcan'ın figürleri, bireye toplumsal rollerden sıyrılıp
kendi iç dünyasına yönelmesi için çağrıda bulunuyor
Son zamanlarda, özellikle kentli insanın dilinden düşmeyen 'yalnızlık',
Filiz Tokcan'ın paletinden tuvale ulaşıyor. Tokcan'ın 'yalnızlık' teması
üzerine yaptığı resimler Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde sergileniyor.
Tokcan'ın sözünü ettiği hüzünlü bir yalnızlıktan öte 'seçilmiş bir
yalnızlık'. Kendi başınalığı, iç dünyaya yönelişi temsil ediyor.
Giyinik, çıplak, tek başına ya da kalabalık içinde betimlediği kadın figürleri
toplumsal kodlamaların sınırlılıklarına hapsolmuş, iletişimsizlikten
mustarip; ancak asla dış dünyaya kapalı değiller. Olan bitenin farkındalar
ve bu 'farkındalık'a tepki gösteriyorlar. Nasıl mı? İzleyiciye ve belki
herkese arkalarını dönerek...
Filiz Tokcan, "Arkası dönük figürler, aslında kendi içlerine bakıyor,
toplum içinde onlara verilen birtakım rollerin dışında durup kendileriyle
bir iç hesaplaşma içindeler" sözleriyle yapıtlarında yer alan kadınların
aslında hiçbir cinsiyeti ya da kimliği temsil etmediğini, onların 'herkes'
olduğunu da vurguluyor.
Filiz Tokcan'ın, çıplak figürleri ise söz konusu verilmiş rollerden sıyrılmaya
işaret ediyor.Evin bir köşesinde, giydirilmiş cansız mankenlerin karşısında,
bir kafeteryada ya da sokak aralarında gördüğümüz kadın figürlerinin her
biri, görünen ve yaşanan gerçek dünyaya 'dışarıdaki' olarak bakıyor.
Serginin sonunda, merdivenlerin hemen bitiminde yer alan ayna ise izleyiciyi
kendisiyle yüz yüze getirirken, arkası dönük kadınların aslında neye işaret
ettiğini son bir kez daha vurguluyor.
Resimleri aracılığıyla izleyicileri durup düşünmeye, kendileriyle
hesaplaşmaya ve yüzleşmeye çağıran Tokcan, "Ne zaman ki insanlar
kendi iç dünyalarına dönerler, o zaman farklı yerlere ulaşılabilir, daha
farklı anlaşmalar yapılabilir" diyor.
Radikal
|