Ölüme direnen apartman
Metro inşaatının gazabına uğrayan Belvü Apartmanı,
üç sanatçının yapıtlarına son kez ev sahipliği yapıyor. Ağır hasarlı
apartman, içindeki eserlerle birlikte bu ay sonunda yıkılacak.
'Büyükşehir çalışıyor.' Bu slogana hemen her gün rastlansa da, yarattığı
olumlu atmosfer bazen tersine dönebiliyor.
Beyoğlu Tünel civarındaki Nuru Ziya Sokak üzerinde bulunan 70 yıllık
'Belvü' (Fransızca 'Gü-zel Manzara' anlamını taşıyor) Apartmanı, adını
hak eden tarihi yarımada manzarası ve kendini ancak taşıyabilen ahşap
balkonuyla, 'Büyükşehir'in neden olduğu bir Metro kazısı hasarı nedeniyle
son günlerini sayıyor.
Tepeden tırnağa yarıldığı için yıkım kararı alınan apartmana 'üslenen'
üç genç sanatçı, Ceren Oykut, Zeyno Pekünlü ve Ari Alpert ise binanın çatı
katında yarattıkları eserlerle, eylül sonunda gelmesi beklenen yıkım öncesinde,
bu apartmanın hafızasını ölümsüzleştirmeye çalışıyor.
Belvü Apartmanı'nın en alt katında Ceneviz tonozları bulunuyor ve bu
tonozların üzerine tahmini olarak 1930'lu yıllarda bir Rum evi inşa edilmiş.
Yapı daha sonraki yıllarda, birtakım değişikliklere uğrayarak bugünkü
halini almış. 17 Ağustos depremini hafif hasarla atlatan apartman, aynı yıl
alt sokağında başlayan metro inşaatına ise aynı ölçüde dayanamamış ve
bu inşaattan ötürü ağır hasar görmüş.
Bunun üzerine, binanın 2002 yılında boşaltılmasına ve yeniden inşasına
karar verilmiş.
İşte Oykut, Alpert ve Pekünlü de bu aşamada devreye giriyor. Sanatçılar
bundan üç yıl önce de, Gümüşsuyu'nda yıkılacak başka bir apartmanda 35
kişinin katılımıyla 'Apartman Projesi'ni ve Anabala Han'da dört kişiden
oluşan bir grupla Dükkân Dövmeciyan Projesi'ni gerçekleştirmiş.
Onlar yarattıkları bu projelerle 'mekâna girdikten sonra mekânın ve sürecin,
içeride oluşturacakları işlere yön vermesine izin vermesini' ve proje sona
erdiğinde, çalışmalarını 'mekânla aynı kaderi paylaşmak üzere terk
etmeyi' amaç haline getirmişler.
Nitekim üç yıl önceki apartman da, içindeki eserlerle birlikte yıkılmış
ve Dükkân Dövmeciyan'daki çalışmalar, sanatçılar mekânı terk ettikten
sonra yağmalanmış/çöpe gitmiş.
Ceren Oykut ve Zeyno Pekünlü, geçen yılın aralık ayından beri Belvü
Apartmanı'nın çatı katında birlikte çalışıyor. Üçüncü sanatçı Ari
Alpert ise projeye daha sonra katılmış. İkisi Mimar Sinan Üniversitesi
Resim Bölümü, diğeri ise ABD'de sanat eğitimi görmüş olan sanatçıların
gravür, çivi, origami, karışık teknikteki resim ve desenler ile kumaş ve
su kullanarak ürettikleri resim ve yerleştirmeleri içeren bu dramatik sergi
20 Eylül'e kadar, cuma, cumartesi ve pazar günleri saat 14.00 ve 19.00 arasında
açık.
Sanatçılar, binanın yıkımına tam olarak hangi tarihte başlanacağının
belli olmadığını vurgularken, ancak kendilerine 'çok yakında' dendiği için
ayın yirmisinde binayı terk etmeyi düşündüklerini açıklıyorlar.
Oykut, Pekünlü ve Alpert'in, Yasemin Toksoy'un da katılımıyla, iki sayısını
çıkardıkları 'Belvü Fanzin' dergisini getiren proje, derginin çıkışıyla
bina yok olduktan sonra da devam edecek.
Son kertede 'ölümlü dünya'nın, belki de bir daha asla göremeyeceğiniz
güzelim İstanbul manzarasında bu yapıtları izlemek, bu şehre özgü nadir
fırsatlardan biri gibi görünüyor.
Bu minvalde 'dünya gözüyle' riske girerek Belvü Apartmanı'na adım atmanıza
yol açabilecek bu tehlikeli sergi, duygusal içeriği ve samimi üslubuyla
İstanbul'da yalpalayan baş döndürücü ölüm ve ölümsüzlük çelişkisini
'kapak konusu' yapmış üç boyutlu bir fanzini andırıyor.
Radikal
|