reklam

Haberler
Ekim 2003

"Sınırları Aşmak" Bir yerlerde ve Burada...

Londra'da yaşayan ve farklı kültürlerden gelen sanatçıların performans, video ve enstalasyon gibi farklı görsel yaklaşımlarını bir araya getiren uluslararası güncel sanat etkinliğinin küratörlüğünü aynı zamanda katılımcı sanatçı da olan Gülsen Bal üstleniyor.

Sergi; malzeme-estetik parametreleri içerisinde sınırlı ve yerleşik olmayan kimlik(siz)leşmeyi içeren "taktiksel oluşum"un yerinden oynatılmış kimlik olgusunu ve kültürler arasında ortaya çıkan sınırları vurgulayor. "Sınırları Aşmak" sergisi, farklı kültürlerin geçiş biçimlerini ve kültürel formatların dönüşümünü, bu formatların 'diğeri' ile olan ilişkisi sorgulayan bir eleştiri platformu yaratmayı amaçlıyor. Diğeri ve diğeri ile kendinde kimliklendirilen ayna imajının sembolik gerçeklik nosyonunun sınırlarında inşa edilen bu bölünmeye karşı, çok kültürlülüğü fiziksel ve sosyal yerleşimler bağlamında çokluğa ait olmanın ontolojik sorunları olarak ele alıyor.

Bu bağlamda "Sınırları Aşmak" sergisi, kültürlerin 'içerdiği' özgünlüğün ve bölgeselliğin ilanı ile, sınırlı ve yerleşik kültürler arasındaki farklılıkların olasılığını irdeliyor ve kültürel temsilin geçiciliğini eleştirel biçimde ele alıyor. Burada kültür "kopuşumsal/bileşimsel" bir sentez temelinde sorgulanırken, bizi bu geçicilik aracılığıyla öteki kavramına götürüyor. Temsil edilemezin çokluğu altında yatan bu soruları eleştirel bir projeye doğru yönlendirmek istiyor.

Sanatsal Proje Olarak "Sınırları Aşmak" Bir yerlerde ve Burada ...

Elena Cologni, 'Tracing' adlı canlı video performansı aracılığıyla; izleyicinin algıladığı biçimiyle, canlı gösterinin anında verilen belgeseliyle (ki bu 'o anının' şekillenmesidir) 'kamusal ve özel ' ile 'hazır bulunma ve temsil' arasındaki alış verişi pekiştirmekte. Sanatçı, ayrıca Derrida'nın 'farklılık' kavramıyla ilişkili olarak, etkinliğin algılanmasının 'o' anki geçişiyle 'canlı zaman mesafesini' yaratmakla, belleğin oluşum metodu ile performansın üretimi arasındaki koşutluğa ayna tutuyor.

Gulsen Bal'ın 'vilified as Other' adlı video enstalasyonunda beliren önerme paradoksal olarak ötekiyle hem birlikte hem de ondan ayrı olarak onun mekanını oluşturuyor. 'Kendi'nin sınırı ve onun bir bağlam içinde varoluşu ile ikame etme süreci, kaygan bir mekan ve kimlik duyumu arasında görülüyor. Farklılık burada kesin söylemek gerekirse, sadece varlıklar arasında basit bir harici fark ve sadece birini ötekinden ayırma biçiminde algılanmakla kalmıyor aynı zamanda varlığın kendine özgü farklılığı olarak da okunuyor.

'Palladium' adlı enstalasyon çalışmasında Karl Ingar Røys, gerçeklikte kaybolmuşluk nosyonunu ön plana çıkartarak zamanın sıfıra yaklaştığı yerde interaktif yaklaşımın birbirine geçtiği 'gerçeklik' ve 'gerçeklik duygusu' arasında ki sınırı irdelerken Silvia Erdem, 'Negation' adlı video enstalasyon çalışmasında, algılamanın karanlık alanını bilimsel kurallarla sufizmin mistizmini oluşturduğu uzamsal/geçici alanda bir araya getiren teorik/pratik kaygısını 'oyun' nosyonu içersinde görsel bir dile dönüştürerek dijital ortama taşıyor.

Farklı disiplinlerle farklı malzemeler kullanarak konuya yaklaşan sanatçılar; bütünselliğin doğuşu sorunundaki temsil edilemeyeni temsil eden mekansızlığın sorgulanmasında eleştirel bir projeyle tartışma geliştirmeye çalışacaklar.
Arkitera

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz