Yarışmalar

Beyoğlu, Nereye? Fikir Projeleri Yarışması ve Charrette

Son Başvuru Tarihi: 09 Mayıs 2006
İletişim
Adres: Arkitera Mimarlık Merkezi Cemil Topuzlu Caddesi, İş Bankası Blokları, A Blok Daire 8, 34726, İstanbul
Telefon: 0216 355 07 22
Faks: 0216 386 94 30
Web Sitesi: www.arkitera.net
Yarışma SonuçlarıÜç eşdeğer ödüle layık görülen yarışmacılar: 
Ayşegül Akgül 
Ayten Başdemir 
Didem Yavuz

Üçüncü Aşamada elenen yarışmacılar:

Yelda Gin

İkinci Aşamada elenen yarışmacılar: 
Mehmet Emre Arslan

İlk aşamada elenen yarışmacılar: 
Hülya Mustafaoğlu 
Hasan Erdem Adalı 
Rümeysa Sağlam 
Murat Başımoğlu

Jüri raporuna ulaşmak için tıklayın.Yarışma Bilgileri

İki aşamalı bir süreç olan bu yarışmanın ilk aşamasında, İstiklal Caddesi ekseninde ve civarında nelerin değişeceğini ve değişmesi gerektiğini, nelerin değişemeyeceğini ve değişmemesi gerektiğini en iyi ifade eden 12 kişi ikinci aşama olan bir buçuk günlük bir charrette* çalışmasında yarışacaklar. Bu aşamada katılımcılar, ifade ettikleri ortamın şartları içinde İstiklal Caddesi üzerinde kendilerinin belirleyeceği ölçek ve sınırlar içinde, bu sefer daha somut bir mimari çözüm üretecekler. Bu aşamada jürinin belirleyeceği çözümlerden üçü oy çokluğu ile ödüllendirmek üzere seçilecek.

Yarışmacılardan özellikle ilk aşamada alışılagelen formatta bir kentsel dönüşüm projesi, şehircilik projesi veya yaya bölgesi düzenleme projesi beklenmemektedir. Özetle yarışmanın ilk aşamasında katılımcılardan, charrette sırasında mimari çözüm üretecekleri 2057 yılındaki ortamın en iyi şekilde ifade edilmesi istenmektedir. Bu ortamın kurgulanmasında yarışmacılar tamamen serbesttir ancak güncel ya da geçmiş akımlara doğrudan referans veren bir bilim kurgu seti beklenmediği bilakis jürinin; bu ortamın kurgulanmasında nedenlerini de inandırıcı bir şekilde açıklayabilecek adayları seçmeye yatkın olduğunu belirtmekte fayda var.

19. yüzyılın ikinci yarısı
1870ler.
Amerika’da İç Savaş biteli 5 yıl olmuş. İlk büyük ekonomik kriz, ABD çapında ilk büyük grev yaşanıyor. İngiltere zayıflıyor. Almanya birleşiyor. İtalya birleşiyor. Paris’te 1871 Komünü. Osmanlı’da Balkan bunalımı. 1876’da Kanun-i Esasi. Ruslar Edirne’yi geçerek Çatalca önlerine kadar geliyor. Kıbrıs, İngiltere’ye bir üs olarak veriliyor. Darwin Türlerin Kökeni’ni yayımlıyor. İkinci sanayi devrimi başlıyor. Amerika Brooklyn köprüsünün planlarını hazırlamış. İstanbul’da Beylerbeyi ve Çırağan saraylarının yapımı. 1870 yazında başlayan yangın, Tarlabaşı, Cadde-i Kebir, Taksim, Kalyoncukulluk gibi, Pera'nın önemli yerleşme merkezlerini yakıyor. Beyoğlu'nun üçte ikisi yok oluyor. Beyoğlu yeniden inşa edilirken, ahşap bina yapılmasına izin verilmiyor. Sokaklar, caddeler genişletiliyor. 1873: Tünel açılıp hizmete giriyor. O yıllarda Beyoğlu, Osmanlı aydınının Avrupa’yı gözlediği bir semtti. Avrupa: Paris’te ünlü opera binası Palais Garnier. Manet. Mallarmé. Verlaine. Rimbaud. Empresyonizm. Wagner. Nietzsche. İstanbul: Ziya Paşa. 1873: Vatan Yahut Silistre. Namık Kemal sürgünde. Osmanlı yön arıyor.
1870ler’de Beyoğlu
Beyoğlu’nda ilk otel açılıyor. (1848- Hotel d’Anglettere) Ticaret merkezi Galata, tünelin açılmasıyla Pera’ya uzanmaya başlıyor. 6. Daire-i Belediyye’nin kuruluşu, Ebniye nizamnameleri, Nizam-ı Türük Komisyonu. (Sokakların Düzenlenmesi) Beyoğlu’nda Osmanlı eliti ve yabancıların gittiği tiyatro, balolarla eğlence hayatı önem kazanıyor. Veba önlemleri. Beyoğlu İstanbul elitine mobilyadan içkiye çeşitli lüks tüketim olanakları sunuyor.

1900-1930
1920ler.
Dünya savaştan çıkmış. Almanya yılgın, borç içinde. Amerika ise Caz Çağı’nı (Fitzgerald) yaşıyor. Avrupa için Altın 20’ler. Hem komünizm hem de bunun karşısında aşırı sağ yükseliyor. Coşku yüksek. Bu onyılın sonunda gelecek olan ekonomik krizi kimse aklından bile geçirmiyor. Lindbergh Atlantik’i tek başına uçarak geçiyor. Klu Klux Klan en güçlü devirlerini yaşıyor. İlk sesli film 1927’de. Gerçeküstücülük. Art Nouveau ve Art Deco. İnsülin. Penisilin. Schönberg: müzikte 12 ton tekniği. Mimar Mies van der Rohe: Barcelona Pavyonu. Walter Gropius’tan Bauhaus. Le Corbusier, Yeni Bir Mimarlığa Doğru kitabını yayınlıyor. 6 Ekim 1923: Ulusal Kurtuluş Ordusu, İstanbul'a ve Beyoğlu'na giriyor. 29 Ekim 1923: Türkiye Cumhuriyeti. İstanbul artık başkent değil. 1924: Halifelik kaldırılıyor. 1928: Latin harfleri. Beyoğlu, yabancı elçileri Ankara’ya uğurluyor. 19. yüzyıl kimliği zayıflıyor. Reşat Nuri Güntekin 1922’de Çalıkuşu’nu tefrika halinde yayınlıyor. Halide Edip: Ateşten Gömlek. Bir millet doğuyor.
1900-1930’larda Beyoğlu
19. yüzyıl eğlence mekanları ortadan kalkıyor / biçim değiştiriyor: Concordia Tiyatrosu’nun yerine St. Antoine Kilisesi yapılıyor, Palais de Cyristal yerini Elhamra Sineması ve Hanı’na bırakıyor. Osmanlı’nın Batı’ya açılan penceresi içine kapanmaya başlıyor. Atlı tramvay yerini elektrikli tramvaya bırakıyor.

1930-1950
1930’lar. Dünyanın en uzun binasını yapma yarışını sonunda Empire State Binası kazanıyor. Televizyonun icadı. Dünya yeni seçenekler arıyor. Faşizm, nazizm, Stalinizm yükselişte. Jet motorunun icadı. Atlantik üstünden uçakla ilk mektup. 9. gezegen Pluto’nun keşfi. Japonlar Çin’i işgal ediyor. Dünya ekonomik krizle uğraşıyor. İspanya iç savaşı. 1938: Süpermen’in doğuşu. Laurel Hardy. Huxley: Cesur Yeni Dünya, 1932. Art Deco zirvede. Geometrik modeller, yüzey süslemeleri ve zengin malzeme gökdelen kapılarında ve giriş hollerinde hakim. Ankara yabancı mimarlar öncülüğünde yapılanıyor. Türk mimarları uluslararası üslup doğrultusunda yaklaşık on yıl süreyle betonarmeye dayalı yeni Batıcılık örnekleri veriyor. İstanbul Üniversitesi Gözlemevi (Arif Hikmet Holtay, 1934), Florya Deniz Köşkü ( Seyfi Arkan , 1934), Taksim Belediye Gazinosu ve başta Kadıköy Halkevi (Rüknettin Güney, 1938). Beyoğlu'nun, Pera'dan kalma halkı özellikle gençler tarafından 'vatandaş Türkçe konuş' uyarıları yüzünden artık Pera'da değil, Beyoğlu'nda yaşadıklarını bir kez daha anlıyorlar. Dünya yine savaşa yaklaşıyor... II. Dünya Savaşı.
1930-1950’lerde Beyoğlu
İstiklal Caddesi’ne Beyaz Ruslar damgasını vuruyor. Yedi Meşaleciler, vb. Türk Edebiyatı Beyoğlu’nda besleniyor. Beyoğlu, Avrupa eğitimli entellektüel kesimin mekanı oluyor. Sinemalar altın çağını yaşıyor. Türk Sineması Beyoğlu’nda doğuyor. Latin harflerinin kabul edilmesinin ardından sokak adları değiştiriliyor. Sınırlı kentsel düzenlemeler yapılıyor: Taksim Meydanı, Taksim Gezisi, Galatasaray Meydanı, vb.

1950-1970
1950’ler.
Tüketim çılgınlığı ufaktan kendini gösteriyor. Ulusal Ekonomide 30 yıldır ilk defa yapay rahatlama. Dünya nüfusu 2,5 milyar. Soğuk Savaş dönemi. Amerika’da ünlü McCarthy soruşturmaları. Silahlanma yarışı. Uzayda güç gösterme yarışı. Çocuk felci aşısı. Kore Savaşı’nda Türkler. Türkiye’de Demokrat Parti iktidarı. Sovyetler Macaristan’a giriyor. Çin’de Mao. Batı Almanya ve İtalya şaşırtarak büyüyor. Elvis Presley ABD’yi çalkalıyor. Briyantinli saçlar. San Fransisco’da Beat Kuşağı. Fütüristik hayaller güçlü: Uçan arabanın ilk akla gelişi. Emniyet kayışları arabalara yeni giriyor. Hollywood atakta: Marlon Brando, James Dean, H. Bogart. Ünlü mimarlar apartman tasarlamaya başlıyor. Wright: Guggenheim Müzesi. Corbusier: Ronchamp kilisesi. Pop Art yılları. 6/7 Eylül Olayları: Beyoğlu karanlığa gömüldü. Işıksız sokaklar, harap edilmiş evler, yağmalanmış dükkanlar. Türkiye siyasal ve kültürel olarak Batı’ya iyice yakınlık duymaya başlıyor. İstanbul Hilton Oteli (Sedad H. Eldem, 1953), Büyükada Anadolu Kulübü (Turgut Cansever, Abdurrahman Hancı, 1953), Kızılay-Emek gökdeleni (Enver Tokay, 1959) bu dönemin tipik örnekleri. Türkiye demokrasiyle tanışıyor.
1950-1970’lerde Beyoğlu
Beyoğlu yabancı nüfusunun tamamına yakınını kaybediyor. Ulusal ekonomideki yapay hareketlenmeye paralel artan banka, işhanı binaları Beyoğlu’nun fiziksel çehresine katılıyor. İç göç etkisi. Tramvay önemini kaybederken, Beyoğlu’nda yoğun yaya ve motorlu araç trafiği. Belediye bu duruma çözüm üretmeye çalışıyor. Çoğu uygulanmayan önerilerden biri: Zemin katları kaldırarak, araçlara kolonlar arasında yol açmak. 1950 lere kadar olan nezih üst kültür ortamı yerini pavyon ve marjinal alt kültür gruplarına bırakıyor. Beyoğlu’nda fuhuş. Yerel yönetimde yeni düzenlemelerle belediye örgütlenmesi değişiyor. Başbakan Menderes, yıkım ve düzenlemeleriyle kente damgasını vururken yanında akademisyenler var.

1970’lerden bugüne
1970’lerden itibaren küreselleşme rüzgarları esmeye başlıyor. İnsan hakları, kadın hakları, eşcinsel hakları, çevre hakları, çevreci feministler, etnoçevreciler, işler gittikçe karışıyor. İster edebiyatta, ister sanatta, ister mimaride stiller, akımlar yavaş yavaş birbirine karışıyor. Borsa esen her rüzgardan etkilenen bir toplumsal pusula, “piyasalar” her şeye yön veren hassas bir terazi haline geliyor. Tüketim tutkusu artıyor. Tasarımcı jeanleri bitiyor, yerine pahalı şişe suları geliyor, o bitiyor pahalı kremlerin devri başlıyor. Arzu çağı. Lüks tüketim yaygınlaşıyor. 1980’lerde Apple kişisel bilgisayarları eve sokuyor. Kredi kartları. Soğuk Savaş’ın bitişi. Sovyetlerin çöküşü. 1995: internet patlaması. Çipler, nano teknolojisi, Körfez Savaşı’nın televizyonda naklen yayını. Terör. Yerel ama bütün dünyayı utandıran savaşlar. Zenginlik ve yoksulluk bir arada. Teknoloji ve Reiki bir arada. Postmodern dünya Matrix’e ulaşıyor. Türkiye’nin 1980’lerde yükselişi ve 90’larda zor günleri. İniş çıkış devam ama artık kendine daha fazla güvenen bir toplum. Beyoğlu yine göçmenlere kucak oluyor. Dünya dengeyi özlüyor.
1970’lerde Bugüne Beyoğlu
Belediye Başkanı Dalan, İstanbul’da birçok yere olduğu gibi Beyoğlu’na da damgasını vururken yanında akademisyenler var. Tarlabaşı yıkımları. İstiklal Caddesi yayalaştırılıyor. Özellikle ticari hareketlenme ile zemin katlarda hızlı bir değişim / dönüşüm gözleniyor. Tramvay nostaljik olarak geri dönüyor. 2000’lerde 1950-70 arasına tarihlenen yapılar, yeni “eski”lere dönüşüyor. İstanbul büyük depremini bekliyor.

2050’ler
Dünyanın tahmin edilen nüfusu 9 milyar. Orwell’in 1984 kehanetine göre Okyanusya’da yüzeysel kelimelerden oluşan fakir bir konuşma dili konuşuluyor. Azınlık Raporu filmine göre 2050’lerde reklam panoları sizi tanıyor, sizinle özel konuşuyor. Karmaşık bir anti-ütopya yaşanıyor. Nano teknolojisi hakim. Moleküler boyutta kameralar, kayıt cihazları her yerde. Disneyland 100. yılını kutluyor. Dünyada fil soyu tükenmiş. 1 milyar araba yollarda. Yiyecekleri robotlar hazırlıyor. Bugün dünyanın yarısının kullandığı 6000 dil yok olmuş. Yağmur ormanları yok. Hava sıcaklığı 5 derece yükselmiş. ABD başkanı bir zenci. Güneş, jeotermal enerji ve rüzgar en çok kullanılan enerji kaynakları. Bir evde ortalama 1.9 kişi oturuyor. Mars’ta ve ayda öncü yerleşimler. Çevre felaketlerinden 150 milyon göçmen. Genetik teknikleri yiyecek üretimine hakim. Sanal pencerelerden istediğin görüntüyü görebiliyorsun. PC ve telefonlar duvarlarda gömülü. Para tamamen elektronik. Türkiye artık genç değil, yaş ortalaması 30-40 yaş arasına yükselmiş. Nüfus 80 milyar. Dünyanın 12. büyük ekonomisi. Kişi başına gelir 40 bin doların üstünde. Beyoğlu hâlâ canlı. Hâlâ eğlencenin merkezi. Mozart’ın doğumunun 300. yılını kutluyor. Günde 2 milyon kişiyi ağırlıyor.

İfade Teknikleri
Katılımcının fikirlerini en iyi şekilde ifade edebilecek esnekliğe sahip olabilmesi için ifade şekli serbest bırakılmıştır. Bu alışılageldik sunum teknikleri olabileceği gibi, (kısa film, çizgi roman, düz metin, ses kaydı vb.) değişik araç ve tekniklerde de olabilir. Jüri katılımcıların fikirlerini ve bu fikirlerini ne kadar iyi ve net şekilde ifade edebildiğini değerlendirecektir.

Ölçek ve Sınır
İlk aşamadaki teslimler için ölçek ve sınır İstiklal Caddesi esas eksen tutulmak kaydı ile yarışmacının insiyatifine bırakılmıştır.

Kimler Katılabilir?
Yarışmaya Mimarlık Fakültelerinin Mimarlık bölümlerinde okuyan 4.sınıf öğrencileri, bu bölümlerden mezun olmuş Yüksek Lisans ve Doktora eğitimine devam eden öğrenciler ve 35 yaş altındaki mimarlar katılabilir. Katılımlar bireysel olarak yapılmalıdır.

Nasıl Katılacaksınız?
Yarışmaya katılan katılımcılar, ilk aşamada fikirlerini ifade eden malzemelerini (kolaj, resim, kısa film, çizgi roman, düz metin, ses kaydı vb.) en geç 8 Mayıs 2006 17:00’e kadar Sekreterya’ya iletmelidirler. Yarışmaya gönderilen malzemelerin üstünde 5 harf ve/veya rakamdan oluşan bir rumuz bulunmalı, ayrıca üzerinde sadece bu rumuzun yazdığı kapalı bir zarfta da yarışmacının ad soyad, doğum tarihi ve iletişim bilgileri bulunmalıdır. Katılımcılardan birinci aşama sonunda kazananlardan mimarlık son sınıf öğrencisi veya mimar olduklarını belirten belge istenecektir.

Takvim
08 Nisan 2006 Yarışmanın İlanı 
09 Mayıs 2006 Teslimler için son tarih 
10 Mayıs 2006 Birinci aşama için Jüri toplantısı
11 Mayıs 2006 Birinci aşamayı kazananların ilanı
13-14 Mayıs 2006 İkinci aşama charrette çalışması
14 Mayıs 2006 İkinci aşama için Jüri toplantısı
15 Mayıs 2006 Kazananların ilanı

Jüri
Danışman Jüri Üyeleri
Ahmet Misbah Demircan (Beyoğlu İlçesi Belediye Başkanı)
Meltem Demirören (Demirören Gayrimenkul Yön.Kur.Başkanı)

Asli Jüri Üyeleri
Deniz Aslan (mimar - Ögr. Gör. Dr. İTÜ)
Han Tümertekin (mimar)
Elif Özdemir (mimar)
Ahmet Özgüner (mimar)
Yıldız Salman (mimar – Yrd.Doç.Dr. İTÜ)

Yedek Jüri Üyeleri
Ömer Kanıpak (mimar)
Cem Yücel (mimar)

Raportör
Şebnem Şoher

Ödüller
Charrette sonucunda jürinin belirleyeceği ilk üç proje sahibi Venedik Mimarlık Bienali’ne sırasında Demirören Gayrimenkul Yatırımı Geliştirme ve İşletmecilik A.Ş.’nin davetlisi olarak bir haftalık tatil imkanı kazanacak.

Telif Hakları
Yarışmaya gönderilecek proje ve eserler Demirören Gayrimenkul Yatırımı Geliştirme ve İşletmecilik A.Ş.’ye ait olur. İkinci aşamaya geçemeyen proje ve eserler sahiplerine iade edilmez ve katılımcı bu nedenle bir hak iddia edemez. Finale kalan ve Charrette çalışmasına girmeye hak kazanan katılımcıların proje ve eserlerin tüm kullanım hakkı Demirören Gayrimenkul Yatırımı Geliştirme ve İşletmecilik A.Ş.’ye ait olur. Ancak kar amacı güden yayın ve/veya sergilemelerde proje/eser sahipleri ile anlaşılarak telif hakkı ödenir.

Sekreterya
Arkitera Mimarlık Merkezi
Cemil Topuzlu Cad. İş Bankası Blokları A8 Dalyan 34726 İstanbul
T: +90 216 355 07 22 F: +90 216 386 94 30
W: www.arkitera.com E: [email protected]

*charrette
Belli sayıda kişinin belirlenen zaman diliminde bir mimari problemi çözmek veya farklı yaratıcı çözümler üretmek için yoğun emek harcamasına verilen isim olan "charrette"in bilinen en önemli örneği MOMA'nın 1997 yılında yeni ek binası ve renovasyon işleri için düzenlediği "charrette" tir. Bu çalışmaya Müze Mimar Seçim Komitesi'nce belirlenen dünyaca önemli 10 mimar davet edilmişti. Ülkemizde ise ilk kez mimarlık alanında 1.İstanbul Mimarlık Festivali kapsamında Arkitera Mimarlık Merkezi’nce 2 farklı charrette düzenlenmiştir.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Yarışma Arşivi
Yayınlanan yarışmaların kategorik olarak listesi aşağıdadır. Ayrıntılarına ulaşmak istediğiniz kategoriyi listeden seçiniz.