Toplam 48 köşe yazısı 3 sayfada yayınlanmıştır.
Bu sayfada 21. yazıdan 40. yazıya kadar olanlar gösterilmektedir.
Bu sayfada 21. yazıdan 40. yazıya kadar olanlar gösterilmektedir.
Mimarlıkta Bağlamcılık ÜzerineŞengül Öymen Gür, 26 Temmuz 2007 Piyasanın entelektüel alan dâhil yaşamın her alanını kirletmesi karşısında hala tutarlı ve otonom eleştiriler yapmak olanaklı mıdır konusu tartışmalı bir duruma gelmiştir. Birçok eleştiri, modası geçmiş ideolojiler ve modeller tarafından sınırlandırılmıştır. Eleştirel yargının kökleri Marksist geleneğe dayanır. | |
Onlar ve BizNuray Togay, 19 Temmuz 2007 26-30 Haziran tarihleri arasında Anadolu Üniversitesi’nde gerçekleşen “kesişim” üst başlığı altındaki “öğrenci buluşması”nın gözleri kapalı dinlediğimiz ve gözleri kapalı sevdiğimiz mimarlığa katkısı üzerine biraz durmak ve düşünmek gerekiyor. | |
Altın Çağ ve MimarlıkGürhan Tümer, 12 Temmuz 2007 Bir tanıma göre Altın Çağ, “dolce vita” (tatlı hayat), rahat hayat ile eş anlamlıdır. Böyle bir Altın Çağ, Orhan Hançerlioğlu’nun deyişiyle “İnsanların eşit ve özgür oldukları, aralarında hiçbir tartışmanın geçmediği […] geçim sıkıntısı çekmedikleri, doğanın kendilerinden hiçbir şeyi esirgemediği... | |
Ali Baba’nın Çiftliği’nde MimarlıkKorhan Gümüş, 6 Temmuz 2007 Şaşmaz bir biçimde, bugüne kadar İstanbul’un çevresinde üst sınıflar için oluşturulan özel güvenlikli, korunaklı, duvarlarla çevrili konut alanları kent merkezine uzaklıkları-yakınlıkları ile tanıtılıyordu. İlanlar, ayrıcalık sahibi olmak isteyenleri, çok kısa sürede, diyelim 20 dakikada (trafik sıkışıklığı olmazsa elbette) kentten kurtaracaklarını vaat ediyorlardı... | |
Çanta, Yalnız Adamın Arkadaşıdır...Mahmut Şenol, 28 Haziran 2007 Yazı sanatıyla uğraşanların doktorlardan bir farkı olmadığını düşündüğüm zamanlar oluyor. Nerede bir doktora rast gelinse, zamanı mıdır yahut yeri midir diye enine boyuna tartıp biçmeden adamcağıza sağlık üzerine sorulmadık soru bırakılmaz... | |
Tokyo’da Bir Kentsel Yerleşme Örneği: OdaibaSatoshi Kawamoto, 21 Haziran 2007 Modern mimarlığı sevenler için, Tokyo’nun dünyadaki en çekici şehirlerden biri olduğu şüphesizdir. Bir çok mimara faaliyet gösterme fırsatı sağlayan Tokyo’ya, futuristik mimari örneklerini görmek üzere ülke dışından pek çok turist gelir. | |
José ve UstasıHüseyin Yanar, 14 Haziran 2007 José gelmiş. Kısa adı TAİKKİ’de, Sanat ve Tasarım Üniversitesi’nde bir konuşması var. José yakın dostum, sevgili Eymen Homsi’nin ustası. Şu anda Hong Kong’daki Çin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde proje hocalığı yapan Eymen, Ohio, Kolumbus’daki Devlet Üniversitesi, Austin E. Knowlton Mimarlık Okulu’nda... | |
Biomimicry, Yeni Bir Mimarlık Tarzı mı?Figen Gül, 8 Haziran 2007 Son on - onbeş yıldır, sürdürülebilir kalkınma veya tasarım, yeşil tasarım ve son yıllarda da, "insanoğlunun sorunlarına doğadan esinlenerek yaratıcı çözümler bulmak" (Noon, 2004) olarak tanımlanabilecek, biomimicry kavramları, mimaride uygulanır olmuştur. | |
Mimarlık Sergisi / Sergi MimarlığıÖzgür Esra Kahveci, 28 Mayıs 2007 Bundan birkaç sene önce, mimarlık konulu bir serginin açılışına katılan kalabalığın içinde çevremizdeki bütün yüzlerin tanıdıklığını şaşırarak farkedip, o an tam o yerde bir felaket gerçekleşse İstanbul’un bütün mimarlık camiasının yok olması ve sonrasında olabilecekler üzerine fantastik senaryolar ürettiğimizi hatırlıyorum. | |
Kuş ve MimarlıkGürhan Tümer, 17 Mayıs 2007 Aslında bu soru, daha genel, daha kapsamlı bir sorunun, “Hayvanların mimarlığından söz edilebilir mi?” sorusunun özel bir hâlidir. Bu yaratıklar, bütün davranışlarında olduğu gibi, yuvalarını yaparlarken de içgüdülerinin sesini dinlerler. Yüzlerce, binlerce yıldır, her tür hayvanın hep aynı yuvayı yaptığını herkes bilir. | |
Los Angeles GünlüğüOrhan Ayyüce, 11 Mayıs 2007 Açıkca söylemek gerekirse, orası ya da burası farketmez mimar mimardır diyelim şimdilik. Saat sabahın körü, güneş yükseliyor, Los Angeles'tayız ve mimarız. Biraz gürültü patırtı yaptık ama ne Tina ne de ikiz köpekler uyandı. Duşumuzu da aldıktan sonra iş-güce doğru yelkenler fora. Neyse ki nuh nebi bir arıza yapmadan çalıştı. Fakat, o da ne? | |
İstanbul’da Yer Alan “A” Sınıfı Ofis BinalarıEbru Ersöz, 4 Mayıs 2007 İstanbul “A” sınıfı ofis piyasası halen yeni gelişmekte olan bir pazar durumundadır. Şu an ne kadar başlarda olduğumuzu çok basit bir örnekle anlatmak mümkündür. Amerika’nın ilk gökdelenin 1885 yılında Chicago’da inşa edilmiş olmasına karşın İstanbul’daki ilk gökdelen 1980 yılında inşa edilmiştir. | |
Dozerin RüyalarıLevent Şentürk, 27 Nisan 2007 Büyük Güzelleştirici Aktör olmak isteyen emlakçıların yeni medyatik ikamecilik rüyaları bir süredir bir TV şovu olarak vücut buluyor. Görmeye alıştırıldığımız diğer bütün mutçu ya da faydacı akıl ürünü programlar gibi, unsurları şu üç soruyla düşünülmüş gibi görünüyor... | |
Biracı ile İşkembeci Arasında Kentin Bir Anı: Boşluğun Anlamı ÜzerineHüseyin Yanar, 19 Nisan 2007 Burası Helsinki’nin tam ortası. Kış günleri, hafta sonları açık olmayınca, sanki bütün kentin ışıklarını söndürdüğü, kentin adeta oturma odası olan, beş altı katlı, tarihi alışveriş merkezi, Stockmann’ın ana girişinin çaprazındaki alan. Üçgene benzer bir yer. Tanımlanması zor tuhaf bir boşluk. | |
(Soylulaştırma Kavramı Aracılığıyla) Soysuzlaştırma:Ayça İnce, 12 Nisan 2007 Öncelikle bir itiraf ile başlamak gerek: Gentrification kavramını Türkçe kullanırken, bugüne kadar “mutenalaş(tır)ma” kelimesinden ödün vermeyen ben, bu yazı için ilk defa “soylulaştırma” kavramını kullanıyorum. Çünkü amacım kelimenin vurgusunu tersine çevirerek... | |
Mimar Uyanırsa 1; F-Tipi CezaevleriSimla Sunay Özdemir, 5 Nisan 2007 Yazımda uyanık mimarlardan söz etmeyeceğim. Bu yazı daha çok, güzel ofislerinde uyuyan mimarlara; vicdanın nasıl bir kimlik göstergesi olduğunu hatırlatan öz fikirlerimden (düz) ve yorumsuz dizilen alıntılardan (italik) oluşuyor. | |
Merdivende, Ayten abla!..Mahmut Şenol, 29 Mart 2007 Mühim bir sorunla karşı karşıyız! Fark ettim ki, mimarlarımız merdiveni tedrisatta yanlış öğrenmişler... Baksanıza şuna: “Mimarlık Sözlüğü”, bana göre hatalı yazıyor! Sözlük, “Merdiven,” diyor, “bir döşeme parçasının üst kata ulaşmak amacıyla farklı donatım ve kalıp ile basamaklı şekilde dökülmesi ile elde edilen yapı bileşenidir.” Bir kere, aynı cümle içinde iki kez, üst üste “ile” bağlacı geçmemeliydi! | |
Gezen ve Gezilen MimarlıkGürhan Tümer, 15 Mart 2007 Atalarımız, avcılıkla, toplayıcılıkla geçinirlerdi. Bir yörede avladıkları, topladıkları şeyler azalınca, ya da bitince, başka bir yöreye göçerlerdi. O çok eski günlerden bugünlere, pek çok şey değişti, köprülerin altından çok sular aktı; o zamanlar göçebe olanların bir bölümü artık göçebe değil... | |
Dedemin Karanlık Odası ve Aynadaki Mimar-Ben...Zühre Sözeri, 7 Mart 2007 Baudrillard Texas tepeleri üzerinden başlayan bir yolculuğu betimlerken o an hissettiklerini anlatmak için ...enstantane fotograf artık yeterli değil... | |
Tek Kalıplı/Kutuplu Dönüştürülmeye Mahkum Gözüken Müstakbel Bir Avrupa Kültür Başkenti’nin Kültürünün...Jean-François Pérouse, 1 Mart 2007 Bu yazı çerçevesinde, son aylarda İstanbul şehri gündeminde epeyce ağır basan iki tartışma konusunu bir arada ele almaya çalışacağım... |