Arkitera Diyalog

Mehmet Konuralp

Alp Ataman'dan

Bır dostun gözüyle  Konuralp
Alpaslan Ataman, Arredamento Dekorasyon 1991/11, sayfa 91-92

Mehmet Konuralp'in mimari kimliğini yalnızca dergilerden ve binalarını görerek değil, bazı projeleri beraber yapıp bitirdiğimiz için çok daha yakından ve doğrudan biliyorum.

Herşeyden evvel ülke standartlarının üstünde düşünen ve başkalarını da böyle düşünmeye zorlayan bir yapıdadır. Sadece binayı bitirmeyi amaçlamaz; binanın sosyal ve mimari kimliğine de önem verir. Mimari tarzının şöyle veya böyle olduğunu söylemek yerine, onun mimari çizgisine kısaca gözatmayı yeğliyorum. Konuralp'in mesleki evrimi 1970'ler, hatta 1980'lere kadar bir arama ve geliştirme devri ile 1980-90 arasında aradığını bulup geliştirmeye başladığı, standartlarının belirginleştiği ve stil devamlılığının başladığı devir olarak ikili bir aşamalanma gösterir.

Mesleki yaşamı boyunca herhangi bir mimari akım veya tarihsel yaklaşımı izlemekten fazla, rasyonel bir tutum içinde olmuştur. Modern mimarinin, yani 20.yüzyıl mimarisinin mantık ve seviyesini kendisine baz almıştır. Üstelik bu seviyeyi yeterli bulmaz, daha ileri bir noktaya taşımak ister. Bu davranış ideal olarak gördüğü bir mimariye varabilme amacına hizmet içindir. Gayesi, herzaman ifade ettiği gibi "doğru bir bina" yapmaktır. Yapılarında ileri teknolojiyi, binayı bir fabrika veya rafineri görünümüne kavuşturmadan kullanmak istemiştir. Özellikle son yapılarında bu tavrı maharetle uyguladığını görüyoruz. Bilgisi ve görgüsü bu hususta fevkalade yeterli bir seviye ve kapasitededir. Son zamanlardaki konut projelerinde ise biraz daha farklı bir tutum içinde. Bu tutum konutun tabiatı gereği belki bir ölçek sorunu ve belki de yeni bir arayışın kaçınılmaz neticesi olabilir. Zaten, konutla diğer binalar tarih boyunca genellikle farklı kimliklere sahip olmuşlardır. Örneğin, Türkiye'de bu iki bina türü Osmanlı devrinde kesin tanımlı mimari ifadelere kavuşturulmuştu. Ancak, Batılılaşma döneminin başlamasıyla birlikte konaklar, saraylar, kışlalar, sanayi yapıları vs. hep aynı tarzda inşa edilmeye başlandı. Mimar

Kemalettin zamanında aynı ele alış farklı bir üslupla olmakla birlikte, devam etti. Daha sonra II.Milli Mimarlık Hareketi döneminde üslup sadeleşti; fakat, yukarıda belirtilen karakterini korudu. Sedad Hakkı Eldem ile de bu tarz, tipolojik sadeliğe kavuşarak bir tür endüstri haline dönüştü. Bu tarihsel perspektif içinde Mehmet Konuralp'in çalışmalarına baktığımızda şunları görüyoruz: Yapılarında mimari mirastan bazı anımsatmalar haricinde hiçbir alıntı ya da referans yoktur.

Mehmet Konuralp
Diyalog Arşivi
Dönem içindeki Diyalog'ların listesi aşağıdadır. Ayrıtılara ulaşmak için ilgilendiğiniz Diyalog'u listeden seçiniz: