"...kent geçmişini dile vurmaz, çizik, çentik, oyma ve kakmalarında zamanın izini taşıyan her parçasına, sokak köşelerine, pencere parmaklıklarına, merdiven trabzanlarına, paratoner antenlerine, bayrak direklerine yazılı geçmişini bir elin çizgileri gibi barındırır içinde."
Italo Calvino, Görünmez Kentler
Bursa, veya ilk ismiyle Prusias ad Olympum, 2200 yıllık geçmişinde pekçok uygarlığın beşiği olmuş bir kenttir. Kent, Bithynia Kralı I. Prusias'a atfen Güney Marmara Bölgesi'nde M.Ö. 185 yılında kurulmuş ve zamanla Prusias ismi önce Prusa, daha sonra Bursa olarak değişmiştir. Bithynia, Roma ve Bizans dönemlerinden sonra 1326'da Sultan Orhan tarafından Osmanlı topraklarına katılan ve Osmanlı Devleti'nin başkenti olan Bursa, bu işlevini 1331-1335 tarihleri arasında geçici bir süre İznik'in başkent olduğu süre haricinde, 1365'ten itibaren Edirne kentiyle paylaşarak, 1453'te İstanbul başkent olana kadar sürdürmüştür. 1450-1600 yılları arasında dünyanın sayılı ticaret ve üretim merkezlerinden biri olan Bursa, 17. yüzyıl başlarından 19. yüzyıl ortalarına kadar oldukça durağan bir görünüm sergilemiş, ancak 19. yüzyıl ortalarından itibaren, kendi iç dinamikleriyle değil, daha çok dış etkilerle sosyal, ekonomik ve fiziksel bir değişim süreci yaşamıştır. Bu değişim Cumhuriyet döneminde de devam etmiş ve Bursa Cumhuriyet hükümetlerinin Batılılaşma hedefine bağlı olarak dönüşmüş, giderek gelişmekte olan ülkelerin tipik dinamiklerini yansıtmıştır.