
Tasarımcı: "Seyyar"; İTÜ Mimarlık Fakültesi 2009/10 Mimari Proje 1-2 stüdyosu yayını, tartışma platformu, stüdyo adı, teması¹
Sergi Teması: Kapadokya yolculuğu, keşifler, kayıtlar
Sergi Yeri: İTÜ Mimarlık Fakültesi, Taşkışla, zemin kat koridoru
"Haber"
Taşkışla'nın bir koridorunda, üzerlerinde "seyyar" yazan eskiz defterleri uçar konumda sergileniyor!
"Seyyar kim?"
Seyyar; İTÜ Mimari Proje 1-2 stüdyosu yayını, arşivi, tartışma platformu ve durumudur. Seyyar; bu stüdyonun hem ismi hem de sıfatıdır...
Serginin hikayesi, Seyyar'ın Kapadokya otobüsüne binmesi ile başlar.
"Biz Seyyarız!"
Seyyar ve bir gün adını haketme yolunda Kapadokya'ya gitmeye; yeni dokular, farklı topografyalar keşfetmeye karar verir: Anlamak için bir yolculuk, bir çeşit keşif olacaktı bu².
"Gezide her birinize birer eskiz defteri dağıtılacak ve gezi sonunda bunlar toplanacak."
Bu cümleyle elimize aldık defterleri -aslında birbirine zımbalanmış bir karton kapak ve on beş eskiz kağıdını. Gezi süresince tüm kayıtlarımızı bu defterlerde toplayacaktık. Kayıttan kasıt, yalnızca görülen ve keşfedilen değil; aynı zamanda dokunulup hissedilen, koklanan, tadılan, düşünülen her şeydi.
"Defterler kanatlandı."
Bazılarımız daha otobüsün motorları çalışmadan onları açtı, yazdı, çizdi, karaladı, boyadı, yırttı, ekledi, çıkardı... Üç günlük yoğun bir gezinin ardından kimi defterler spontane şiirler ve öykülerle, kimileri kahverengi eskizlerle, kimileri de kahveyle yapılmış eskizlerle doldu, doldu, taştı.. Çoğu defter -belki hepsi- içine sığmadı. İçi dışı arazi eskizleri, haritacıklar, ölçüler, notlar, resimler, dialoglar, karikatürler, şiirler, öykücüklerle dolan sayfalar³.
"Uçan Sergi"
Evet bu eskiz defterleri sergilenecek, ama nasıl? Proje sonrası hala ne yapacağını bilmeyen meraklı Seyyarlar bir ses duyar: "Arkadaşlar defterleri alt kattaki koridora asıyoruz. Misinaları atarken kafanıza dikkat edin." Ve onca kişi misinalar ve kahkahalarla en alt kata koşuyor. Defterler birer ikişer havalanmaya başlıyor. Nam-ı diğer Gülşen Abla° koridorunda hafifçe salınan defterler, Seyyarların Taşkışla'ya anlatmak istediklerini aslında.
"Defter Yaratmak"
Bir Seyyar diyor ki:
"Sıradan bir eskiz defterinden çok daha öteye gitti olay. Bir defteri yaratmak, bu heyecan verici. Anılarımızı ve hissettiklerimizi paylaştık. Ve şimdi o koridordan geçenlerle paylaşıyoruz ki bu daha da heyecan verici."
"Bu sergi, bembeyaz bir kapağın altında rengarenk bir dünya bulmak gibi." Diyor bir başkası. "Çünkü defterler ya da rüzgarla sallanan 'birşeyler', keşfedilmesi gereken bir hazine gibi bekliyor. Küçük tesadüflerin büyük güzellikler yarattığı şanslı bir proje oldu bu uçan defterler."
"İçten Gelen"
"Kimse Uçhisar Kalesi'ne çıkınca eskiz yapın dememişti, ama onlarca kişi tırmanış biter bitmez bir kenara oturup defterlere Erciyes'i karaladı, yazdı. Sanırım içten gelen bir şey, bu muhteşem."
"Peki şimdi ne yapıyoruz?"
Çoğunluğu daha önce eskiz defteri kullanmamış bir grup olarak artık saklamak ve paylaşmak için -eskiz- defterleri kullanıyoruz. Bunların içinde projeler ya da unutulmaması gereken tarihlerden çok daha fazlası var. Seyyar artık arıyor, buluyor ve hatırlamak üzere kaydediyor.