Program
Sunum: Arkizon Mimarlık; Projeler ve Düşünceler - saat 21:00
Parti: 22:00

Mekanar iki yaşında. İlk yılın şaşkınlığa ile aklımıza bir doğum günü partisi bile yapmak gelmemişti. Şimdi ikinci yılın sonunda bir parti yapalım dedik. Doğum günü partisi, diğer Mekanar Geceleri'nde olduğu gibi küçük bir sunumla başlıyor. Mekanar'ın destekçisi Arkizon Mimarlık projelerini ve tasarım anlayışlarını anlatacaklar. Ardından bu kadar mimarlık yeter deyip partiye başlayacaklar. Tüm Mekanar takipçilerini bu "aile içi" partiye bekliyorlar.

Mekanar Üzerine Birkaç Söz
Mekanar Mekan Araştırmaları, iki yıl önce, 1 Mart 2009 tarihinde yayına başladı. İlk başladığımızda aklımızda olan bir "bilgi alanı" idi. Bu bilgi alanın merkezinde, bugün halen izini sürdüğümüz, bir "mekan" kavramı ve onun hatırlattıkları vardı.

Mekanı ilk akla geldiği şekli ile sınırları belirli bir hacim olarak düşünmemek gerek. Mekan, en geniş anlamıyla insan varoluşunun fiziksel çevresidir. Bu fiziksel çevre hem verili bir değer (doğa) hem de insan eliyle üretilmiş yapılı bir değerdir. Bu fiziksel çevreyi anlamlı kılan ise içini dolduran şeylerdir. Bu fiziksel yapılı çevrenin hem üreticileri hem kullanıcıları olan bizler sürekli bu durum ile mücadele halindeyizdir. Bir yandan anlamlar üretir, bunun içinde bir varoluş biçimi ararız; bir yandan da mevcut üretilmiş anlamlara tabi olur, bunlarla mücadele ederiz. Bu süreç içinde sürekli birer özne ve sürecin anlamlı bir parçası olarak kalmak için çabalarız. Mekanar bu çabayı daha anlamlı kılmak ve anlamak için kuruldu diyebiliriz.

Mekanar daha düşüncesi ve adı bile yokken, bir üniversitenin bir odasının giriş kapısında, koridordaki basit bir pano idi. Panoya o an aklımızda olanlar, ilgilendiğimiz ve aramızda tartıştığımız konular ile ilgili küçük resimler ve yazıları asardık. Panonun yanındaki kutuya ise hoşumuza giden makaleleri diğer öğretim üyeleri ve öğrencilerin alabilmesi için koyardık. Nedense bu yetmedi, daha anlamlısını olmasa da daha fazlasını yapalım dedik; bunu kendimize iş edindik. Kısacası Mekanar küçük bir oyun, masum bir anlatma ve anlama isteği ile doğdu ve şimdi iki yaşını doldurdu.

Başlarken ne yaptığımızdan çok ne yapmadığımızın farkındaydık. En başta bir haber portalı olmayacaktı. Sadece gündemi takip edip, magazin olana dahil olmak yerine kendi gündemini, alanını, bakışını, tavrını kurmalıydı. Konusu sadece mimarlık olmayacaktı, hepimiz mimar olmamıza rağmen. Çünkü hayat mimarlıktan çok daha büyük bir şeydi. Karmaşık bir site ve bir sürü alt bölümü olmayacaktı. Zaten en büyük sorunlarımızdan biri sürekli bilgi ve imaj bombardımanına uğramamız değil miydi; o zaman basit ve anlaşılır olmalıydı. Hızlı, sürekli yenilenen bir site olmayacaktı. İnsan bünyesinin bilgiyi üretme ve sindirme ritmimize uygun olmalıydı. Ve en önemlisi kelimenin tam anlamıyla kimsenin adamı olmayacaktı, sadece kendisi olmalıydı.
İki yıl boyunca bizi takip eden ve katkıda bulunan herkese teşekkür ederiz. Hep beraber nice yıllara...