LED aydınlatma sistemleri (ışık yayan diyotlar) 1970’lerden itibaren; işaret ışıkları, numaralı panolar, duvar aplikleri, kurumsal panolar, dış mekan aydınlatmaları....vb. gibi birçok alanda kullanılıyorlar.

LED sistemler; küçük boyutları, uzun ömürleri, enerji tasarrufu sağlamaları ve dayanıklılıkları açısından oldukça avantajlı. Bu sistemler; renk çeşitleri, ışığı istenilen şekilde, renkte ve voltajda elemanlarla dağıtma ve hafifletme olanakları sayesinde aynı zamanda olağanüstü bir tasarım esnekliği de sağlıyorlar. LED sistemi, birçok uygulamada oldukça kullanışlı ama mimari aydınlatmaların başrolüne gelmeye henüz hazır değil. Bu sistemin; perakende mağaza vitrinleri, renkli aydınlatmalar, dar mekanlar, az seviyede ışığa ihtiyaç duyan mekanlar ve ışık kaynakları ile bütünleşen ve mimari elemanları öne çıkaran uygulamalardaki kullanımları ise oldukça umut verici.

LED sistem “çıkış” işaretlerinde sıkça kullanılıyor. Bunun yanında birçok kentteki ampüllü olan trafik lambaları değiştirilerek LED sistemler benimsenmiş. Beyaz ışıklı LED sistemlerinin gelişimi, aydınlatma tasarımcılarını bu beyaz ışık kaynaklarının yeni imkanları konusunda uyandırıyor. Buna rağmen beyaz ışıklı LED’lerin üretimi normal ampüller kadar olmamasına rağmen diğer ışık kaynakları ile rekabet edebiliyor. Beyaz ışıklı LED’ler; mimari proje uygulamalarında ise küçük boyutlu, düşük derecede ve yüksek renk kalitesinde aydınlatmaların istenildiği yerlerde kullanılıyor.

Özellikler
LED’ler transistörlü yarı iletken sistemler. LED aydınlatma sistemleri, yarı iletken kristalle heyecan uyandırmayı başarıyor ve direk istenen dalga boyunda görünebilir ışık üretebiliyor. Bunun yanında LED üniteler oldukça küçük olabiliyor (genelde 5mm).

Renk
LED aydınlatmalar tarafından yayılan ve malzemeyi heyecan verici hale getiren ışık kompozisyonları, kimyasal kompozisyonlara dayanıyor. LED’lerin beyaz, koyu mavi, yeşil, sarı, turuncu, kırmızı, parlak kırmızı ve koyu mavi renklerde de üretilebilenleri oldukça kullanışlı.

Etkinlik
LED’ler düşük voltajlı, düşük akımlı ve verimli aydınlatma kaynakları. Kırmızı, sarı, yeşil ve mavi LED’lerle geliştirilen yeni malzemeler geleneksel malzemelerden daha verimli, üretim etkinliği de ampülden ve onunla rekabet halinde olan florasanlardan daha iyi. Philips Aydınlatma’ya göre; “1993 yılında 200 adet LED’e ihtiyaç duyulurken bugünlerde aynı şiddette aydınlatma 18 LED’le sağlanabiliyor, tahminlere göre ilerde bu iyice azalarak 10’a kadar düşecek.” İlerleme devam ediyor. LED’lerin etkinliği laboratuvar ortamında 100 Watt’a kadar çıkabiliyor. Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı aydınlatma araştırmaları lideri Steve Johnson; “Gelecek on yıl içinde transistörlü kaynakların 150 – 200 watt’a ulaşmasını ümit etmek hayalcilik olmaz” diyor.

Beyaz ışıklı LED’lerin Özellikleri
Beyaz ışıklı LED’in özelliklerini; mavi LED’e fosfor eklenmesiyle dönüşmesi ve yayılan bazı ışıkların sarıya dönmesi, ama sonuçta mavimsi - beyaz ışık olması olarak sıralayabiliriz. Beyaz LED ışıklar oldukça naif aydınlatma kaynakları. Renk dönüşümünün zayıf olması düşünülmüş. Beyaz ışık; kırmızı, mavi ve yeşil olarak üretilmiş LED’lerle renk karışımlarına da olanak sağlıyor. Görünen beyaz ışık üreticileri LED’lerin genel aydınlatma uygulamalarında kullanılabileceğini de söylüyorlar. Aydınlatma verimi ve renk dönüşümü imkanı ile LED’ler gelişerek birçok mimari uygulamada da kullanımı artacak.

Birçok imalatçı, LED lamba çeşitlerinin; sergi aydınlatması, sualtı aydınlatması, mimari detaylar ve diğer uygulamalarda da yerini alabileceğini söylüyor. İmalatçılar, renkli LED dizilerini bu uygulamalarda kullanıyorlar. Kırmızı, mavi ve yeşil LED’lerin kombinasyonu beyaz ışıklı aydınlatmalarda kullanılacak milyonlarca rengin üretimini de sağlıyor. Tasarımcılar bu teknolojileri kullanmak istediklerinde gerekli ışık sayısını, parlaklık kaynağını, görüş açılarını ve renk dönüşümlerini de göz önünde bulundurmalılar.