Gündem

Spor Tesisleri

Tarih: Mayıs 2009 Kaynak: Wikipedia, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Besiktas.ws, Aslantepe.biz, Turkpoint.com Çeviren: Selcen Karatay Editör: Zeynep Güney
Sporun Tarihçesi

Kaynak: Nycgovparks.org

Spor, tarih boyunca insanların doğa ve tabiata dair üstünlüklerini artırmalarının yararlı bir yolu olmuştur. Spor tarihi bize sosyal değişimler ve sporun kendi doğası hakkında bir hayli şey öğretebilir. Spor, insanların kendi iyiliği için geliştirdiği ve yararlı şekilde kullandığı temel insan becerilerini içeriyor denebilir. Aynı zamanda toplumun inançlarını ve dolayısıyla kurallarını nasıl değiştirdiğini gösterir.

En az iki bin beşyüz yaşında olan spor dalları, İrlanda'da hurling (bir tür çim hokeyi), Roma'da harpastum (Roma ve Yunan kültüründe oynanan bir tür futbol), Çin'de cuju (bir çeşit futbol) ve İran'da poloyla başlar. Orta Amerika kökenli top oyunları üç bin yıl önce ortaya çıkmıştır. En az 700 yıldır İngiltere ve İrlanda'da bütün köyler top oyunları oynayarak birbiri ile kabaca ve bazen sertçe yarışmışlardır. Buna karşılık Fiorentino, Floransa, İtalya'da oynanan calcio oyunu aristokrasi için özel olarakb oluşturulmuştur. Spor, Avrupa'daki soylular sınıfı için bir ayrıcalıktı. At yarışı Kraliçe Anne'in Ascot Hipodromu'nu kurması ile beraber özellikle İngiltere'deki yüksek sınıfın gözdesi olmuştu.

Arkeolojik buluntular Eski Çin'de top oyunlarının yaygın biçimde oynandığını göstermiştir. Eğer bu oyunlar dinsel bir gösteri değil de bir yarışma özelliği taşıyorsa, sporun ilk biçimlerinden biri olarak ele alınabilir. Eski Yunan ve Roma'da da top oyunları boş zamanların sağlıklı bir biçimde değerlendirilmesi amacıyla oynanırdı.

Eski Mısır'da spor oldukça yaygındı. Firavunlar, ülkeyi yönetecek yetenekte olduklarını, avcılıkta ve ok atmadaki üstünlüklerini göstererek kanıtlardı. Böyle gösterilerde firavunlar bir başka kişiye karşı yanşmazdı. Bu nedenle olağanüstü başarıları yalnızca birer efsane de olabilir. Kutsal nitelik taşımayan sıradan Mısırlılar ise atlama, güreş, sırık dövüşü ve top oyunları gibi bugün hâlâ görülen sporlarla da ilgilendiler.


Kaynak: Lesterslegends.com
Eski Yunan ve Girit'te spor gösterileri hem dinsel, hem din dışı amaçlarla gerçekleştirilirdi. Homeros'un İlyada ve Odysseia adlı yapıtlarında bu iki tip spor etkinliğinden de söz edilir. Din ve sporun birleştirildiği en ünlü spor etkinliği, başlangıcı İÖ 776 olarak belirlenen, ama geçmişi büyük olasılıkla daha eski tarihlere uzanan Olimpiyat Oyunları'dır. Eski Yunan'da benzer kutsal oyunlar Delfi, Korint ve Nemea kentlerinde de düzenlenirdi. Bu dört kentteki oyunlarda başarılı olan atletler büyük bir ün ve onur kazanmanın yanı sıra, çeşitli maddi ödüller de alırdı. Yunanlılar din dışı sporlarla da yakından ilgiliydiler. Gymnasiori'u olmayan kent devletlerinin tam bir toplum olamadıkları düşünülürdü. Bu gymnasion'larda atletler eğitilir ve yarıştırılırdı. Eski Yunan'da, askeri disiplinin çok önemli olduğu Sparta dışında, kadınlar spor etkinliklerine katılmaz ve Olimpiyat Oyunları'na alınmazlardı. Bu genel uygulama dışında kalantek örnek tanrıça Hera onuruna düzenlenen yarışmalardı.

Eski Roma'da savaş arabası yarışları en yaygın spor gösterilerindendi. Ama atletizm, boks, güreş, cirit ve disk atma gibi sporlara da ilgi gösterilirdi. Roma'da savaş arabası yarışları 250 bin kişi tarafından izlenen büyük gösteriler biçiminde düzenlenirdi. Bu sayı Colosseum'da gladyatörlerin gösterilerini izlemeye gelenlerin yaklaşık beş katıydı. Bunun bir nedeni de, gladyatör kiralamanın ve dövüştürmenin oldukça pahalıya mal olmasıydı. Gladyatör dövüşlerinde ya insan insana karşı ya da insanlar hayvanlara karşı mücadele ederdi. Neron döneminde arenada kadın gladyatörler de dövüştürülmeye başlandı. Araba yarışları, gladyatör dövüşlerinin Hıristiyanlar'ın tepkisi ve ağır maliyetler nedeniyle İS 5. yüzyılın başlarında sona erdirilmesinden çok sonra da sürdürüldü. Araba yanşları oldukça modern yarışlardı. Yarışçılar Yeşiller ve Maviler gibi ayrı takımlarda toplanır, bu da taraftarlarının bağlılıklarını güçlendirir, ilgilerini ayakta tutardı.

Ortaçağda sporun daha az örgütlü olduğu görülür. Panayırlar ve mevsim şenliklerinde erkekler ağır taş ve tahıl çuvalları kaldırma yarışmaları yaparlardı. Kırsal kesimde en yaygın spor, hemen hiçbir kuralı olmayan halk futboluydu. Evlilerin bekârlara ya da bir köyün başka bir köye karşı oynadığı bu oldukça vahşi oyun İngiltere ve Fransa'da 19. yüzyıla kadar sürdü.

Ortaçağın soyluları arasında okçuluk en gözde spordu. Bazen bir şenliğe dönüşen okçuluk yarışmaları aylar öncesinden tasarlanırdı. Kasabalar arası yarışmalardaki törenlerde okçular, sporun koruyucu azizlerinin resimleri ve heykellerinin ardında yürürlerdi. Kasaba halkı, soylular arasında düzenlenen bu okçuluk turnuvalarına alınmaz, yalnızca izleyici olabilirdi. Genellikle, yarışmaları izlemeye gelen halk için koşu, atlama ve güreş karşılaşmaları da düzenlenirdi.


Kaynak: gtj.org.uk
Ortaçağda köylü kadınlar koşulara ve top oyunlarına serbestçe katılırdı. Soylu kadınlar da ava çıkar ve şahin beslerdi.

Rönesans döneminde spor artık tümüyle dinsel amaçların dışına çıkmıştı. 15. ve 16. yüzyılların soyluları ve aydınları dansı spora yeğlediler. Bale Fransa'da bu dönemde gelişti. Atlar ise zarif hareketlerle yürümeleri için eğitildi. Bu dönemde sporcular arasındaki mücadeleden çok, görünümlerinin soyluluğu ve incelikli davranışlarıyla ilgilenildi.

Avrupa'da sporun günümüzdeki biçimini alması 17. yüzyılın sonlarında başladı. İngiltere'de sırık dövüşü gibi geleneksel sporlar yerini kriket gibi daha örgütlü oyunlara bıraktı. Boks sporu 18. yüzyıl boyunca yaygınlaştı ve bu sporu daha uygar kılmak üzere kurallar geliştirildi.

Modern Tarih
18. ve 19. yüzyıllarda spor giderek uzmanlık dallarına ayrıldı. Kurulan ulusal örgütler standart kurallar koydu. 1863'te İngiltere'de ortaçağın halk futbolundan kaynaklanan yeni tip futbolu geliştirmek üzere Futbol Birliği kuruldu. ABD'de ragbi ve Amerikan futbolu gelişti. Modern sporlar bu iki ülkeden dünyaya yayıldı. İngiltere, başlangıcı Rönesans Fransası'na dayanan tenis gibi, kökenleri başka ülkelerde olan sporları da modernleştirdi. 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başlarında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (1894), Uluslararası Futbol Federasyonu (1904) ve Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu (1912) gibi örgütler kuruldu.

19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında futbol başta olmak üzere İngiliz sporlarının ve yazılı kurallarının etkisi bütün dünyada yayılmaya başladı. Dünyanın herhangi bir yerindeki birçok büyük takım isimlerinde hala bu İngiliz kökenini sürdürürler. Örneğin İtalya'da AC Milan, Brezilya'da Corinthians, İspanya'da Athletic Bilbao gibi... İngiliz İmparatorluğu'nun Avusturalya, Güney Afrika ve Hindistan gibi kolonilerinde kriket oldukça popüler hale geldi. Baron Pierre de Coubertin tarafından diriltilen Olimpik Oyunlar, İngiliz devlet okullarındaki amatör ruhtan oldukça etkilendi.

Bazı tarihçiler - özellikle Bernard Lewis - takım oyunlarının Batı kültürünün başlıca bir buluşu olduğunu iddia ederler. Bu yazarlara göre geleneksel takım sporları Avrupa'dan, özellikle de İngiltere'den doğmuştur. Bu tez Amerika ve Hindistan alt kıtası kökenli bazı eski oyunları reddeder. Endüstri devrimi ve yoğun üretim, izleyici sporlarının artmasını, sporda daha az seçkinci olmayı ve mükemmel derecede erişebilirliği sağlayan, boş vakit artışına neden oldu. Yoğun medya ve küresel iletişim olanaklarının ortaya çıkması ile, sporda profesyonellik hakim hale geldi. Belki de modern yaşama olan talebin etkisi ile sporda en iyi şekilde postmodern olarak tanımlanabilecek bir gelişmenin yaşanmasına neden oldu. Aynı zamanda macera sporlarına doğru, hayatın rutinlerinden kaçma ve limitleri aşma şeklinde bir hareket ortaya çıktı.


Spor Tesisleri
Spor Tesisleri
Gündem Arşivi
Dönem için hazırlanan gündemlerin listesi aşağıdadır. Ayrıntılarına ulaşmak istediğiniz gündem başlığını listeden seçiniz.