Haberler

Validebağ Öğretmenevi Korusu'nun Düşündürdükleri

Tarih: 6 Temmuz 2006 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: İ. Gürşen Kafkas
Cumhuriyet'e, laik demokratik yönetime eğitim alanında alın terleriyle emek veren öğretmenlere Mustafa Kemal 'in armağanı olan ''Koşuyolu-Validebağ Öğretmenler Korusu'' siyasi baskılarla ellerinden alınmak isteniyor. Günlerdir tartışılan, öğretmenleri huzursuz eden bu konu geriye dönüşe ulaştırılmalıdır. Onlarca yılların süreceği protokol sürecinde bu koruda; konut yapımı, imara açılım, ticari ve kazanç getirici tesis vb. amaçlı yapılaşmaya gidilmeyeceği şimdiden kestirilebilir mi? Düzenlenen protokolde, getirilmek istenen, düşünülen ve gerçekleştirilecekler anlaşılır bir dille anlatılamamış. Bu tasarruf, eğitim yılı sonunda 2006'nın öğretmenlere sürpriz bir ödülü(!) diye düşünüyorum.

İstanbul'daki birçok belediyenin eğitim kurumlarına katkı ve destekleri bilinmektedir. Örneğin, Kadıköy Belediyesi'nin yetmiş okulu yenileştirmesi, Bahçelievler Belediyesi'nin öğretmenevine ''çocuk oyun parkı'' yapması, Beykoz Belediyesi'nin Sabancı Öğretmenevi sahil şeridini düzenleme katkıları gibi güzel ve sevindirici örnekler verilebilir. Üsküdar Belediyesi de Validebağ Öğretmenevi Korusu'nu iyileştirme, çiçeklendirme ve düzenleme, spor etkinlik merkezleri yapma konularında destek ve katkı yapacakken, protokolle, o alanın bir bakıma devri tepkiyle karşılanmaktadır. Protokolün içeriği göreceli kavramlar ve giz kuşkularını çağrıştırıyor. İçeriğinde ayrıca, düşünce duvarının ötesinde başkaca düşüncelerin olabileceği kuşkusunu yaratıyor. İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, ''Ben burada kaldıkça burayı kimseye verdirtmem'' diyordu. Şimdi de ''Burası tinercilerin yatağıydı, barınağıydı'' savında bulunuyor. ''Üsküdar Belediyesi'nce burası güzelleştirilecek, çiçeklendirilecek ve düzenlenecek'' diye tamamlıyor. Üsküdar Belediyesi'yle imzalanan protokol akıl ve mantık kurallarını zorluyor. Öğretmenleri, çevre sakinlerini, emekli öğretmenleri tepkili olmaya zorlayan bu haksız kararın yeniden gözden geçirilmesi toplumsal bir istektir. Koşuyolu-Validebağ Öğretmenevi ile ilgilenen sivil toplum kuruluşları, çevreciler, Emekli Öğretmenler Derneği, Eğitim-Sen gibi gönüllülerin toplumsal istek, dilek ve direnişleri bu kararın yerinde olmadığı doğrultusundadır. Öğretmenlerimizin toplumsal yaşam standartlarının güçlüğü, kültürel, eğitimsel ve ekonomik sorunlarının çokluğunun yanında göneçlerini (huzurlarını) da bozan düzenlemelere gidiliyor olunması doğru değildir diye düşünüyorum.

İstanbul'da Validebağ Öğretmenevi Korusu'na sponsor olabilecek çok sayıda eğitimseverin olabileceği bilinmektedir. Ad Verme Yönetmeliği gereği bu eğitimseverlerin adları korudaki uygun yerlerde sabitleştirilerek yapılmak istenen yenileşmeler, korunun yeniden düzenlenmesi, yapılaşma onarımı, çiçeklendirme gibi işlerde yararlanılabilir. Korunun yenileşmesi, çiçeklenmesi için bu alanın devri kafalarda siyasi amaçlı soruları çağrıştırıyor.

Bir düşünürün ''Dünyayı kavramlar yönetir'' özdeyişinin içeriğinde ''ilkeli olma'' kavramı yer alıyordur. Validebağ Öğretmenevi Korusu bir asra yakın süredir, öğretmen toplumuyla özdeşleşmiş ve örtüşmüş bir alandır. Bu koru, Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren öğretmene yönelik birçok hizmet birimiyle değişimi ve yenileşmeyi yaşamıştır. Bugün için bu koruda öğretmenevi, Mustafa Necati Öğretmen Huzurevi, hastane ve izcievi gibi birimler yer almaktadır. Öğretmene ülkenin kurucusunun armağan ettiği bu dinlenme yerini siyasilerin baskısıyla almak, öğretmeni yöneticilerine kuşkulu ve güvensiz kılacaktır. Her insanın olduğu gibi her yerin de bir öyküsü vardır. ''Öğretmenevi korusunun anlatım halkasına bu protokol olumsuzluğu ile ilgili öykü eklenmiştir.'' ''Öğretmenler, yaptıkları işin bilinciyle yaşamı sevgiyle bütünleştirip yeniden kurarlar'' özdeyişinde görüleceği gibi öğretmenliğin içeriğinde yaşamı sevgiyle bütünleştiren, erdemli çabalar vardır. Yönetenler de bu sevginin mimarlarını engellemek yerine desteklemelidirler.

Öğretmenleri üzmek, kırmak ve gücendirmek yerine Rabindranath Tagor 'un, ''Işığa aydınlık için teşekkür et, fakat büyük bir sabırla feneri tutanı da unutma'' özdeyişinde anlatıldığı gibi, toplumu aydınlatan, ışığı tutan öğretmenleri mutlu edecek eylemlerde bulunulmalıdır. Çünkü öğretmenler, karanlık düşünceleri beyinlerden söküp, aydınlığın gerçek ışıklarına ulaştırmaya çabalayanlardır. Onların gerçek işlevi sevgi, ilim ve akıl öğeleriyle yol almaktır. Onlar, coşkularını, çocukların ve gençleğin geleceğe umutla ilerleyişinde bulurlar. Onların ışığında aydınlanacak, gelişecek ve yenileşecekler. Geleceğimizin umudu çocuklarımızı eğiten, bilgilendiren, gelişmeleri eyleme dönüştüren öğretmenlerimizi düş kırıklığına sürüklemeyelim. Onlara verileni almak yerine; o alanı daha kullanılır ve güzel bir doğa cennetine ulaştıralım.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.