Haberler

Rodin’i Görür, Kahvaltı Eder, Caz Dinlersiniz

Tarih: 12 Temmuz 2006 Kaynak: Hürriyet Yazan: Doğan Hızlan
Geçen pazar sabahı Sakıp Sabancı Müzesi’ndeydim.

Müze’de gerçekleştirilen Kahvaltıda Caz programına arkadaşlarım katılmış, bana da salık vermişlerdi.

Teknosa’nın sponsorluğunda, Milliyet’in katkılarıyla, konsepti ve organizasyonu Hakan Erdoğan Productions’a ait olan, bir tatil günü alternatifiydi.

Pazar günleri pek evden çıkmayı sevmem. Ya da çok özel dostlarımla buluşurum ancak. Hakan Erdoğan’ın ısrarlı çağrısına dayanamayıp gittim. Doğrusu gittiğime de memnun oldum.

Müze’nin bahçesine Teknosa amblemini taşıyan mavi şilteler serilmişti.

İyi bir ekip caz yapıyordu. Serin ağaçlar altında, dinleyiciler oturmuşlar hem kahvaltı ediyorlar, hem müzik dinliyorlar, hem de dergilerini, gazetelerini, kitaplarını okuyorlardı.

Piknikten nefret etmeme rağmen, bu yerleşim biçimi hoşuma gitti. Bazı dinleyiciler, konuklar, bir dost grubuyla gelmişlerdi, bir yandan da muhabbeti koyulaştırıyorlardı.

Artık insanların zamanı çok az, birkaç şeyi bir arada yaşamak istiyorlar. Bu açıdan müze bahçesindeki yaşam, günümüz hızına uygundu. İsterseniz ödediğiniz ücretle müzeyi de gezebiliyorsunuz, açık büfeden istediğiniz kadar yiyecek içecek alabiliyor, bir yandan da iyi müzisyenlerden caz dinliyorsunuz.

Saat 11.00’de başlayan Kahvaltıda Caz, 14.00’te bitiyor.

Büyük şehirlerde, bir pazar günü, tatil yöresinde yaşayacağınız bir düzeni bulmanız, sanırım birçok kişi için tercih edilir bir çözüm.

Ben sadece açık havaya çıkmanın artık insanlar için yeterli olmadığı kanısındayım. Vakit öldürmek sözünden nefret ederim, onun için de arabalarını Boğaz kıyısına çekip ufka bakarak, otomobil içinde oturmanın anlamını bir türlü çıkaramam.

Ben hálá branç sözüne alışamadım, hiç kuşkusuz bu yüzden de branç yerine kahvaltıyı kullanıyorum. Çünkü ben yataktan kalkar kalkmaz, gözüm kahvaltıyı aradığından, sıcak ekmeğin kokusunun evi sarmasından hoşlandığımdan, brançlardan uzak dururum. Brançlarda bir kahve içmekle yetinirim, o gün yaptığım gibi.

Tabii bazı okurlarım, "Be kardeşim bari pazarları biraz uyu," diyecekler, doğru, bütün hafta çalışanların hiç olmazsa pazar günleri geç kalkmasını anlıyorum da gene de uygulayamıyorum.

Bir pazar, program yapmakta zorlanırsanız, alternatif ararsanız.

Not:
Sevgili Doğan Hızlan,
Hürriyet’te Dolmabahçe’deki davetle ilgili yazınızı zevkle okudum. Yalnız küçük bir düzeltme yapma gereği duydum, Osmanlı Sarayı’nda Oryantalistler sergisini biz üçümüz değil, Dolmabahçe çalışanları hazırladı, yani oradaki gençler, katalogda ne şekilde geçiyor bilemiyorum ama esas emeği geçen biz değil, onlar.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.