Haberler

Kanyon'da neyi sevdim?

Tarih: 12 Temmuz 2006 Kaynak: Vatan Yazan: Haşmet Babaoğlu
Alışveriş merkezleri karşısında duygularım karışık. Ne yalan söyleyeyim, biraz canım sıkılsa, oyalanmak istesem veya eş dostla buluşmak istesem hemen alışveriş merkezleri aklıma geliyor. Ama bizi o güzelim sokaklardan, yani şehrin ana damarlarından uzaklaştırıyor diye üzülüyorum. Belki bu yüzden İstanbul'da Levent gibi semtlerde alışveriş merkezlerinin yan yana dizilmeleri hoşuma gidiyor. Tabii yarattıkları trafik sorunu bir yana bırakılırsa... Ama Nişantaşı'na, Beyoğlu'na, Bağdat Caddesi'nin göbeğine birileri kocaman alışveriş merkezleri dikmeye kalktığında fena bozuluyorum.

İstanbul'daki "vakit geçirme, yeme içme, alışveriş, yaşam ve iş merkezi" diyebileceğimiz bu türden büyük yapılara geçen bahar bir yenisi eklendi: Kanyon.

Kanyon'un benim için farklı ve özel bir yeri var. Ama önce sık sık gittiğim alışveriş merkezlerine nasıl baktığımı ve onların gündelik hayatımdaki yerlerini kısaca not edeyim.

Profilo... Bizim gazeteye çok yakın. O yüzden şöyle bir kafa dağıtmak için sık sık "kaçıyorum" bu alışveriş merkezine. Dolup taşan tiyatro salonlarıyla diğerlerinden ayrılıyor. Starbucks'ındaki güler yüzlü personeline ayrı bir sevgim, saygım var.

Metrocity... Otopark düzenini, mimarisinin alışverişe yönelik pratik düzenini seviyorum.

Akmerkez... İnsanı doğrudan alışverişe odaklıyor. Tabii bu baştan çıkartıcı özelliği bütçenin daraldığı zaman dilimlerinde bayağı tehlikeli! Artık yıllar içinde öyle tanıdık bir mekân haline geldi ki, içerde dolaşmak biraz da "ev"de dolaşmak gibi. Rahat ve güven verici...

Gelelim Kanyon'a... Henüz yeni. Sinemaları açılsın, şehrin sonbahar canlılığı başlasın, esas atmosferini o zaman yaşayıp anlayacağız. Ama şimdiden şunu söyleyebilirim: Kanyon'daki mimari duyumu seviyorum. Binanın mimari özelliklerinin içerde gezen biri tarafından açıkça algılanıp yaşanmasını seviyorum. Doğrusu İstanbul gibi büyük bir metropolde ciddi bir eksikti bu! Dünyanın büyük şehirlerinde insanı kendi labirentlerine sokup apayrı hislere sürükleyen, hatta açıkça anıtsal etkiler yapan çok sayıda modern bina vardır. Oysa İstanbul'da gezip tozan insan üzerinde mimarisiyle belirgin bir etki yapan modern bina yok denecek kadar az! Bütün yük muazzam tarihsel yapıların ve semtlerin geleneksel dokuları üzerinde. Kanyon'u işte bu açıdan önemli buluyorum.

Beğenirsiniz beğenmezsiniz, "canım dünyada çok kopyalarını gördük" diye veya "bu rüzgâr kışın adamı deli eder" kuşkusuyla eleştirir, tartışırsınız. Hepsi tamam. Ancak gerçek şu ki binanın (çok özel bir akustik etkiye de yol açan) mimari özelliklerinin sokak tadı verilmiş koridor ve meydanlarına girdiğiniz daha ilk anda hoş biçimde sizi sarıp sarmaladığını reddedemezsiniz.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.