ÇEKÜL'ün Kaş ekibi olarak hareket eden ekibin üyesi Kadriye Hacımusaoğlu, yeni yerleşim alanlarında yapılan inşaatlarda, imar planında belirlenen hiçbir unsura uyulmadığına dikkat çekti. 

Bakir tatil beldelerindeki yapılaşmanın ardı arkası kesilmiyor. Akdeniz Bölgesi'nin özgün yerleşimi Kalkan'da, plansız konutlar nedeniyle el ayak çekilmek üzere.

Bu bölgede sadece İngilizlerin 700'e yakın ikinci konutu olduğu belirtiliyor. Benzer tehlikeyi şimdi Kaş yaşıyor. Bölgenin yeşil örtüsünün ve özgün dokusunun günden güne yok olduğuna dikkat çekiliyor. Konutlar, Kaş merkezi başta olmak üzere bölgenin yarımadayı andıran bölümünde inşa ediliyor. Gelişmeler bölge halkının tepkisini çekerken rantın karşısında duracak bir güç bulunamamasından yakınılıyor. Begonvillerin sardığı beyaz badanalı evleri, temiz sokakları, kasabayı andıran görünümü, yeşil alanları ve bakir koylarıyla adını ülke turizminin ön sıralarına yazdıran Kaş, ikinci konut, tatil siteleri ve büyük otellerin tehdidi altında.

Kent yüksek katlı binalarla doluyor
Yöre insanı, beldelerinin bozulmayan coğrafi konumu ve özgün niteliği sayesinde adını duyurduğunu ve ziyaretçilerini de bu yapının cezbettiğini belirterek Kaş'ın tüketilmemesini istiyor. Kaş merkezine girildiğinde, geçmiş yıllarda çekilen fotoğrafların oluşturduğu görsel bellek ne yazık ki zedeleniyor. Çok katlı binaların yapımına izin veren yönetimlerin uygulaması sonucu şehrin sırtlarının yanı sıra Çukurbağ Yarımadası da yüksek katlı binalarla dolmak üzere.

ÇEKÜL'ün Kaş ekibi olarak hareket eden bir grup, gelişmelere karşı duruş sergiliyorlar ancak büyük rant karşısında etkin bir güç yansıtamıyorlar. Ekip üyesi Kadriye Hacımusaoğlu , Kaş'ın Tarihi Kentler Birliği'ne üye olmasını sağladıklarını söyleyerek ''Ancak inşaat sektöründeki aymazlığın önüne geçemiyoruz'' diyor.

'Kaş günden güne tükeniyor'
Hacımusaoğlu, Kaş'ı Kaş yapan özelliklerin günden güne tükendiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: ''Rant kültürel değerleri de yozlaştırmaya başladı. Yeni yerleşim alanlarındaki inşaatlarda, imar planında belirlenen hiçbir unsura uyulmuyor. Kat sayısından özgün dokuya aykırılığa kadar pek çok usulsüzlük söz konusu. İmar planlarında Akdeniz Bölgesi'nin mimarisinin korunmasına yönelik koşul ve şartlar vurgulansa da buna bağlı kalınmıyor. Tescilli binalarda yapılan restorasyon çalışmaları gerçeği yansıtmıyor. Bu konuda belediyenin ve koruma kurulunun denetimi yetersiz..''