Haberler

Dakka’da Philadelphia’lı Bir Mimar

Tarih: 18 Temmuz 2006 Kaynak: Worldview Çeviren: Semah Akdoğan
Ünlü Mimar Louis Kahn’ın hayatını ele alan “Mimar Babam: Bir Oğlun Yolculuğu” filminin yapımcısı ve Louis Kahn’ın New York’lu oğlu Nathaniel Kahn ve Kazi Asraf arasında geçen söyleşiden alıntıları Arkitera.com’da yayınlıyoruz.

Kazi Asraf: Bir film yapımcısı olarak Dakka’da bu çeşit binaların yapımının önemini nasıl fark ettiniz?
Nathaniel Kahn:
Akla gelen çok az şey var. Birincisi Lou’nin ve dünya mimarlığı için yaptığı çalışmaların önemi, bir diğeri bu projenin gerçekleştirilmesinde izlenilen yöntemler ve üçüncüsü benim algımla Lou’nin Bangladeş Hükümeti ile yaptıkları. Çıkış noktam bütün dünyayı dolaşarak babamın inşa ettiği yerleri gezmek oldu. Dakka projesini sona sakladım çünkü küçük bir çocukken onun bu projeyi gerçekleştirebilmek için nasıl tutkulu olduğunu ve ofisinde 1971 savaş dönemleri de dahil olmak üzere senelerce bu projeyi gerçekleştirebilmek için nasıl tutku ile çalıştığını hatırlıyorum.

Lou mimarlığın dünya gelişiminde daha iyi toplumlar yaratılması için etkili olabilceğine inanıyordu. Onu, idealist bir insan olarak göz önünde tutmalıyız. Bana göre Lou, Dakka’da rüyalarının projesini hükümet merkezi binası tasarlamayı kendinde görev olarak gördü çünkü yeni bir ülkede eğer herşeyi planladığı gibi doğru yapabilirse dünyayı değiştirilebilecek bir çalışma olacağını biliyordu.

KA: Sormama izin verirseniz eğer insanların gözünde daha iyi canlanabilceğini umuyorum, bu adamın Philadelphia’dan Dakka’ya hayallerinin projesi ile gelişini neden umursamalıyız?
NK:
Sanırım güzel bir soru. Birçok cevabı var. Birincisi, Bangladeş’deki insanlarda kendileri için birşey yapıldığında çok büyük saygı besliyor. Birçok insan hayatlarını bazı şeyler için ortaya koyuyor fakat teşekkür bile alamıyor. Ayrıca sadece ulusal bir anıt olmanın dışında proje uluslararası bir önem taşıyor. Oraya gidene kadar nasıl bir güzelliğe sahip olduğunu bilmiyordum. Dakka’daki ilk günümde rehberim mimar Nurur Rahman Khan gözlerimi bağladı ve cadde boyunca arabayla gittik. Bilindiği gibi Dakka’nın araba, kamyon gürültüleri, bağrış, çağrışlar arasında ilerledik. Arabadan indiğimde ayağımı yere bastığımda bir yumuşaklık hissettim. Gözlerim kapalıydı, yürümeye başladık, şehirden uzaklaşmıştık ve Nurur Khan bana yapıyı görmeye hazır olup olmadığımı sordu. Ben de henüz değilim dedim. Hazır değildim çünkü orda sadece durmak ve mekanı hissetmek istiyordum. Şunu söylemeliyim ki orda durup nefes almak, etraftaki havayı hissetmek boşluktaymışım gibiydi. Sanki büyük bir tapınağın önündeymişim gibi hissettim. Onu hissediyordum. Büyük bir anıtın önünde sessizliği hissettim ve babam o sessizlik hakkında konuşuyordu.
   

KA: Böyle bir şehirde sessizliğe ihtiyacınız olduğunu söylüyorsunuz?
NK:
Tabi ki, şehirler sessizlik barındırmalı. İsterseniz park deyin ne isterseniz deyin, şehirlerin özünde sessizlik olmalı. Burası hareketliliğin içinden gelen dinginlik. Enerji ve gerginlik dolu bir yerde çalışamazsınız. Sakin alanlara ihtiyaç duyarsınız. Bende bu durgunlukta durdum, derince nefes aldım ve dedim ki; evet, hazırım. Nurur Khan gözlerimi açtı ve önümde bahçenin güney tarafında Bangladeş bayrağıyla bina duruyordu. Gözlerimden yaşlar boşandı. Babamın yaptığı yapılar arasında beni tek ağlatan bina bu oldu çünkü bu bina için herşeyi gerisinde bırakan, ailesinden, paradan, sahip olduğu herşeyden vazgeçmesine anlam verebildim. Bu bina herşeye değer çünkü büyük manevi bir ruh barındırıyor. İlk baktığımda etrafındaki hiçbirşeyi görmedim sadece binayı gördüm. Bu binayla kıyaslanabilcek hiçbirşey yok benim için. Sade bir bakış açısıyla bakıldığında hükümet berrak bir anlayışla hareket edip insanlarına örnek olmalı. Böyle bir yapıyı şehir merkezinde diğer yapılarla beraber yapamazsınız, bu binanın çevresi ile bütünleştiğini düşünüyorum.

KA: Evet, mimarlığın sadece binalar olmadığı, kullanılan malzeme ve etrafıyla bütünlük içinde olması gerektiği fark edilmeli. İnsanların şehirlerin, binalar ve alanlar dizisinden oluştuğunu, bu şekilde yapılmış olan yapılara gereksinim duyulduğunu bilmeleri gerekiyor.
NK:
Kesinlikle, Parlemento Binası bu dizinin merkezini oluşturuyor. Dakka’nın geri kalan kısmında ne olduğu önemli değil. Başka yerde inşa etmelerine izin verelim. İlerleme iyi fakat eğer millet meclisi binasını etrafında diğer yapılarla sıkıştırırsak bu ilerleme olmaz.

KA: Katılıyorum.
NK:
Bu ilerleme olmadığı gibi aslında geriye gitmek. Central Park’sız bir New York düşünün, şehir olmazdı o zaman. New York’ta yaşıyorum ve Central Park olmasaydı şehir yaşanılmaz olurdu çünkü şehrin nefes alabildiği, durup toparlanabildiği ve kendini hatırladığı bir yer. Parkın etrafı boyunca koşabilir ve şehrin ne kadar güzel olduğunu hatırlayabilirsiniz. Dünyanın en uzak yerlerinde bile görüştüğüm bütün Bangladeşli’nin, Parlamento Binası olması bile etrafındaki alanla mutlaka bir anısı var. Hikayelerin kimisi duygusal, kimisi dramatik bazısı da sanatsal. Crescent Gölü’ne gitmeden önce ünlü Amerikan I.M. Pei binanın resimlerini gördüm fakat insanlar tarafından nasıl kullanıldığını görmedim dedi. Bulunduğum iki hafta boyunca her gidişimde binaya insanlar tarafından farklı şekilde kullanıldığını gördüm ve bu da binanın ne kadar sürekli olduğunu gösteriyor.


KA: Sormak istediğim diğer bir konu da Kahn’ın peyzaja olan ilgisi. Her ne kadar yapıların etrafı ile nasıl uyumlu olması üzerine çalışmalarını bilsek dahi peyzajla olan ilgisini tam olarak bilmiyoruz. Kahn’ın yapıları kesin, kubik ve şeffaf gözüküyor. Onu yapılarının mistik bir tavrın ürünü olduğunu düşünüyorum. Sanırım Kahn, Bangladeş’de su mimarisinin en çarpıcı örneklerinden birini verdi ve mimarın toprakla nasıl işbirliğinde olduğunu gösterdi bizlere. Annenizin peyzaj mimarı olduğunu biliyoruz ve bu projede kendisiyle ortak çalışma yürüttüklerini. Ben de dahil olmak üzere bir çok insan Lou Kahn’ın sahip olduğu Amerikan düşüncesini, Bangladeş’in eşsiz manzarasını da kullanarak şiirsel bir ifadeyle anlattığını düşünüyoruz.
NK:
Güzel anlatımınız aklıma birkaç şey getirdi. Aga Khan ödülü verildiğinde, Parlamento Binası’nın dünyanın hiçbir yerinde Dakka’ya yakıştığı kadar yakışmayacağını söylemişlerdi. Bulunduğu yere has ebedi bir yapı. Babam, Dakka’ya ilk geldiğinde nehirin yanına uçarak gitti çünkü bulunduğu ülke delta yerleşimine sahip. Suyun üzerinde yüzen bir alan. Bir bota bindi ve çizmeye başladığı ilk çizimler küçük botlardı. Filmi yaparken binayı nasıl anlatmamız gerektiğini düşündüğümüzde suyun üzerinde yükselişini vurgulayalım dedik. Lou’nun yapıyı suyun içine koymasının birçok önemli sebebi olduğunu düşünüyorum. Su yükseliyor ve alçalıyor, evet, yapı kuru alanın üzerinde fakat etrafı suyla kaplı. Lou’nun bize yanıtının çok güçlü olduğunu düşünüyorum, sadece parlemento binasına hizmet eden bir yapı yapmak istemiyordu, onun isteği doğanın içerisinde doğallığı anlatan bir tasarım yaratmaktı.

KA: Doğa ile yaşamak ve şehir olgusu. Birbirine benzer iki öğe, şehir ve peyzaj hiçbir zaman birbirine karşıt olamaz. Bunun aynı zamanda zorlu bir iş olduğunu düşünüyorum.
NK:
Batı sistemini kabul ettirmeye çalıştığını düşünmüyorum. Delta ülkesinin daha özgün bir biçimde anlatımı, keskinlik yok, yönlendirme yok. Bazen aşağı akan bazen de yukarı akan bir nehir var sadece.

KA: Kahn’ın geometrisiyle bir anlatım söz konusu.
NK:
Katılıyorum. Gözenekli bir yapıya sahip. Su akar gider, hava eser geçer. Bu, bir avuç toprak alıp onu anlamdırmak.

KA: Yahudi bir mimar tarafından gerçekleştirilmiş olsa da, Bengal için bir örnek teşkil ediyor.
NK:
Lou’nun tarih içinde tarihi yaratmak istiyordu. Bunu Dakka’da yaptığını düşünüyorum. Baktığınızda 10 sene önce mi yoksa 10.000 sene önce mi yapıldığını anlayamıyorsunuz. Tarihi dayanan bu yapı önemli bi yer teşkil etmekte.

KA: Bengal’in 2.000 yıllık geçmişi var ve bundan sonra da 2.000 yıllık bir tarihe sahip olabilir. Yapıların cam, metal, tuğla ya da başka bir malzemeden yapıldıkları önemli değil, önemli olan kurulurken izlenilen yol ve Kahn’ın da bizlere sunduğu da bu.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.