Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak olan llısu Barajı'nın temeli 5 Ağustos'ta Başbakan Erdoğan'ın da katılacağı bir törenle atılacak. Hasankeyf'i sular altında bırakacak olması nedeniyle sık sık tartışma konusu olan baraja, Avrupa'da kredi arayışına çıkan AKP Mardin Milletvekili Beşir Ha-midi'den savunma geldi. Hamidi, Hasankeyf'in yüzde 80'ine bir şey olmayacağını belirterek tarihî kentteki 11 eserin Hasankeyf yakınlarında bir yerde inşa edilecek Kültür Parkı'na taşınacağını ve 8 bin 500 kişilik şehir kurulacağını bildirdi.

Kültürel miras hukuku uzmanı avukat Avukat Murat Cano, baraj yapımıyla ilgili üç davanın sürdüğünü ve şu anda orada yapılacak herhangi bir inşaatın, yargı kararlarına müdahale niteliği taşıdığını söyledi. Hasankeyf'e Sadakat Girişi-mi'nin kurucularından Adas Dergisi Yayın Koordinatörü Özcan Yüksek ise AKP'li vekilin sözlerine tepki göstererek, "Hasankeyf, Disneyland değil ki taşınabilsin," dedi.

Hasankeyf, UNESCO'nun kararlarına göre, bir insanlık ve dünya mirası sayılıyor. Ayrıca yine UNESCO'ya göre, mimari tarz olarak taşınmaya müsait bir yapı değil ve Hasankeyf'in sosyolojik, kültürel ve bilimsel olarak toplum tarafından ulaşılabilir olması gerekiyor.

Bölge Disneyland Değil
Avukat Murat Cano ise, baraj yapımının iptali için 18 Temmuz 2006'da Danıştay'a dava açtıklarını, ayrıca Diyarbakır İdare Mahkemesi'nde bir başka davanın sürdüğünü ve Avrupa İnsan Hakları Mah-kemesi'ne yaptıkları başvurunun kabul edildiğini söyledi. Bu davalar sürerken yapılan kamulaştırmaların hukuka aykırı olduğunu belirten Cano, "Barajın inşasına başlamak, yargıya müdahale ve yargının vereceği kararları ciddiye almamak demektir," dedi. Cano şöyle konuştu:

"Hasankeyf'in taşınamayacak tarzda bir mimari yapı olduğu, 25 sene süreyle kazı ekibi başkanlığını yapan Prof. Oluş Arık ve 15 sene boyunca restorasyon işlerini yöneten mimar Zeynep Ahunbay ile arkeolog Metin Ahunbay yazılı olarak ifade ettiler.

Birkaç gün önce açılan davayla, Bakanlar Kurulu'nun acele kamulaştırma kararının durdurulmasını talep ettiğini belirten Cano, "Bu davalardan olumlu karar çıkarsa, şu anda yapılan kamulaştırma boşuna yapılmış, kamunun kaynağı çarçur edilmiş olacak," dedi.

Özcan Yüksek ise, hükümetin Hasankeyf'teki tarihi eserleri yapılacak Kültür Parkı'na taşıyacak olmasına tepki göstererek, "Hasankeyf'in modeli yapılabilir ama Hasankeyf başka bir yere taşınamaz. Çünkü Hasankeyf, Disneyland değil," dedi. Hükümetin tarihi ilçeyi sular altında bırakacak olan llısu Barajı konusunda yetkisi olmadığını kaydeden Yüksek, "Madem hükümet yetkisi olmadığı halde bu konuda ilk adımı atmaya hazırlanıyor. O zaman konu referandumla halka sorulsun. Hasankeyf'i isteyen, istemeyen ortaya çıksın," dedi.

Uluslararası Koruma Şart
Hasankeyf konusunda hükümet kadar Avrupa'nın da sorumluluğu olduğunu vurgulayan Yüksek, llısu Barajı'nın arkasında Almanya, Avusturya ve İsviçre'ye ait üç şirket bulunduğunu hatırlatarak, "Yani çevre ve doğa koruma deyince dünyada ilk akla gelen ülkeler arasında yer alan üç Avrupa ülkesi, Türkiye'nin doğasını ve kültürünü yok edecek bir projeden kâr elde edecekler," dedi.

Tarih Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu ise, Hasankeyf'in sular altında kalmaması için bugüne kadar yapılan bütün girişimlerin içinde bulunduklarını, bundan sonra da tutumlarının net olacağını söyledi. Mimari yapının taşınamayacağını belirten Bulutoğlu, şimdiye kadar olduğu gibi, ulusal ve uluslararası koruma güçlerinin Hasankeyf için yeniden devreye girmesi gerektiğini söyledi.