Haberler

Han Tümertekin Harvard'da Eğitim Verecek

Tarih: 4 Ağustos 2006
2004 yılında, B2 Evi ile Ağa Han Mimarlık Ödülü'ne layık görülen ünlü mimar proje alanı olarak Beyoğlu’nda günümüz trendlerinin çok hakim olduğu mimarlık ortamına biraz daha sorgulayıcı bir tavırla öğrencilerine: “Biraz durun ve düşünün!” diyecek. Önümüzdeki dönem Harvard Üniversitesi’nde Rem Koolhaas, Herzog & De Meuron, Rafael Moneo gibi isimlerle beraber proje yürütücülüğü yapacak olan Han Tümertekin ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.

Semah Akdoğan: İlk önce Harvard Üniversitesi ile nasıl iletişime geçtiğinizi sormak istiyorum?
Han Tümertekin:
Şöyle ki. Geçen yıl Harvard’da Graduate School Design’da yaptığım işler; binalarım, projelerim üzerine bir konferans verdim. O konferanstan yaklaşık bir ay sonra, üniversiteden Prof. Hashim Sarkis benim ile ilgili, projelerimi de içeren bir kitap yayınlamak istediklerini söyledi. İlk adım öyle atıldı. Bu ay sonunda o kitap baskıdan çıkacak. Devamında ise Harvard’la, kitap nedeniyle ilişkimiz yıl boyunca sürdü. Yazışmalar, yeni çizimler, metinler vs... Geçtiğimiz Pritzker Ödülü’nün gecesinde, Harvard’ın mimarlık bölümünün yeni dekanıyla aynı masada birlikteydik. O, Harvard’a döndükten sonra, üç dört gün sonra Hashim Sarkis beni aradı ve benim orada bir yarıyıl bir proje stüdyosu yürütmemi istediklerini belirtti ve bunu kabul edip etmeyeceğimmi sordu. Ben de kabul ettim ve şimdi Eylül ortası başlayıp, yılbaşına kadar sürecek bir yarıyıl içerisinde Harvard için çalışacağım. İki haftada bir, birkaç günlüğüne giderek, o proje stüdyosunu yürüteceğim.

SA: Bir yandan İstanbul’da projelerinize devam edip, bir yandan da eş zamanlı olarak ders vereceksiniz.
HT:
Evet. Orada proje stüdyosu yürüten Rem Koolhaas, Herzog & De Meuron, Rafael Moneo gibi isimler var. Bütün bu dışarıdan gelenler zaten birkaç haftada bir gidiyorlarmış. Ben de on beş günde bir, birkaç günlüğüne gidip geleceğim.

SA: Projeniz için proje arazisi ya da konuyu belirlediniz mi?
HT:
Evet evet. İstanbul’dan vereceğim. Beyoğlu’nda zaten benim projelendirdiğim bir konu var. O arsayı vereceğim.

SA: Konunun içeriği ne üzerine olacak?
HT:
Henüz onu saptamış değilim. Yapım programını tam saptamadım ama bir yandan tek bina değil kentsel ölçeğe referans veren bir konu olacak. Vereceğim konu, İstiklal Caddesi üzerinde bir parsel. Olabildiğince, hızlı değişmekte olan Beyoğlu çevresinin konu edildiği bir problem olacak. Bu haftasonu biraz daha konsantre olabileceğim konuya. Birkaç seçenek var. Ama dediğim gibi binanın programını da projenin konusunu da belli oranda esnek bırakmak istiyorum. Yani her öğrencinin kısmen programa yorum yapmasını istiyorum.

SA: O zaman şöyle birşey de diyebilir miyiz? Çalışmanızın hedeflerinden bir tanesi de öğrencilerin, daha geniş bakış açısıyla, tarihi eserlerin bulunduğu bir yerde çalışma yapabilmesi.
HT:
Kısmen. Ama işin tarihi tarafını çok ağırlıklı olarak gündeme getirme yanlısı da değilim. Zaten onun için Beyoğlu’ndan bir yer seçtim. Çok tarihi bir şey düşünseydim; mesela Sultanahmet veya Süleymaniye çevresini verebilirdim. Yani Beyoğlu’nu vermenin belirleyici özelliği Beyoğlu’nun tarihsel karakteri değil; Beyoğlu’nun o çok yoğun, şiddetli kentsel karakteri. Yani şehrin en canlı bölgesi. İstanbul gibi canlı bir şehrin en canlı bölgesi. O problem bana Beyoğlu’daki kısmi tarihi karakter yanında daha ağırlıklı geliyor. Ama tabii ki yeni oluşmuş bir çevre olmaması, 19. yüzyıldan beri fonksiyonunu hep aynı tutmuş bir çevre olması önemli her zaman için. Kreasyonel özelliğini hiçbirzaman yitirmemiş bir yer Beyoğlu.

SA: Peki sizin çalışmadaki hedefleriniz neler? Hem öğrenciler, hem kişisel olarak.
HT:
Kişisel açıdan davet edildiğim ortamın ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum. Yandaki proje grubunda Herzog’un olması, Koolhaas’ın grubunun öbür yanda olması. Böyle bir rekabet ortamına davet edilmiş olmak çok heyecan verici. O nedenle o performansı karşılayacak şekilde zaman ve enerji harcayacağım. Öğrencilerden beklediğim de sanırım şu anda trendlerin çok hakim olduğu mimarlık ortamına biraz daha sorgulayıcı ve o güruhun içinde yer almayan bir faktör olarak gireceğim. Bence öğrenciler açısından o sorgulama pratiğini yaratabilirsem iyi olacaktır. Hepinizin bildiği gibi müthiş bir medya bombardımanıyla çok benzer olan ve pek soğukkanlı davranmayan bir tasarım ve mimarlık ortamı oluşmuş durumda son yıllarda, uzunca bir süredir yahut. Onun için de onlara “Biraz durun ve düşünün!” demeye çalışacağım. Onlara bir katkısı olursa bu olur diye düşünüyorum. Çünkü sanırım, oraya davet edilme nedenim de yaptığım mimarlığın biraz böyle olması.

SA: Çok teşekkür ederiz. Arkitera Mimarlık Merkezi olarak başarılar diliyoruz.
HT:
Teşekkürler.
Konuyla İlgili Linkler
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.