Haberler

Ölümün Coğrafyası

Tarih: 10 Ağustos 2006 Kaynak: Birgün Yazan: F. Serkan Öngel
"Uygarlığa ait tek bir belge yoktur ki aynı zamanda, barbarlığa ait bir belge olmasın" Walter Benjamin

Ölümün coğrafyası göçebedir. Zorbalığın ise coğrafyası, mekânı yoktur. Zorbalık her coğrafyada yer edinebilir, yıkım üretebilir. Yıkımı yurt edinmek coğrafya için kolay bir şey değildir.

Ortadoğu yıkımın yurt edinildiği yer. Beyrut yıkımın başkentlerinden biri. 15 yıllık bir yıkımın üzerine inşa edilen bir kente bombalar yağıyor. Nedir bir kent? Kent, insandır, umuttur, ekmektir, sıcak bir evdir. Okuldur, hastanedir kent. Yoldur, sudur, ilk bakışta aşktır, parktır, fabrikadır kent. İştir. Çocuktur kent. Bebektir emeklemeye çalışan. Kent sevgilimizdir, anamızdır, babamızdın Kent arkadaşımızdır, anılarımızdır. Biriktirdiklerimiz, bizden öncekilerin biriktirdikleridir. Düşlerimizin evidir. Sevdiğimiz mekânların yurdudur.

Bir kent bombalanıyor. Evleri, sokakları, çocukluğu, sevgileri, düşleri ile. Ölüm şimdi bir uçağın terkisinde taşınan bir bomba. Yıkılmış binalar arasında çocuk cesetleri... Ölüm hiç bir çocuğa yakışır mı?

Gazetelere yansıyan bir resim. Beyrut'un 15 gün ara ile uydudan çekilmiş fotoğrafları. Yıkımın boyutları korkunç. Ama resme sığmayacak kadar çok ölüm, meydanda yıkılan bir bina, bir park, bir hastane, bir okul, tarihi bir eser belki.

Zorba gücü kutsar. Ötekinin yaşadığı acının şiddeti iktidarı pekiştirir. Ama öfke durduğu yerde durur mu? Nefret durur mu durduğu yerde? Nefret tohumlan yeni zorbalıklara yurt olmaz mı? Kentlerin intikamı yok mudur?

Beyrut yine yıkım ve ölümlerle anılıyor. Tarih yine acımasız bir saldırının tarafı olan yüz binlerin dramını yazıyor. İsrail sadece Lübnanlıları, Filistinlileri değil, kendi halkını da bir dramın içine sürüklüyor. Hitler de halkını ölüme ve yıkıma sürüklemedi mi? Hiroşima da, Nagazaki'de ölen insanlık değil miydi?

Zorbalık Koalisyonu
ABD, İsrail ve İngiltere zorbalık koalisyonu, emperyalist emelleri için Ortadoğu halklarına yönelik kitlesel katliamlara, ölümlere, kentlerin ortasında yıkılmış enkaz haline gelmiş umut yığınlarına, acılara yol açıyor. En temel insani değerler ayaklar altına alınıyor. Ve bütün dünya seyrediyor. Acının coğrafyası kanıyor. İnsanlığımız kanıyor...

Naziler'den kaçarken Fransa-İspanya sınırında katledilen ünlü düşünür Alman Yahudi-si Walter Benjamin'in tarihselcilikle hesaplaşması ne kadar anlamlıdır. O tarihle hesaplaşırken umut için barınak arar kendine, galiplerle mağlupların, muzaffer olanla yenilmişin aynı tarih anlayışını, aynı aklı paylaşamayacakları düşüncesinden hareket eder. Tarih ezilenler açısından bir yıkıntı bir enkazdır ona göre. Kültür denilen sürekliliğin altında hep bir barbarlık vardır. Umut ancak bir alt üst oluşla mümkündür. Tarih tüm çıplaklığıyla ezilenlerin gözlerinin önüne serildiğinde kurtuluş mümkün olacaktır.

Emperyalist barbarlığın ektiği kin ve nefret tohumları, Ortadoğu halklarının bilincinde uyandığı zaman ortak bir gelecek için gericiliğe, baskıya, şovenizme ve sömürüye karşı geliştireceği irade ile defedilecektir.

Lübnan ve Filistin için yapılacak mutlaka bir şeylerimiz var. Turgut Uyar'ın Acıların Coğrafyası şiirindeki umut tınısına işaret etmek istiyorum...

"biliyor musun güçlü dağlan görmenin zamanıdır şimdi bir bağırsan çok iyi biliyorum ya da üst üste silah atsan kent tepinir belki bütün kuşlar uçar belki değil mutlaka ama bir tanesi mutlaka kalır."
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.