Tarihi Kemeraltı çarşısı yeniden canlanıyor' başlıklı haberi Akşam Ege'de okuyunca düşündüm. Konak ve Büyükşehir Belediyeleri'nin bunca çabasına rağmen Kemeraltı Çarşısı eski tarihi kimliğine kavuşur mu?
Haberde Konak Belediyesi'nce restorasyonu yapılan tarihi Alipaşa şadırvanından sökülüp çalınan ay yıldızı ve kurşunları geri getiren kişi Kemeraltı Derneği'nce ödüllendirilecekmiş. Yani hırsız kardeşe çaldığın malları geri getir seni ödüllendirelim deniyor. Bu ödülün ne olduğunu doğrusu merak ediyorum. Her çalıntı sonrası ödüller devreye girerse Kemeraltı' bütün tarihi objelerini yitirir. Haber, dernek yöneticileri 'Tarihi yapıların restore edilerek yeniden canlandırılması için esnaf olarak ellerinden geleni yapacaklarını bu nedenle sivil toplum örgütleri belediye ve özel kurumların kendilerine destek olmasını istedi' diye devam ediyor. Kemeraltı üzerine bir çok yazı yazdım. Yaklaşık 150 yıldır bu tarihi çarşıda esnaflık yapmış saraç ailenin el takımları ve onlardan kalan matbuatı ailemizin arşivinde kutsal emanetler gibi saklıyoruz. Ayrıca tehditlere pabuç bırakmayıp Yeniçeri sokağındaki bu dede yadigarı dükkanı yıktırmama başarısını da gösterdik. Yani Kemeraltı üzerine yazıp çizme konuşma yapma hakkını kendimde buluyorum. Esnafın dediği gibi, Belediyelerin kendilerine değil, kendilerinin belediyelere yardımcı olmaları gerekiyor. Belediyelerin hazırladığı projelere sahip çıkıp bina önlerindeki fazlalıkları temizlemeleri özellikle pazar günleri kafalarına göre yaptıkları bilinçsiz tadilatların tarihi yapılara verdiği zararı görmeleri gerekiyor. Tarihi Kemeraltı çarşısında daha önce yapılmış kaçak yapılar mutlaka yıkılmalı dernek yöneticileri bu yıkımı desteklemelidirler. Bu satırlarda Kemeraltı' nda bulunan köhne tuvaletler üzerine bir yazı yazmıştım. Tüm iyileştirmeleri esnafın Belediyelerden beklemesi doğru değil geçen gün Belediyecilerle konuştum sırf Anafartalar caddesinde 35 WC saymışlar. Herkes üzerine düşen görevi yapmalı, içi boş şovlarla gerçekten çalışan iyi niyetli yöneticilerin çalışma azimleri kırılmamalıdır. İzmir'de bulunan kültür varlıklarının korunması ve yaşatılmasına büyük katkı veren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Konak Belediye Başkanı'nın adının sık, sık bu satırlarda geçmesinin yegane nedeni de budur. Çeşme ve sebilleri, İlerde daha detaylı olarak yazacağım, ay yıldızlı tarihi Nebahat Tabak evini yok olmaktan kurtarıp İzmir'e armağan eden değerli başkanların adlarını ve çalışmalarını sadece benim köşemde değil diğer yazarların kaleminden de okuyorsunuz
'Az laf çok iş' ata sözünden esinlenip. Alipaşa Şadırvanı'ndan ay yıldızı ve sökülen kurşunları, tıpkı Dönertaş Sebili'nden çalınan pirinç korkuluğu gibi büyük ihtimalle potada eritildiği veya antika pazarında satıldığı için geri gelmeyecek. İmitasyon da olsa benzer ay yıldızı arastada yapacak ustaların var olduğunu biliyorum. Hırsıza verilecek ödülü böyle bir ustaya vermek daha mantıklı.
Nedim Atilla 8 kişiden oluşan İzmirli arkadaşlarına AKP ve CHP İzmir il başkanlarının adını sormuş sadece 1 kişi cevap verebilmiş. Ben CHP İl Başkanı Selçuk Ayhan'ı daha çok protokol koltuklarında otururken görüyorum. Başkanı, bir kaç kez Belediye Başkanları, vali, kaymakam ve İzmirlilerle birlikte gerçekleştirdiğimiz Basmane gezilerine davet ettim nedense katılmadı. Sosyal demokrat CHP'nin il başkanı halkın arasında neden daha çok görülmüyor... İzmir nasılsa sosyal demokratların kalesi diye rahat tavır takınmasını doğru bulmuyorum.