Haberler

17 Ağustos'tan bu yana ne değişti?

Tarih: 17 Ağustos 2006 Kaynak: Radikal Yazan: Ali Bulunmaz
Yeni bir deprem beklenirken büyük çoğunluk 'Allah korusun' demekten başka bir şey yapmıyor. İstanbul'un lalelerine 147 milyon YTL bulunuyor, can kaybını azaltacak önlemlere bulunamıyor.

Toplumsal belleğimizin zayıflığından mıdır yoksa unutmak işimize geldiğinden midir, zihnimizin çöp kutusunda birbirinden önemli olaylar ve acılar var. Silmeye veya gizlemeye eğilimli belleğimiz biraz olsun geriye doğru çalışsa, zincirleme hatalar sonucu oluşmuş pek çok olayın çözülmesi ya da en azından gündeme getirilmesi adına baskı kurulabilir; Alzheimer toplumunda zamanaşımından yararlanarak büyük bir iç huzuruyla yaşayan gerçek suçlular da teşhir edilebilir.

İnsanımız günü yaşayan, ardında kalan günlerde, o günkü sorunlarını da bırakan; neden, niçin ve nasıl gibi soruları çoktan unutmuş veya bu sorular zaten hayatında hiç yer etmemiş ve hemen her şeyi tevekküle bağlamış durumdadır ne yazık ki. Bir 'yetkili', 17 Ağustos İzmit depreminin ardından "İzmit'teki deprem yüzyılın felaketidir" demişti. Felaketin neden ve nasıl oluştuğu ise, aynı 'yetkili' tarafından karanlıkta bırakılmıştı. Bunun yanında felaket eşittir doğa olayı gibi denklemlerle de karşılaşmıştık. Ancak doğa olayını felaket haline getirenin insan olduğunu anlamamızla, bu denklemin iş görmediğini de kavramıştık. Doğanın rutin işleyişinin bir örneği olan depremi, felaket diye nitelendirmek; cinayete kılıf bulmanın bir yolu sadece.

Bu büyük doğa olayının cinayete dönüştüğü günleri izleyen süreçte Prof. Dr. Celal Şengör'ün bu depremi, bir bilim insanının gözlemleyebileceği en büyük şekilde belirmesinden yola çıkarak, betimlemek için ortaya attığı 'yakışıklı deprem" benzetmesinden, sığ tartışmalar üreten bir çok "bilim insanı" ve "aydın"la karşı karşıya geldiğimizi de unutmuş olmalıyız. Televizyonlarda her gün, ellerinde haritalarıyla birbirine giren 'popüler depremciler'in varlığını da bu bağlamda gözümüzün önüne getirmeliyiz. "Binaları güçlendirmeliyiz, ileriye dönük çalışmalar yapmalıyız" diyen bilim insanlarının çağrıları popülist olanlardan daha az dikkate alınmıyor muydu? Zaten İzmit depreminin, yıllar öncesinden geliyorum dediği ve bu bölgedeki yapılaşmanın çarpıklığı da defalarca dillendirilmemiş miydi? Bu çığlıkların gündemin birinci sırasına oturması, depremden sonraki günlere rastlamamış mıydı?

Peki şimdi çoğunluk, yeni bir 17 Ağustos beklemekten ve "Allah korusun" demekten başka bir şey yapıyor mu?
Bu yıl yaşanan (eğer unutmadıysak) örneklerden sadece biri, bu konuda ne denli duyarsız olduğumuzu göstermeye yetiyor: Bahara hazırlık kapsamında, 147 milyon YTL'ye mal olan 3 milyon lale İstanbul'a dikildi.

Prof. Dr. Tuğrul Tankut'un da ifade ettiği gibi, 147 milyon YTL ile 'Okullarda, köprülerde, hastanelerde bakım çalışmaları yapılamaz; olası depremde 50 bin can kaybı yaşanacağı varsayılan İstanbul'da, bu sayının çok aşağılara (yüzde 1'lere) çekilmesi için ortaya projeler konamaz mıydı?" (Forum Diplomatik, 19.04.2006). Buna son dönemde, Beyoğlu'nda bir sökülen bir takılan kaldırım taşlarının maliyetiyle ilgili benzer soruları da rahatlıkla ekleyebilirsiniz.

Bunlar maalesef yapılamazdı/yapılamayacak. Çünkü oy hesabı, uzun vadeli plan program (depremde açılması olası yaraları önceden hesaplayıp önlem almak) yerine, sonrasında bir şeyler yapma (yaraları sarma) düşüncesi; kayıpların aza inmesi bir yana artma ihtimalini de güçlendiriyor ve üstelik deprem yalnızca İstanbul'da beklenmiyor. Her an, Türkiye'nin her yerinde gerçekleşebilecek bir doğa olayından söz etmemiz, çok sistemli planların hazırlanmasını ve acil olarak hayata geçirilmesini zorunlu kılıyor.

Gerek toplum, gerekse yetkililer hareketlenmek için yeni bir 17 Ağustos mu bekliyor? Eğer öyleyse, daha pek çok 17 Ağustos yaşayabileceğimiz gerçeğiyle bizi yüzleştiren bir manzara karşısındayız ve aynı şekilde, yaşanan her deprem sonrasında felaketin gerçek sorumlularını aramak ve bulmak yerine; gelip birilerinin yaralarımızı sarmasını umacağız demektir.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.