Haberler

Sadece yıldönümlerinde hatırlıyoruz

Tarih: 17 Ağustos 2006 Kaynak: NTVMSNBC Yazan: Tülay Sağlam
17 Ağustos 1999’dan bu yana neler yapıldı? İstanbul başta Türkiye’de depreme dayanıklı kaç ev yapıldı, kaç yapı sağlamlaştırıldı, kaç kişi olası bir depremde neler yapması gerektiğini öğrendi? Şehir plancıları, 7 yılın kritiğini yaptı.

Rakamlar Gerçeği Yansıtmıyor
(Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Turgut)
Tükiye’de deprem dahil tüm afetlerin kayıtları doğru tutulmuyor ve rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Afetler konusunda ülke olarak çok iyi durumda değiliz, ancak Türkiye 1999’dan sonra bir bilinçlenme sürecine girdi, depremle ilgili tedbirler tartışılmaya başlandı ancak geçmişteki ayıplarımızı ve hukuk dışı uygulamaları ortadan kaldıracak çok önemli bir şey yapılmadı.

Bu konuda en çok konuşulacak kent İstanbul’dur. İstanbulda istatistiki veriler üzerinden çalışma yapılıyor ama çok büyük bir yapı stoğu ile karşı karşıyayız. Son 6 yılda imkanı olanlar klasik yöntemlerle binalarını ölçtürdü ve güçlendirmeye çalıştı. Ekonomik durumu iyi olanlar deprem yönetmeliğine uygun yapılara geçti, ancak bu oran yüzde 10’u geçemedi. Biz doğal afetlere de diğer felaketlere de hazırlıklı bir ülke değiliz, bunun için öncelikle bir afet projesi geliştirilip halkımıza sunmak gerek.

Türkiye’de deprem tatbikatları bile dostlar pazarda görsün diye yapılıyor, batı ülkelerinde ise bu tatbikatlar spor olsun diye değil, gerçekten bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için yapılıyor.

Takdiri İlahi Değil, Takdiri İdari
(Şehir Plancısı Yıldız Uysal)
Afetleri engellemenin en önelmli yolu riskleri azaltmak ya da yok etmektir. 17 Ağustos depreminde hep binalar suçlandı. Bence bina tek başına insanları öldürmez, yapılı çevre öldürür... Yani bina, sokak ve yanındaki fonksiyonlardan oluşan çevre. Hatırlarsanız Gölcük depreminden sonra siyasilerden biri ‘takdiri ilahi’, demişti. İdare Hukukçusu Ülkü Azrak da bunu ‘takdiri idari’ diye değiştirmişti.

Bugün İstanbul taşıyamayacağı bir yoğunlukla karşı karşıya. Olası bir depremden sonra İstanbul’da bir kişiye 1 metrekare alan düşüyor, Londra’da ise bu rakam 30 metrekare. Yani bir deprem sonrasında 12 milyon insan bir anda sokağa fırladığında büyük bir izdiham olacak, çünkü yer bulunmayacak. Siyasiler ve idareciler durmadan göz boyuyor, hiçbir kurul ve yasa işlemiyor, yargı denetimi yetersiz. Türkiye tam bir aymazlık içinde.

Kocaeli Doğasporları Kulübü üyeleri, Değirmendere Sualtı Topluluğu, İstanbul Sivil Savunma Müdürlüğü ekipleri ile KYOD Arama Kurtarma Birliği ekiplerı, Marmara Depremi'nin 7. yıldönümü dolayısıyla Değirmendere sahiline dalarak enkazı halen sualtında bulunan Çınar Oteli'ne çelenk bıraktı.

Afet Yönetiminde İyi Örgütlendik Ama Yetmez
(İ.Ü. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu)
Depremin yedinci yılında gelinen noktayı aslında en iyi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş özetledi. “Sınıfta kaldık” dedi.

İyi olduğumuz taraflar var; örneğin afet yönetiminde örgütlenme fena değil ama Türkiye geneline bilgi aktarma ve riskli bölgelere eğitim götürme, mühendislik ve yapıları yenileme konularında gerçekten sınıfta kaldık. 250 okul depreme hazır hale getirilmiş ama 3000 okul var ki bunlar sadece ilköğretim okulları. Ben köstebek gibi İstanbul’un her yerini kazmazdım, bunu yapacağıma güçlerimi birleştirip modern bir kent kurardım. Yani toplantılar yapılıyor, pahalı raporlar hazırlattırılıyor ama somut bir adım atılmıyor. Aslında deprem bir baskı yarattı ama yedi yılda geldiğimiz nokta olumlu bir nokta değil.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.