Dünya Şehircilik Günü Bildirgesi'nde, başta İstanbul olmak üzere özellikle büyük kentlerdeki kamu arazilerinin kentsel dönüşümler adı altında imar ve rant operasyonlarına kurban edildiği vurgulanarak ''Son günlerde kentlerin hemen hepsinde yaşanan sel olaylarını yoğun yağışa bağlayıp geçiştirenler, rant projelerinin getirdiği altyapı yükünü başkalarının ödediği gerçeğini gizlemektedir'' denildi.

TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından bu yıl 6.'sı İzmir'de düzenlenen ''Türkiye Şehircilik Kongresi'' kapsamında hazırlanan bildirgede şu görüşlere yer verildi:

''Bizler toplumun yoksul ve donanımsız kesimlerinin yaşadığı kentsel ortamları daha sağlıklı ve nitelikli hale getirmeyi istemekteyiz. Oysa bu alana yapılan müdahaleler ise bizimle aynı kavramları kullanarak ve aynı meşru temellerden hareket ediliyormuş izlenimi yaratılarak kentsel dönüşümü toplumsal yarardan çok kişisel çıkarları ön plana çıkaracak uygulamaların zeminini oluşturmak, varsıl ve donanımlı toplumsal kesimlerin kent içi konut istemini karşılamak için yoksulları yaşadıkları yerlerden sürmenin aracını sağlamak gibi sonuçlar yaratmaktadır.''

Bildirgede, son 3 - 4 yılda hazine arazilerinin, 2B statüsündeki orman alanlarının, kent merkezindeki okulların ve kamu kurum ve kuruluşları arazilerinin satılmasının sürekli gündemde olduğu anımsatılarak "Kentler, kaynak yaratmak ve yaratılan kaynakların belirli toplumsal gruplara dağıtılmasını sağlamanın aracı olarak ele alınmaktadır'' denildi.