Haberler

İnternet Çağı için Kütüphaneler

Tarih: 12 Ocak 2007 Kaynak: Business Week Yazan: Helen Walters Çeviren: Şebnem Şoher


Seattle Merkez Kütüphanesi, 2004, Fotoğraflar: Business Week

İçinde bulunduğumuz “kesinlikle dijital” çağda kütüphane fikri neredeyse antika tuhaflığında bir izlenim bırakıyor. Hayal edin: Tozlanmak üzere bir binaya yığılmış bir kağıt ve kitap kümesi.

Düşünün ki, eğer yerel belediye kütüphaneniz gerçekten ihtiyacınız olan bir kitaba tesadüfen sahip olsaydı bile, kitabınız çoktan bir başkası tarafından alınmış olurdu. Peki, hemen internete bağlanıp, gökyüzündeki büyük kütüphaneye girmek çok daha kolay olmaz mıydı?

Ancak kütüphane –tıpkı kağıdın kendisi gibi- henüz internet yüzünden yok olmadı. “Library Journal” yayınına göre, 1 Temmuz 2005 ve 30 Haziraz 2006 tarihleri arasında Amerika’da tamamlanan halk kütüphanesi sayısı (160) düşük fakat yine de sağlam. Sonuçta kütüphaneler henüz çağdışı kalmadılar.

Aslında, bir çok yeni ve yenilenmiş kütüphane yapısı dikkat çekecek biçimde yüksek teknolojiyle donatılıyor. Üstelik burada bahsedilen yalnızca WiFi değil. Louisville’deki William F Ekstron Kütüphanesi robotik bilgi bulma sistemi (RRS) adı verilen, 1.2 milyon cildin içinde aradığınız kitabı bulmaya ve birkaç dakika içinde dağıtım masasına getirmeye yarayan bir tür vince sahip.


Berlin, Freie Universität, 2005

Bazı kütüphaneler ise ekolojik tasarımın öncü örneklerini oluşturuyorlar: Norman Foster’ın Berlin, Freie Universität’teki kütüphanesinde yılın % 60’ında doğal havalandırma yapılıyor. Ayrıca Los Angeles Halk Kütüphanesi’nin Lakeview Terrace şubesi, Platin LEED (Enerji ve Çevre Tasarımında Önderlik) ödülüne sahip tek kütüphane. Ancak tek ve sonuncu olacağını söylemezsiniz.

Bir Araya Getiren Mekanlar
Bu kütüphanelerin bir çoğu rekor sayıda katılımları da deneyimlediler. Bazı ziyaretçiler dramatik mimarlık için geldilerse de, bu artışın aslında başka bir nedeni olabilir: “topluluk duygusu”. Görüldüğü gibi, kütüphane kitaplardan daha fazlasını ifade ediyor ve ileri görüşlü mimar ve tasarımcılar kütüphanenin sosyal rolünün üzerinde duruyorlar.

OMA’nın bir projesi olan Seattle Merkez Kütüphanesi en önemli örneklerden biri. Tasarıma başlamadan önce, OMA mimarlık firması kütüphane tarafından düzenlenen ya da sağlanan çeşitli aktiviteleri analiz etmişler ve kitaplara ve diğer kaynaklara erişimin, kütüphanenin işlevinin yalnızca üçte birini temsil ettiğini keşfetmişler. Aktivitelerin üçte ikisi ise kütüphanenin okuma grupları, bilgisayar dersleri, veritabanı çalışmaları ve halka açık seminerlere mekan oluşturarak üstlendiği sosyal rolü yansıtıyorlar.

Bina dinden ve politikadan bağımsız, insanların farklı konular üzerine konuşmak için toplanabilecekleri platformlar oluşturuyor. Aslında kütüphaneciler, bu fark edilmeden önce de kitap ve dergi ödünç almanın çok daha ötesinde kültürel bir servis sağlıyorlardı.

Cesur Tasarım
OMA’nın tasarımı sosyal etkileşim potansiyelini “oturma odası” gibi ziyaretçilerin, okuyucuların ve tarama yapanların tesadüfen bir araya gelebilecekleri kamusal mekanlar ve alanlar önererek vurguluyor ve elbette medyumun kendisi için, Dewey Onlu Sınıflama Yöntemi ile sıralanmış kitaplara ev sahipliği yapan sürekli bir rampadan oluşan yenilikçi kitap sarmalını kapsayan çok daha fazla öne çıkarılmış bir tasarım yapılmış.

Kütüphane projesi yürütüldüğü dönemde OMA’nın proje sorumlusu, şimdi ise REX’in yöneticisi olan Joshua Prince-Ramus, kendisinin de “olağandışı bir bina” olduğunu kabul ettiği cesur tasarımları hakkındaki önceki tepkiler için, “Halk (kütüphaneyi) bizim kaprislerimiz ve egomuzla ilgiliymiş gibi gördü.” diyor. Ancak yapı, kendilerine en fazla şey ifade eden kişilerce takdir edildi: “Kütüphaneciler tasarımı savundu.”

Centerbrook Architects & Planners’ın ortağı ve AIA Sponsorluğunda verilen Kütüphane Yapıları Ödülü’nün bu yılki başkanı Jefferson B. Riley, “Ben Franklin’in Amerikan Devrimi sırasında, Paris’teki asıl başarısının sabah 2 sularında tavernada ortaya çıktığını gözler önüne seren bir biyografisini okuyordum. Bilgi tam da bu mekanlarda akıyordu. Şimdi ise kütüphanelerde olan aynı durum.” diyor.


Library of Congress, 1800 ve Los Angeles Halk Kütüphanesi, 2003

Kilometrelerce Kitap
“Toplumsallık kütüphane tasarımında hiç olmadığı kadar önemli hale geliyor. Eskiden kütüphane yığınlarla dolu ve sessizliğin kural olduğu, sakin bir mekandı. Şimdi ise tasarımlar daha çok trafik şablonlarının sınırı boyunca insanların oturduğu daha aktif, daha gürültülü mekanlar üzerine kurulu.”

Ancak kütüphaneler basılı malzemeden daha fazlasını kapsıyor olsalar da, kitaplar bilginin diğer formları hala önemliler. Dünyanın en büyük kütüphanesi olan, Washington’daki “Library of Congress” yaklaşık 853 kilometre uzunluğunda kitap raflarına sahip ve koleksiyonuna günde kabaca (Fotoğraflar, haritalar, notalar, müzikal kayıtlar ve el yazmaları dahil olmak üzere) 10.000 parça ekleniyor.

Bu sırada, Salt Lake City’deki Family History Kütüphanesi’nde çalışanlar koleksiyonun her ay ortalama 4.100 makara film, 700 kitap ve 16 elektronik kaynak eklenerek büyüdüğünü belirtiyorlar.

Tüm bunların söylüyor ki, bilgiye erişim ve sosyal ağlarla şekillenen bir çağda kütüphaneler her zamankinden daha önemli olabilir.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.