Belediye muhabirleriyle biraraya gelen Başkan Topbaş, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlarının katılımıyla yapılan Ulaşım Zirvesi’nde talep ettikleri konuların tamamına yakınının gerçekleşeceğini açıkladı. Kadir Topbaş zirvede trafik yönetiminin Büyükşehir Belediyesi’ne devri ile metro yatırımlarının Ulaştırma Bakanlığı’na devri yada finanse edilmesi gibi konuları gündeme getirmişti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Beşiktaş Yıldız Korusu’ndaki Malta Köşkü’nde belediye muhabirleriyle kahvaltılı sohbet toplantısında bir araya geldi. İstanbul’un gündemindeki konuların ele alındığı toplantıda basın mensuplarının çeşitli konularla ilgili sorularını cevaplandıran Başkan Kadir Topbaş, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlarının katılımıyla gerçekleşen Ulaşım Zirvesi’nde talep ettikleri konuların tamamına yakınının gerçekleşeceğini açıkladı.
Zirvede trafik yönetiminin Büyükşehir Belediyesi’ne devri, metro yatırımlarının Ulaştırma Bakanlığı’na devri yada finanse edilmesi ile gişelerin ötelenmesi gibi çok önemli teklifleri gündeme getiren Kadir Topbaş, “Ulaşım Zirvesi’nde taleplerimiz çok ciddiye alındı ve tamamına yakını zaman içinde gerçekleşecek” dedi.
“Başbakanımız trafikle ilgili ifadeleri tartışmaya konuyu açmak için kullandı”
Başbakan Erdoğan’ın İstanbul’un trafik sorununa yönelik olarak söylediği ‘plaka sayısının sınırlanması’ ve ‘vize uygulanması’ görüşlerinin, konuyu her yönüyle tartışmaya açmak için dile getirdiğini vurgulayan Başkan Topbaş, “Sayın Başbakanımızın plaka sayısının dondurulması yönündeki ifadesi ‘ulaşım yatırımları belirli bir noktaya getirilene kadar dondurulabilir, sonra açılabilir’ anlamında söylenmiştir. Bu konunun her yönüyle tartışmaya açılarak kamuoyunda tartışılmasını amaçlıyor. Plaka dondurulması tartışılmalı. Başbakanımız söylediği plakların dondurulması bir müddet için. Bir süre için dondurulabilir, daha sonra İstanbul’da yapılan ulaşım çalışmaları sonucunda yeni araç sayısında artışlar periyodik olarak olabilir. Burada tamamen keselim kalsın veya tamamen dondurulsun diye bir anlam yok. Dünyada bunun örnekleri var. Mesela Kopenhag’da araç almadan önce aracınızı park edecek ‘parklanma belgesi’ alınır. İstanbullular ‘biz toplu taşıma araçlarını daha çok tercih edeceğiz ve kısa mesafelerde yürüyeceğiz’ derse bu da bir çözümdür. Bir şehrin medeniyet seviyesi o şehirdeki toplu taşıma araçlarının kullanılma oranıyla doğrudan bağlantılıdır” diye konuştu.
“İstanbul’a girişleri bir sisteme koymak lazım…”
Birçok ülkenin metropol şehirlere yönelik vize uygulaması yaptığını hatırlatan Kadir Topbaş, şöyle konuştu; “Moskova Belediyesi kentte işçi olarak çalışabilmek için bile kendi halkından vize gibi işyeri garantisi istemekte. Öyle ikamet alıyorlar. Başbakanımız kendi belediye başkanlığı döneminde İstanbul’a vize uygulaması istedi. Osmanlı döneminde de bu vardı. İstanbul’a geliyorsanız hangi gerekçeyle geldiğiniz önemli. Öğrenciyseniz belgeniz var. İş için geliyorsanız dilekçe verebilirsiniz. Gezmek için turist olarak tabi ki gelinebilir. Ama bunu mutlaka bir sisteme koymak lazım. Bir gerekçe konmalı. Yoksa gelişigüzel İstanbul’a geliş olmamalı. Buna katılıyorum. Gerekçesiz göç edilmemeli bu şehre. Çünkü gelen vatandaş da yaşamını çok rahat sürdüremiyor. ‘İstanbul’un taşı toprağı altın’ diyerek gelip de ‘Her nasılsa bir şekilde geçinirim’ deyip gelmek olmaz. Tabi göçü önlemek için Anadolu’nun kendi kendine yeterli hale gelmesi gerekiyor. Bizim organik tarımı desteklemek için attığımız adımlar ve çeşitli belediyelere yaptığımız yardımlar bu amaca yöneliktir.”
Trafik sorununun çözümünde farkı öneriler de olduğunu dile getiren Topbaş, “Aynı kişiye ait birden fazla aracın vergilerinde kademeli artışlar sağlanmalı diye düşündük. Bir aracı olan verdiği vergi ile iki, üç aracı olanın vergisi farklı olmalı. Bu konu üzerinde de çalışıyoruz. Bunların her biri İstanbul’un trafiğini rahatlatmak adına düşünülen, konuşulan ifadelerdir” dedi.
“Ulaşım sorununu olimpiyatlara hazırlanır gibi hızla çözüyoruz…”
İstanbul trafiğine kendi döneminde 500 bin aracın eklendiğini ve şehre her yıl Samsun nüfusu kadar nüfus eklendiğine dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ulaşımın yüzde 89’unun karayolu, yüzde 7’sinin demiryolu ve yüzde 4’ünün denizyolu ile yapıldığını hatırlatarak şöyle konuştu; “Benden çözüm bekleniyor ve ulaşım sorununu çözmek adına çok ciddi adımlar atıyoruz. Adeta olimpiyatlara hazırlanır gibi ulaşım sorununu ivedilikle çözmeye başladık. Karayolu, raylı sistem ve denizyolu yatırımlarını eş zamanlı olarak yapıyoruz. Çünkü İstanbul’un ulaşım sorunu zamana yayılarak çözülemez. Dönemimizde 103 kavşak bitti, 67 tane devam ediyor. Yatırımlarımızın yüzde 60’ını ulaşıma ayırdık. Hedefimiz 2011 yılı sonuna kadar İstanbul’da ulaşım adına 22,5 milyar YTL yatarımı yapacağız. Büyükşehir Belediyesi olarak Raylı sistemde de çok büyük yatırımlar yapıyoruz. Hatta ilgili bakanlarımıza ‘İstanbul’un kendi metrosunu yapma gücü yok, bize böyle bir kaynak verirseniz 5 yılda bitiririz’ dedik. Planladığımız 500 kilometrelik metro yatırımını kendi kaynaklarımızla ancak 20-25 yılda yapabiliriz. Büyükşehir Belediyesi olarak raylı sistemde de çok büyük yatırımlar yapıyoruz. Raylı sistemleri 46 kilometreyle devraldık. Şu anda devam eden metro yatırımlarımız 72 kilometre ve 54 kilometre de ihale aşamasında. Dönemimizin sonuna kadar (2009) İstanbul Metrosu Hacı Osman dan Yenikapı’ya ulaşacak ve İstanbul genelindeki raylı sistem yatırımları 140 kilometreyi bulacak.”
“3. Köprü gerekli…”
Geçmişte 1. ve 2. köprüye de karşı çıkıldığını, ancak gelinen noktada ulusal boyutta bakıldığında iki kıta arasında geçişin çok önemli bir ihtiyaç oluğunu dile getiren Başkan Kadir Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Şöyle bir mantık var. Tüp geçidi bitirelim gözleyelim. Ondan sonra bakalım. Böyle yaptığınız zaman geç kalıyorsunuz. Bütün ulaşım çalışmalarını eşzamanlı ve çok hızlı bir şekilde götürmek durumundasınız. Biz de karayollarını raylı sistemi eş zamanlı yapıyoruz. Köprü de aynı şekilde, tüp geçiş de. Hatta Hükümetimizin karayolu geçişli ikinci bir tüp geçiş çalışmalar var. O da Yenikapı’dan dalarak Selimiye’nin ilerisinden çıkacak. Bütün bu çalışmalar sonucunda İstanbullular rahatlayacak tabi ki. Dünyaya baktığınız zaman da bunu görüyoruz. İstanbul’da özellikle kenti yoran, sıkıntı yaratan ağır vasıtaları pay-pas eden transit geçişe evet diyoruz. RO-RO dediğimiz deniz ulaşımıyla da bunları İstanbul’a sokmadan taşımayı düşünüyoruz. Ama karayoluna da ihtiyaç var. İhracatçılar özellikle uyguladığımız zaman dilimi nedeniyle rekabette sıkıntıya düşüldüğünden bahsediyorlar. Hangi boyuttan bakarsanız sıkıntılar var. Şehrimizi doğru kullanım ama ülkenin de menfaatlerini düşünmek adına 3. bir köprü de gerekiyor. Belki 4 belki 5. köprüyü gelecek nesiller bunu yapabilir. Ama doğru yerde ve doğru zamanda yapmak koşuluyla. 3. Köprüde oğru yer güzergah aşağı yukarı belirlendiği için yerini söylemeyeceğim. Ormanları köprü yapmadan da her zaman yağmalatabilirsiniz. Köprünün geçip geçmemesi önemli değil ki. Bu yönetimdeki kararlılığınıza bağlıdır. Ormanlar veya başka alanlar yağmalanıyorsa köprü olsun olmasın yağmalanır. Yönetimdeki gücünüzü koymuyorsanız, taraf oluyorsanız ve bir takım yanlışlıklara engel olmuyorsanız köprü bahane…”
İSPARK’ı kurarak ana caddelerde değnekçiliği bitirdik…
Konuşmasında otopark sorununa da değinen Başkan Topbaş, İSPRAK şirketini kurarak caddelerde kaliteli ve ucuz otopark işletmeciliği yapmaya başladıklarını belirten Başkan Topbaş, “İstanbul’un ana arterlerinde şu anda otopark mafyası, değnekçi yok, otopark mafyasını bitirdik. İSPRAK devreye girdi ve otopark mafyası şu anda pek nadir olarak ara sokaklarda kaldı. Emniyet Müdürlüğü ile birlikte çalışarak ara sokaklara da adım adım giriyoruz. İSPARK Genel Müdürümüze ‘Para kazanmayı hedef koymayın, hizmeti hedef koyun. Zarar etmeyin, bu kadar kafidir’ diyorum” diye konuştu.
Şu anda 23 civarında katlı otopark ihalesi yapmak üzere olduklarını ve bunların bir kısmının temel atma, bir kısmının da açılışını basın mensuplarıyla birlikte yapacaklarını ifade eden Topbaş, şunları kaydetti; “Bu otoparklar takriben 50’yi bulacak.İstanbul’da otopark ihtiyacı hat safhada. Bunun çözümü olarak ‘inşaat yapan kişilerce otopark yapılması, yapma imkanı olmayanlar için de bunun karşılığında bir bedel ödenmesi ve belediyenin bu parayı otopark yapımında kullanılması’ şeklinde bir düzenleme yapılmıştı. Ama maalesef bu toplanan paralar ilçe belediyelerinden Büyükşehir’e gelmedi. İskan almadıkları için bazıları bu bedellerin tamamını ödeyemedi. Yapılan binalara bir limit koymamız ve bu limit üzerindeki yapılardan harç almak yerine otopark yapmasını zorunlu tutulmalıdır. Para kabul edilmemelidir. Böyle bir şartın getirilmesini ben ifade ettim. Uygulama imkanı zor olanların da buna katkıda bulunması, bunun yasal fon olarak bir yerde tutulması, belediyenin kendine bir kaynak olarak bunu teşkil etmemesi ve bunu da yerinde kullanması gerektiğini de söyledim.”
“İETT’de 2 bin araçlık hat özelleştirmesi yapacağız…”
Toplu taşımanın geliştirilmesi konusuyla ilgili olarak “İETT’de özelleştirme adına bir talepte bulunduk Ama tek bir firma katıldı. Rekabet oluşmadığı için iki kez iptal ettik” ifadesini kullanan Kadir Topbaş, “Şimdi üçüncüye çıkıyoruz Artık üçüncüde ne olursa olsun tek bir firma girse de vereceğiz. Kaybedilen bir zaman var, kimse kusura bakmasın. Açık açık ilan ediyoruz, gelsinler katılsınlar. Toplu taşıma adına artık bunu yapmalıyız. 500’erlik dilimler şeklinde 2 bin otobüsü kente sokmalıyız ki vatandaş rahatlasın” dedi.