Çevresel araştırma raporları; kentleşmenin arttığı dünyada, küresel iklim değişikliklerine karşı en yenilikçi çözümlerin, şehirlerden ve yerel girişimcilerden geldiğini belirtiyor.
Washington Dünya Gözlem Enstitüsü’nün raporunda, uluslararası eğilimin kentleşme yönünde olduğu ve 2005 yılında Dünya’daki nüfusun yüzde 49’unun kentlerde yaşadığı belirtiliyor. Rapora göre; yakında, insanlık tarihinde ilk defa, kırsal bölgelerde yaşayan insan nüfusundan fazlası kentlerde yaşıyor olacak.
”Dünya’nın Durumu 2007” isimli raporun proje yöneticisi Molly O'Meara Sheehan; küresel ısınmanın etkileriyle savaşmada, her zaman olmasa da, genellikle kentlerin ve yerel yönetimlerin öncülük ettiğini belirtiyor.
Düzenlenen basın toplantısında açıklama yapan Sheehan, “Belediye bünyesinde ya da örgütsel olarak düzenlenen kampanyalarda, yerel çalışmalarda, gördüğünüz her yenilikçi harekette, nasıl ilerleyebileceklerini belirlemek için çabalıyorlar,” dedi.
Yenilikçi proje olarak verilen örnekler arasında, Sierra Leone’nin Freetown şehrindeki kentsel tarım çalışmaları yer alıyor. Bir başka örnek olarak, Çin’deki Rizhao kentinde yaşayan insanların büyük çoğunluğu, evlerinde güneş enerjisiyle ısıtılmış su kullanıyor ve trafik ışıkları ve sokak aydınlatmalarında da güneş enerjisinden faydalanıyorlar. Kolombiya Bogota’da ise kent içi ulaşımda gelişmiş bir metro sistemi kullanılıyor.
Ancak kentlerin ve yerel hükümetlerin çabaları resmin küçük bir bölümünü oluşturuyor, ulusal hükümetlerin ortak çalışmalarıyla küresel ısınmayı körükleyen sera gazı salınımı azaltılabilir. Ancak her gelişmiş ülke, yerel hareketlerin önünü açarak, aynı çabayı göstermiyor. Bu yüzden gelişen dünyada, ulusal projelerin küçük çabalarına göre, yerel çalışmaların etkisi daha çabuk görülebilir.
Seehan, konu enerji olduğunda Amerikan Hükümeti’nin çevre için gereken dikkati göstermediğini onaylıyor. Amerika’da ve Japonya gibi diğer gelişmiş ülkelerde, zirai menfaatler söz konusu olduğunda meydana gelen ulusal ve geleneksel baskının buna sebep olabileceğini söylüyor.
Bir Milyar Kentli
Dünya Gözlem Enstitüsü Başkanı Christopher Flavin, Amerika’daki ve diğer devletlerdeki bu durumun tek bir nedeni olduğunu; gelişmiş endüstrilerin, yerel seviyede olmayan enerji kullanımıyla ulusal seviyeyi belirlediklerini söylüyor.
Basın toplantısındaki konuşmasında “Değişime direnen bazı özel sanayiler var; kömür endüstrisi, yağ endüstrisi ve enerji sanayii,” diyen Flavin, bu sanayilerin bir çok açıdan ulusal destekleyicileri olduğunu ancak bununla beraber, bu tür endüstrilerin politik güçlerle yönlendirilmediği kentlerin de olduğunu belirtti.
Dünya Gözlem Enstitüsü’nün açıkladığı raporda; yüzyıl önce dünya nüfusunun çoğunluğunun kırsal alanda yaşadığı ancak önümüzdeki yıl bu nüfusun yarısından fazlasının kentlerde yaşıyor olacağı belirtiliyor. Her yıl, gelişmekte olan ülkelerde, düşük gelirli yerleşimlerden gelen 60 milyondan fazla insan kent ve banliyö nüfusuna ekleniyor.
Rapora göre günümüzde kentlerde yaşayan 3 milyar insanın 1 milyarı ise, dayanıklı barınma, tuvalet, temiz su gibi ihtiyaçların karşılanamadığı gecekondu bölgelerinde yaşıyor.