Haberler

İsmail Cem'e Sevgiyle...

Tarih: 24 Ocak 2007 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Oktay Ekinci
Yıllardır planlı kentleşmenin, çevre ve kültür değerlerinin, uygarlık birikimlerimizin peşindeyiz...

Bu soluksuz serüvende karşımıza dikilen siyasilerin ortak özellikleri "geçici" likleri oldu. Güçlerini hep "makam" larından aldıklarından, şimdi çoğunun adları bile zor anımsanıyor...

Kimlik ve yaşam kaynaklarımızı savunmaya "destek" verenlerin ise "etkin kişilik" leri makamlarından değil; dünya görüşlerinden kaynaklanıyor. Bu nedenle adları da hep sevgiyle anımsanacakların arasında yer alıyor...

Tıpkı İsmail Cem gibi...
'Umudumuz'un armağanı

1970'lerdeki "umut yılları" mızın TRT Genel Müdürü'ydü Cem... Çünkü "umudumuz" olan Başbakan Ecevit 'in ülkeye "armağan" ı gibiydi...

Örneğin, devleti yönetenlerin en sakıncalı gördükleri, ulusal onur sesimiz Ruhi Su 'yu ilk kez "devletin ekranı" na çıkaran da oydu; en sırılsıklam arabesk şarkılarıyla Orhan Genceba y 'ı da...

Kültür ve düşünce programları TRT'de çoğalınca, 12 Eylül 1980 darbesini hazırlayan "Milliyetçi Cephe" hükümetinde Başbakan Demirel 'in ilk işi, "solcu genel müdür" ü görevden almak oldu.

Cem'in Danıştay'da kazandığı davası, genç yaşımızda bize hukukun değerini kavratmış; yargıya rağmen göreve başlatılmaması ise hukuk tanımayan siyasetin "karanlık yüzü" nü göstermişti...

İşte o yıllardaki ilk gazeteciliğimizi de İsmail Cem'le yaşamanın ne büyük bir "şans" olduğunu bilmem ki nasıl anlatsam...

Akademi'de mimarlık öğrencisiyken, "kent muhabiri" olduğumuz Politika gazetesinin sahibi Vedat Dalokay ile yazıişleri müdürü Demirtaş Ceyhun da "mimar" idiler. Gazeteyi 1975'te DİSK alınca, yeni yayın yönetmeni İsmail Cem'in "kenti savunma gazeteciliği" mize verdiği destek heyecanımızı daha da artırmıştı.

Çünkü mimar olmayan bir gazetecinin de imar sorunlarını önemsediğine ilk kez tanık olurken, "kent haberleri" denince sadece "belediye hizmetleri" nin anlaşılmasını, Cem'le aşmaya başlamıştık...
Korumacıların koruyucusu

Yıllar sonra İsmail Cem, bu kez de Koruma Kurulu üyeliğimizin "hami" si olmasın mı?..

Nice Kültür Bakanı, koltuğa oturunca önce "korumacı üyeler" i kurullardan uzaklaştırırken, Cem 1995'teki birkaç aylık Bakanlığının ilk günlerinde demişti ki: "bu kurullarımız ulusal kimlik ve varlık kaynaklarımızı koruyorlar; ben de onları koruyacağım..."

Cem'in "ulusal kültür politikamız" ı belirlemek için oluşturduğu "danışma kurulu" ilk toplantısını bile yapamadan hükümet değişti. Ancak aynı kurul yine Cem'le birlikte "gönüllü çalışmalar" ını sürdürerek, özellikle Şakir Eczacıbaşı 'nın katkılarıyla her yıl kültür etkinlikleri düzenleyen "Kültüre Girişimi "ne dönüştü...

Can Dündar'ın internet sitesindeki söyleşisi keşke gazetesinde de yeniden yayımlansa... İsmail Cem, 1956'da Robert Kolej öğrencisiyken ödül aldığı ilk şiirini temizlik işçilerimize adamış:

"Bambaşka olur sabah sokaklar, / Çöpçü vardır sokaklarda,

Ve üşüyen ameleler... / Hepsi sıla hasreti çeker.

Türkü söylerler.. Yüreğime dokunur..."

Bu dizelerden 40 yıl sonra, 1995'te New York'tayken yazdığı "Veda" adlı ikinci şiirinde ise bakın ne diyor:

"Çok ileri bir tarihte / Çok yaşlı olarak,

Sessizce ayrılmalıyım / Kimseye pek gözükmeden,

Ve, kimseyi rahatsız etmeden..."
'Önemsiyorsanız, yapın'

Dünya Mimarlık Kongresi'nin 2005'te İstanbul'da yapılabilmesi, 1999'da Pekin Kongresi'ndeki seçimi kazanmamıza bağlıydı. Dünya mimarlarının "Dışişleri" mizce de davet edilmesi dileğimizi son anda bildirdiğimizde ise Cem yurtdışındaydı...

Ertesi gün Pekin'e gittiğimizde, Büyükelçimiz "Sayın Bakan'ın davet mesajı Balkanlar'dan geldi..." deyince, yine Politika'daki ilk "ders" ini anımsamıştım; "Önem vermek sözle değil, yapmakla olur..." demişti.

İsmail Cem'in, daha nice dersler vermesi dileğimizle...
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.