Haberler

Braga Belediye Stadyumu, Pencereler ve Mies van der Rohe Üzerine

Tarih: 23 Şubat 2007 Yazan: Derya Karadağ

Fotoğraf: Ali Taptık

Bilgi’de ARKIMEET Konferanslarının 3.sü, 22 Şubat günü Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü’nde Eduardo Souto De Moura’nın katılımıyla gerçekleşti. Lafarge Türkiye sponsorluğunda gerçekleşen konferansta Moura, çalışma prensiplerini Braga Belediye Stadyumu örneği üzerinden anlatırken, mimarisine etki eden unsurları da dinleyiciler ile paylaştı.

Braga Belediye Stadyumu, Monte Castro Tepesi’nin kuzeyinde yer alan Dume Sports Park’da yer alıyor. Bu projeye başlarken futbol konusunda pek de fazla fikri olmadığını belirten mimar, arazide yapılan keşifler sonucu varolan taş ocağının güzelliğinden etkilendiğini ve stadyumu arazinin doğal eğiminin içine gömmeyi düşündüğünü söyledi. Portekiz’de işlerin çok da iyi programlanmadığının altını çizen Moura, henüz proje tamamlanmamışken yapının şantiyesine başlamak zorunda kaldıklarından bahsetti. Bu nedenle de inşaata başladıklarında öncelikle dağı oyarak, projenin negatifini araziye uygulamışlar. Taş ocağına yaslanan doğu tribününde, yaya olarak kentten buraya gelen izleyiciler inerek, batı tribününde otoparktan gelen izleyiciler ise yukarıya çıkarak tribünlere ulaşabiliyor. Her iki tribünün altında izleyici kalabalığının toplanıp dağılmasını sağlayacak bir meydan bulunuyor.


Braga Belediye Stadyumu

Mimar, Braga Belediye Stadyumu gibi zor bir projeyi, mühendisler ile yapılan işbirliği sonucunda ortaya çıkardıklarını konuşmasında sıklıkla vurguladı. Braga Belediye Stadyumu'nun mühendisi de dinleyiciler arasında bulunuyordu. Projenin ana hatlarını doğal taş ile betonun ilişkisi ve bunları destekleyen kablolar oluşturuyor. Herbir dikey ve yatay parça ayrı ayrı çalışırken, biraraya geldikleri noktalarda dikey ve yatay sirkülasyon elemanlarına dönüşüyorlar.

Stadyumun çatısı için bir takım rüzgar dayanım testleri sonucunda, titreşimi durdurmak için kablolara küçük parçalar yerleştirilmiş. Betonun çatıyı taşıması için çatı kablolar ile desteklenmiş. Çatı modülleri bu kablolar üzerine yağ ile kaydırılarak oturtulmuş. Böyle bir projede yağmur indirme sistemini, boru ile çözmenin kötü olacağı düşünülerek suyun tahliyesi için özel bir sistem kurulmuş. Futbol şampiyonalarında en önemli şeyin televizyon olduğunu belirten mimar, bu amaçla ışıklandırmanın da stadyum için önemli olduğunu vurguladı. Stadyumların vazgeçilmezi skorboard ise projenin dağ ile uyumunu bozmayacak bir şekilde dağ üzerine konumlandırılmış ve geceleri sanki gökyüzündeymiş gibi bir izlenim veriyor.

Yapının ana strüktürü ve işlevlerinin inşası tamamlandığında, çok güzel bir motora benzediğini düşünen mimar, bu güzel motorun güzel bir cephe sistemine ihtiyacı olduğundan yola çıkarak cephede, taşıyıcı sistemin kendi içindeki tutarlılığından kaynaklanan oranları korumuş. Varolan oransal ilişkileri güçlendirmek için de işlevsiz ve taşıyıcı görevi olmayan merdivenler oluşturmuş.

Eduardo Souto de Moura, doğal ile yapayın ilişkisini net olarak hissedebildiğimiz proje için; “Zordu ama toplumda bellek oluşturdu ve sevildi. Bundan dolayı böyle bir projenin mimarı olmak mutluluk verici.” dedi.


Cascais Evi

“Pencere, gerçeği görmek için bir açılımdır.”
Moura, mimarlık hayatında Mies Van Der Rohe’nin oldukça etkili olduğunu belirtti. Bir dönem Alvaro Siza ile de çalışmış olan mimar, onun projelerinde açıklıkların kullanımını çok sevdiğini, modern dönemin pencere sistemlerini sevmediğini söyledi. “Pencere, gerçeği görmek için bir açılımdır.” diyen mimar, konut projelerinden sunduğu örneklerde pencere açıklıklarının günümüzde sunulan standartları kullanmadan nasıl yaşayan bir mimari dile dönüştüğünü gösterdi.

Konut projelerinden kentsel ölçekte yaptığı çalışmalara geçerek konuşmasında “Torre Burgo” projesinden bahseden mimar, 20 katlı ve 3 katlı iki ayrı yapıdan oluşan ve belediye için tasarlanan projede malzeme ve malzeme tekrarının etkileri üzerinde durduklarını söyledi. Cephede tekrarlanan sistemin ilk dört katta gerçek fakat üst katlarda sadece cephe sisteminin devamlılığı için yapay bir şekilde kurgulandığını söyleyen mimar, bu proje ile Mies van Der Rohe’nin savunduğunun aksine yapay kurgu ile de güzel bir mimari yapının ortaya konulabileceğini gösteriyor. Yine de dikkatli bakan gözlerin bu aldatmacayı farketmeleri girişteki yontular ile sağlanmış. Kulenin yanında yer alan dört katlı binada da aynı detaylar, yatay değil dikey olarak kullanılmış. İki yapı arasındaki ilişki de yine yontu sayesinde sağlanmış.


Ponte Lima Evleri

“Mies’in çelişkilerini anlayabildiğim zaman mimari problemim de çözüm bulmuş olacak.”
Mies van der Rohe’nin dikey pencerelerle yapılmış olan son evi ile Şikago’da yaptığı camdan kule arasındaki çelişkiye dikkat çeken mimar, “Ne oldu da bu camdan kule yapıldı? diye soruyorum. Fakat kimse sorumu yanıtlayamıyor.” dedi. Mies van der Rohe’nin bir sergide çektirdiği fotoğrafı gösteren konuşmacı, usta mimarın avantgarde ressam dostları olduğunu ve birşeylerin değişmesi gerektiğini bildiğini belirtti. Yaşamı boyunca kendi evini değiştirmediği halde van der Rohe, Amerika’daki konutları inşa etmişti. Moura’ya göre dahinin yaşamındaki bu çelişki oldukça çekici bir hikayeye sahip.

Eduardo Souto de Moura, dinleyicilerden gelen soruları yanıtladıktan sonra, “Aynı dönemde aynı kentte iki değişik dil üretilirken, neden Şikago’da son derede sıradan bir üretimle karşılaşıyoruz? Mies’in bu çelişkilerini anlayabildiğim zaman mimari problemim de çözüm bulmuş olacak.” diyerek konuşmasını bitirdi.

Bilgi'de ARKIMEET Konferanslarının dördüncüsü, 22 Mart'ta Axel Schultes'un katılımıyla gerçekleşecek.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.