Ege Koop’un düzenlediği “İzmir’in Varları-Yokları” başlıklı panelde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bir sosyal dönüşüm projesi olarak gördükleri kent yenileme çalışmalarının, İzmir’in geleceği açısından büyük önem taşıdığını söyledi. “İzmir’in varları” arasında öne çıkan en büyük avantajlardan birinin, kentteki insan varlığı olduğunun altını çizen Başkan Kocaoğlu, İzmir’in İstanbul’dan sonra en fazla göç alan il olarak dikkat çektiğini hatırlattı. Türkiye’deki toplam işgücünün yaklaşık yüzde 5.5’inin İzmir’de olduğunu ifade eden Başkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Çalışan nüfusun dağılımına baktığımızda, hizmetler sektörü ile sanayi sektöründeki istihdam oranının, Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu görüyoruz. Demek ki, hizmetler ve sanayi sektörlerinde birer artımız var. 5 üniversitemizde okuyan 88 bin pırıl pırıl üniversite öğrencimiz, insan kaynakları zenginliğimizin en büyük güvencesi olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa’ya dönük yüzü, entelektüel birikimi, müteşebbis gücü; eğitim düzeyi yüksek, nitelikli, genç ve dinamik nüfusu ile İzmir’e bir artı daha yazmamız lazım”
İzmirlilerin aydın ve yeni fikirlere açık kent kültürüne sahip olduğunu vurgulayan Başkan Kocaoğlu, sivil toplum örgütlerinin kent konusundaki duyarlılıkları ve katılımcı olmalarını İzmir’deki insan varlığının bir başka zenginliği olarak yorumladı. Konuşmasında “İzmir’in yokları”na da değinen Başkan Koacoğlu, İzmir’in iletişim ve koordinasyon konusunda büyük sıkıntı çektiğini söyledi. Proje ve olayların özüne, derinine inmeden, sadece bir refleksin gereği olan muhalif tutumların kente dezavantaj sağladığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Beyin gücü göçünün bir türlü önlenememesi, bir başka handikapımız. Ayrıca özel sektörümüzün kurumsallaşma eksikliği de göz ardı edilmemeli. Risk alma konusunda İzmirliler’in ne kadar çekingen olduğunu zaten hepimiz çok iyi biliyoruz. Paylaşım ve dayanışma kültürümüzün istenilen düzeye ulaştığını maalesef söyleyemiyoruz. Uzun yıllardır süregelen hızlı göçün getirdiği sıkıntıları da bir türlü üzerimizden atabilmiş değiliz. Bu durum, trafikten ulaşıma, çevreden sağlıklı kentleşmeye kadar pek çok alanda etkisini gösteriyor” dedi.
Paylaşım ve dayanışma kültürü
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yerel yönetimler olarak tüm bu sorunların çözümü için çeşitli projeler üretip, hayata geçirdiklerini söyledi. Paylaşım ve dayanışma kültürü eksiğini kapatmak için Abla-Ağabey-Kardeş Projesi’ni gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu proje ile gönüllü üniversite öğrencilerimiz, maddi imkanları yetersiz olan ailelerin ilköğretim 6. veya 7. sınıfa giden çocuklarına kol kanat geriyor. Eğitim ve öğretimlerinde karşılaştıkları sorunların giderilmesine ve sosyal gelişimlerine büyük katkı sağlıyorlar. Hızlı göçle birlikte ortaya çıkan sıkıntıları çözmek için İzmir’in geleceği açısından büyük önem taşıyan kent yenileme çalışmalarımız da tüm hızıyla sürüyor. Kentsel dönüşüm, aslında bir sosyal dönüşüm projesidir. Bu çalışmalarımızı, kentsel dönüşümün sadece ‘sağlıksız konutları yıkıp yerine yeni apartmanlar yapmak’ anlamına gelmediği prensibi üzerine kuruyoruz. Her ne koşulda olursa olsun, evlerini taşıyacağımız bu insanlara, yaptıkları işi devam ettirecek ve geçimlerini sağlayacak formülü de üretip koymamız lazım. Bir sosyal dönüşüm projesi olarak gördüğümüz kent yenileme çalışmalarının, İzmir’in geleceği açısından büyük önem taşıdığına ve kent gelişimini tetikleyeceğine inanıyoruz.”
Polemikten uzak, kentli ile barışık bir yönetim
Başkan Aziz Kocaoğlu, hızlı göçün yarattığı sıkıntıların ulaşıma yansımasını hafifletecek olan en büyük artılardan birinin ise Aliağa – Menderes Raylı Sistem Projesi olduğunu söyledi. Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi’nin özkaynaklarla gerçekleştirdiği ve Cumhuriyet tarihinin en önemli ulaşım projelerinden biri olan 80 kilometrelik proje tamamlandığında, İzmir’de günde 550 bin kişinin taşınacağını hatırlatarak, “Bugün otobüs, deniz yolu ve metroyla taşıdığımız yolcu sayısının yüzde 40’ını bu hatla kuzeyden güneye, güneyden kuzeye taşımış olacağız. İzmir, Aliağa - Menderes hızlı banliyö sistemi ve Üçyol –Üçkuyular ve Bornova Merkez metro hattı ile ulaşımda çağ atlayacak” dedi.
İzmir’in varlar hanesine, yakın bir gelecekte yeni kent merkezinde turizm, iş ve ticaret merkezi olarak gelişebilecek 550 hektarlık bir alanı da kazandıracaklarını kaydeden Başkan, “Elimizdeki en önemli zenginliklerden biri de Yarımada. Üzerinde çalıştığımız ve son aşamaya gelen Yarımada Kalkınma Projesi ile, İnciraltı’nı da içine alan bu bölgedeki turizme ciddi bir hareketlililik kazandıracağız” dedi.
Başkan Aziz Kocaoğlu, polemiklerden uzak; kentli ile barışık, hukuku ve genelin çıkarlarını gözeten; sosyal belediyeciliğe önem veren bir yerel yönetim anlayışı ile hizmet üretmeye devam edeceklerini belirtti. “Bu çizgimiz ve İzmir’in “varları”nı çoğaltmak adına yaptığımız çalışmalarımız, bundan sonra da değişmeden sürecektir” dedi.
Kimler katıldı?
İzmir Milletvekilleri Ali Rıza Bodur ve Muharrem Toprak, Bornova Belediye Başkanı Sırrı Aydoğan, Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ’ın da izlediği “İzmir’in Varları ve Yokları” başlıklı paneli, gazeteci-yazar A.Nedim Atilla yönetti. Ege Koop Başkanı Hüseyin Aslan açılış konuşmasıyla açılan panelde, Ege-Koop’un Danışma Kurulu Üyeleri olan D.E.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hüsnü Erkan, Ekonomist Dr. Ali Nail Kubalı, Halkla İlişkiler Uzmanı Sancar Maruflu, Devlet eski Bakanı Işılay Saygın, Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Kamil O. Sındır, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Ali Susam, D.E.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Murat Tuncay ile gazeteci-yazar Öcal Uluç birer konuşma yaptılar.