Haberler

Sinan’ın Mesajı

Tarih: 6 Nisan 2007
9 Nisan Mimar Sinan’ın ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma etkinlikleri çerçevesinde, Mimarlar Odası’nın bu seneki Mimar Sinan bildirisini “Sinan’ın Mesajı” başlığı altında Prof.Dr. Doğan Kuban hazırladı. Kuban yazısında Sinan’ın her bir yapıtının geleceğe mesaj niteliği taşıdığını özellikle vurguluyor.  

Sinan’ın Mesajı
Osmanlı tarihinin en ünlü sanatçısı Sinan yapıtlarıyla ulusal tarihin fiziksel imgesini oluşturan en önemli yaratıcıdır. Tarihimizin uzun yüzyıllarını çevremizde somutlaştıran varlıklar olarak yapıları günümüz yaşamına katılıyorlar. Sinan’ın mesajının tanımını bilgi olarak edinmek yeterli sayılmamalıdır. Sinan’ın yapıtı çağdaş bir etkinliği yönlendirici olursa gerçek ödevini yerine getirmiş olur. Onun genç kuşaklara ilettiği mesajın yorumu, çağdaş koşullar içinde yapılarında bulduklarımızla orantılıdır. Genç kuşakların hayal gücünü harekete geçiren, yaratıcılığa özendiren olgular geçmiş yaratıcılıklardır. Geçmişin yaratıcılığı, özgünlüğü özendirdiği oranda anlamlıdır. Sinan’ın pek çok yapıtı, tasarımlarının süzülmüşlüğü ile etkileyicidir. Ne var ki bu etkinin bilinçli bir değerlendirmeye dönüşmesi, görsel bir etkilenmenin ötesinde, bir yaratma iradesinin akılcı temelini açıklayan bir yoruma dayanmalıdır. Sinan’ın yapıtları bu bağlamda heyecan verici bir düşünsel spekülasyon ürünüdür. Her büyük yapıtında yeni bir şey aramak, yeni bir öğeyi kompozisyona eklemek, istediği mekân etkisini yaratmak için strüktürel şemaların bütün varyasyonlarını denemek, kendinden sonra gelen mimarların yüzyıllarca gerçekleştiremedikleri yapı düzenlerini kendi yaşamında gerçekleştirebilmek onu büyük sanatçı yapan özelliklerdir.

Onaltıncı yüzyıl, Uzakdoğu dışındaki bütün büyük kültür çevrelerinde büyük kubbeli yapılar dönemidir. Osmanlı kültür dünyası, Sinan’ın elinde, kubbeli yapı strüktürüne özgün bir ifade kazandıran bir üslup yaratarak toplumun yaratıcı potansiyelinin en güçlü gösterisini oluşturmuştur. Genç mimarların Sinan’da bir şeyler bulmaları, onun kendilerine bir esin kaynağı olması, ancak doğru bir tarihî değerlendirme içinde, büyüklük edebiyatının gösterişlerinden arınmış ve mimarlık olgusunun kendisinde odaklanan bir arayışın sonucu olabilir. Büyük kubbeli camilerin dünyanın kubbeli mimari üsluplarıyla karşılaştırılması Sinan’ın mimari tasarımının strüktürel dinamizminin, yarattığı mimari dilin özgünlüğünün kavranmasına yardım edecektir. Sinan’ın ayrıntıların biçimlenmesinden çok, mimari vizyon bütünlüğü arayışından etkilenmeleri onları yeni yaratmalara özendirecektir.

Tarihî kültür bağlamında bütün büyük olgularda insanları birbirine yaklaştıran bir nitelik vardır. Sinan’ın eserinde birleştirici olan, çağının bütün teknik olanaklarını, sanatsal eğilimlerini açıklayan, ortamın yoğurduğu, kalıplandırdığı bir sentez olmasıdır. Osmanlı kültürünün sadece İslam kültürü içinde değil, Akdeniz kültür geleneği içinde de yer alması onun evrensel boyutunun bir özelliğidir. Bu çok yönlülük bizim bugünümüzü hazırlayan kültürün eğilimini göstermesi bakımından, günümüzü de anlamamıza yardım edebilir. Biz Türk kültürünün sadece Anadolulu, sadece Orta Asyalı, sadece Müslüman, sadece Akdenizli ya da Bizanslı olmadığını görüyoruz. Kaynakların çok yönlülüğü, ulus olarak adaptasyon gücümüzü, yaratma potansiyelimizi belgeliyor. Büyük sanatçı, içinde yaşadığı toplumu yansıtırken, kültürün pek çok boyutunu da aydınlatıyor. Bunlar Türk toplumunun iç yaşantısından gelen, kesinleşmemiş eğilimler olabilir. Folklorumuzda bulduğumuz bir dengeli duyarlık, bir insancıl sevgi, bir duru anıtsallık gibi. Sinan’ın sanatının bilincini daha derinleştirmek zorunda olduğumuz bir mesajı var. Yapıtlarının estetik gücünde ifadesini bulan enerji günümüzün insanına da yeni çabalar için gerekli enerji kaynağı olabilir. Bütün özellikleriyle bugüne kadar ulaşabilen Sinan mimarisinin öğretici gücü buradan geliyor.

Sinan’ın sanatının mesajını toplumun tarihsel doğrultusunu işaretleyen olarak görmek, ulusal kültürün tanımının önemli bir bileşenidir. İslam’la Avrupa arakesitindeki konumunda bu sanat Akdenizlidir. Akdenizlilik. Anadolululuk gibi, tarihin her aşamasında yeniden tanımlanması gereken bir jeopolitik ve kültürel konumdur.

Sinan mirasının korunması bağlamında mimarlık kamuoyunun, aydınların ve ulusal kültür kaynaklarının değerlendirilmesini amaçlayan bilinçli insanların, onun yapılarını, diğer kültür varlıklarıyla birlikte, tehdit eden durumu doğru değerlendirmeleri gerekir. Bu tehdit Kanunî türbesi yanına ahşap gecekondu yapmaktan, Süleymaniye imaretini lokantaya çevirmeye, yapılarının çevresinde saygılı koruma bölgeleri tasarlamak yerine yapı spekülasyonu yapmaya ve Türkiye’deki bilgi ve uzman birikimini dışlayan bir cahil vurdumduymazlığa uzanan davranışlarla karşımıza çıkmaktadır. Fiziksel çevreyi sadece yağma penceresinden görenlerin ulusal kültüre yaptıkları ve yapabilecekleri zarara karşı çok duyarlı olmamız gerekiyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.