Haberler

Abe Sulukule’den nasıl gidelim?

Tarih: 9 Nisan 2007 Kaynak: Vatan Yazan: Türkan Hiçyılmaz
Gırgıriye filmlerinin ve eğlencenin unutulmaz mekanı Sulukule, Kentsel Dönüşüm projesi nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Sulukule için çıkarılan “acele kamulaştırma” kararı nedeniyle evlerini kaybetme korkusu yaşayan 3 bin 500 Roman vatandaşa ‘40 gün 40 gece Sulukule’ platformu destek veriyor. Sulukuleliler, Sibel Can, Seda Sayan ve diğer sanatçılardan da yardım bekliyor.

Kentsel Dönüşüm... Son günlerde bu tanımı duymayan kalmadı... Ama özellikle Sulukule’de 7’den 70’e herkes Kentsel Dönüşüm’ün ne demek olduğunu artık adı gibi ezbere biliyor. Kentsel Dönüşüm onlar için bir tehdit, evlerinden, kültürlerinden, sevdiklerinden ayrılmak demek. Fatih Karagümrük’teki Neslişah ve Sultan Mahalleleri, nam-ı diğer Sulukule’de yaşayan 3 bin 500 Roman, “acele kamulaştırma kararı ” alınan evlerini kaybetmemek için “Kentsel Dönüşüm”e direniyor.

Kentsel Dönüşüm Projesi, 2005 yılında Bakanlar Kurulu’nda kabul edildiğinde Sulukuleliler pek de aldırış etmemiş olanlara. Ancak Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile Fatih Belediyesi arasında 13 Temmuz 2006’da, bölgede yeni binaların inşaası amacıyla imzalanan anlaşma, Sulukuleliler için kabusun başlangıcı olmuş. O günden sonra mahallerinde takım elbiseli, kravatlı, ellerindeki çantaları para dolu adamlar peydahlanmış. Belediyeden gelen yetkililer ise “Ya evlerinizi satacaksınız ya da borçlanacaksınız” diye tehditlere başlamış. Kısacası Sulukuleliler bir rant savaşının içinde bulmuşlar birden bire kendilerini. Tüm bunlar yetmezmiş gibi 13 Aralık 2006’da bir de “Acele Kamulaştırma Kararı” alınmış Sulukule için... Bu da olayı uzaktan izleyen Ulaşılabilir Yaşam Derneği, İnsan Yerleşimleri Derneği gibi sivil toplum kuruluşları ile birçok sanatçı, çevreci, mimar, akademisyen ve hukukçuyu aynı çatı altında toplayıp birlikte hareket etmeye yöneltmiş. Kendilerine Sulukule Platformu adını veren kuruluş, yıkımı için 40 günden geriye sayan Sulukule’de “40 gün 40 gece Sulukule” etkinlikleriyle bölgeye dikkat çekmek ve 1000 yıllık Roman kültürün yok olmasını engellemeye çalışıyor. Danıştay’a açılan dava ile de kamulaştırma kararının durdurulması hedefleniyor.

571 aile için yok olmak anlamına gelen Kentsel Dönüşüm kararı Sulukuleler’i bir hayli üzmüş, küstürmüş... Sulukule’nin daracık sokaklarında filmlerde, dizilerde görmeye alışık olduğumuz davullu, zurnalı, şen kahkahalı görüntüler yok artık. Mahallelerine giren yabancılara bile tahammülleri kalmamış... Şehrin göbeğindeki evlerinin metrekaresine biçilen 500-600 YTL’lik değer ise tokat gibi çarpmış yüzlerine...

Aslında kentsel dönüşüme karşı değillermiş, karşı oldukları dönüşümün icra şekli. Sulukuleliler’e göre dönüşümün asıl amacı Romanlar’ı sur dışına çıkarmak, Sulukule kültürünü yok etmek. Ama Hindistan’dan yola çıkan Romanlar’ın 500 yıllık bir yolculuk sonucunda 1054 yılında yerleştikleri Sulukule’den çıkmaya hiç niyetleri yok gibi. Fatih Sultan Mehmet’e İstanbul’un fethi sırasında yardım eden atalarının topraklarını, mezarlarını bırakacak gibi görünmüyorlar. Sulukule’de hemen hepsi bir iki katlı olan evlerin çoğu bakımsızlıktan yıkılmak üzere ama onlar burada yaşamaktan memnun olduklarını söylüyorlar... Kentsel Dönüşüme karşı direnişinin merkezi Neslişah Mahallesi’ndeki Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği. Dernekteki herkes dertli. 1960’larda Vatan Caddesi açılırken Sulukule’nin yarısının yok olmasından, 1992’de Sulukule’deki eğlence evlerinin, yani kendi deyimiyle devriyelerin kapanması, Roman oldukları için dışlandıklarını düşünmeleri hepsinin ortak sıkıntısı. Belediyenin teklif ettiği arsalarına karşı 10 yıllık borçlanma ile ev sahibi olma şansı (!) ise Sulukuleliler’e komik geliyor. “Evlerimiz yenilense ne olur? Burada kimsenin işi yok, taksitleri ödeyecek gücü yok” diyorlar.

“Bizde herkes müziksiyen”
“Sulukuleliler’de para kalmayınca mı akıllarına geldi evleri yenilemek? Eğlence evleri varken, herkes para kazanırken niye bunu yapmadılar” diye soruyor 61 yaşındaki doğma büyüme Sulukuleli müzisyen Ali Haşhaş ve kendi şivesiyle başlıyor anlatmaya; “Biz de herkes müziksiyen, anam müziksiyen, bubam müziksiyen, teyzem, halam, ablam müziksiyen... Ama artık Türk Sanat Müziği’nde ekmek yok. Dansözleri de kliple oynatıyorlar. Kumkapı’da da iş kalmadı. Çocuklar birbirine borç para vererek gidiyor işe. 20 sene devlete vergi ödedim ama devriyeler kapanınca nakavut... Hiç kimseye bir şey verdiğimiz yok. Şimdi damadın, kızın yanında kalıyoruz. Mahallede bir dayanışma var. Ben bakkaldan gider istediğimi alırım, bakkal bana diyemez ne zaman vereceksin para? Kahveden de çayımı içerim. Bilirler param olduğunda öderim. Burada bu dayanışma var o da bitince, bu millet sokakta aç. Bizi borçlandırıp ev sahibi yapmak istiyorlar, borcu ödeyecek para nerde?”
Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği ikinci başkanı Şenol Yolal mahallenin itibar gören abilerinden. Kumkapı Sarda Restoran’da perküsyonist. O da diğerleri gibi Sulukule’de kalmakta kararlı. “Sulukule’de eğlence evleri kapanınca müzik sektörü bitti. İnsanlar buradaki dayanışma sayesinde yaşıyorlar. Cebimde 5 milyon lira varsa 2.5 milyonunu arkadaşıma veririm. Evinde yoksa 2 ekmek gönderirim. Aç mı yatsın yani... Çoluğu çocuğu aç mı kalsın? Burada yaşayanlar bakkala gidip 1 liralık peynir, 50 kuruşluk zeytin ver diyebiliyorlar. Bir de üstüne paraları yoksa “Yarın veririm” diyorlar. Başka yerde bunu yapabilecek mi? Burada kiralar 20-50 YTL. Onu bile ödeyemeyenler var. Şuradan iki adım çıktığında kiralar 10 kat artıyor. İnsanlar kötülüğe itilecek. Tek çocuğum var, Roman’dır, falandır, filandır gibi aşağılık kompleksine soktukları için okutamadım. Sulukule gençliği şu anda bitik durumda. Bir de üstüne üstlük dışlanıyorlar. İnsanlar panik içinde ‘Ne olacak’ diye.”

Torunlarımın hakkını savunuyorum
Mehmet Asım Hallac’ın mücadelesi ise çocukları ve torunları için. Bundan sonra hayatını nereye gitse idame ettireceğini söylüyor. ”Ama ya gelecek nesillerimiz ne olacak? Ben onların haklarını savunuyorum“ diyor. Sulukule kültürünün dünyanın başka hiçbir yerinde olmadığını belirtiyor ve bunu korumak için de evini satmayacağını belirtiyor Hallac. Ama içi, kiracı olduğu ev satılınca Sultançiftliği’ne taşınmak zorunda kalan kızı için yanıyor. Kara kara kızı oralara nasıl alışacak diye düşünüyor.

Kısaca Sulukuleliler bin yılı aşkın süredir bulundukları topraklardan çıkmak istemiyor. Borçlanarak ev sahibi olmaları da imkansız onlara göre. Bunu yetkililerin de bildiğini söyleyen Sulukuleliler tepkili. Evlerini ‘rantçılara’ kaptırmayacaklarını söylüyor ve evlerinin yenilenmesi yerine kendilerine iş imkanı sağlanmasını istiyorlar. www.40gun40gecesukule.com
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.