İstanbul'un 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti olması amacıyla hazırlanan tasarı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. 2010 Girişim Grubu ise "İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Yasası" olarak hazırlanan ve son olarak içine AKM'nin yıkılarak yeni bir kültür merkezinin yapılması maddesi eklenen yasa tasarısının düzeltilmesini istedi.

2010 yılında yapılacak etkinlikleri planlamak ve yönetmek, kamu kurum ve kuruluşlarının bu amaçla yapacakları çalışmalarda koordinasyonu sağlamak üzere 'İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın kurulmasını da öngören yasa tasarısı bilindiği gibi geçtiğimiz hafta sonunda Bakanlar Kuru-lu'nun onayı ile TBMM'ye sevkedilmişti. Ancak bu bu yasa tasarısına son anda AKM'nin yıkılarak yeni bir kültür merkezinin yapılması, Rami Kışlası'nın dönüştürülmesi gibi konular da eklendi.

Girişim Grubu tarafından yapılan açıklamada, yasa tasarısında yer alan AKM ve Rami Kışlası ile ilgili önerilerin daha geniş bir katılımla, şeffaf bir şekilde tartışılacağı ortama ihtiyaç olduğu vurgulanırken, AKM ve Rami Kışlası konularının söz konusu tasarı dışına çıkarılıp ayrı değerlendirilmesi önerildi.

'Katılımcılık Gözetilmeli'
Açıklamada, yasa tasarısının yerel yönetimler ile merkezi yönetim arasındaki ilişkilere yeterli açıklık getirmediği belirtilerek şunlara dikkat çekiliyor: "Merkezi otorite İstanbul 2010 gibi bir proje için yerel yönetime fazla bir yetki tanımıyor. Yerel yönetim de kendi projelerini yapacak bir kuruluş gibi görülüyor. Oysa Avrupa Kültür Başkenti programı, katılım ve şeffaflık içinde, demokratik bir biçimde kentin amaçlarını tayin etmeyi, bunları yaratıcı düşüncelere açmayı hedefliyor. Dolayısı ile 2010 Ajansı'na kurumlar arası bir rol, AB ülkelerinde olduğu gibi hesap verebilir, stratejik olarak planlanmış karma bir bütçe yönetimi olanağı tanımıyor. AKM gibi 2010 hedefleri içinde hizmet kalitesi, mekan özellikleri ile yeniden yapılandırılması ve geliştirilmesi önerilebilecek önemli bir proje konusunun da böylesine peşin karar ve hükümlerle baştan dayatılması da bunun bir örneği. Eğer AKM konusu AKB ilkeleri ve amaçları içinde ele alınamazsa, diğer konular nasıl ele alınabilir?"

İstanbul 2010'un hedeflerinin belirlenmesi ile çelişen bir başka konunun da proje yönetiminin parçalanmış bir yapıda olduğunun vurgulandığı açıklamada,"Özel sektör kamunun çok yeterli olmadığı gösteri işlerinden, bienaller ve festivallerden, kamu adına ise bazı yöneticiler önemli 2010 uygulamalarından sorumlu olacağa benziyor" denildi.