Çırağan Palace Kempinski’nin davetler için kullanılan bölümü, otelin açılışından 15 yıl sonra yenilendi. Salonlar, halısından zemin döşemesine, perdesinden mobilyasına kadar farklı görünüme büründü. Tablolar bile değişiklikten nasibini aldı. Açıldığı günden itibaren özellikle saray bölümündeki iç dekorasyonu çeşitli tartışmalara neden olan Çırağan Palace Kempinski Oteli’nde 3 ay önce başlatılan renovasyon (var olan dekorasyonun tamamen ya da kısmen yenilenmesi) çalışmaları geçen hafta tamamlandı. Ağrılıklı olarak otelin saray bölümündeki davet alanlarını içeren yenileme 5 milyondolara mal oldu.
Bu çalışmalarda otelin davetlerde kullanılan balo salonu, toplantı salonları ile restoranı A’dan Z’ye değiştirildi. Geçen yıl da süitlerin bulunduğu bölümü 1.5 milyon dolarlık harcamayla gözden geçirilen oteldeki yenileme çalışmasının toplam tutarı 6.5 milyon dolara ulaştı.
Otelin Ziyafet Direktörü Fuat Köroğlu, her yıl davetlerde ortalama 120-130 bin kişiyi ağırladıklarını söylüyor: "Misafirlerimizin yüzde 60’ı sürekli müşterilerimiz. 15 yıldır gelip gidiyorlardı. Mekan görüntü olarak onların gözünde eskimişti. Bu izlenimi silmek, mekana yeni bir soluk katmak istedik. Renovasyon çalışması başlattık."
Yenileme çalışmalarını otelin iç mimarı Hande Akın Tözün liderliğindeki ekip üstlendi. Tözün, üç aylık çalışmanın hazırlığının üç yıl sürdüğünü söylüyor: "Fırsatı değerlendirip köklü bir konsept değişikliği yapmaya karar verdik. Önce araştırmalar yapıldı, hazırlık sürecinde sarayın yapıldığı yıllardaki Osmanlı dönemini, aynı dönemdeki Avrupa’yı inceledik. Dönem mobilyalarını araştırdık. Avrupa’daki saray otellerinde kullanılan yöntemler değerlendirildi. Sonuçları Çırağan’ın genel yaklaşımına uyarlamak, malzeme seçimi zaman aldı."
Ekip, hazırlık sürecinde Osmanlı Sanatı Uzmanı Prof. Nurhan Atasoy’dan destek aldı. Çalışmalar başladıktan sonra da otelin büyük bölümü eskisi gibi konuklara açık tutuldu. Yenilenme sonrasında oditoryum adını taşıyan salon Mabeyn adını aldı. Bellini salonu ise Enderun’a dönüştü. Yeni tasarımda sarayın orijinal oryantalist iç mekan özelliklerinden yola çıkarak, 19. yüzyıla özgü eklektik bir harman yapıldı. Oryantalizme özgü renk ve bezemeler tavanları süslerken, duvar yüzeylerinde ise beyazın zarafeti kendini gösterdi. Doğuya özgü unsurlar, Batılı tarzda mobilyalar ile harmanlandı. Duvar yüzeylerinde yalınlık ve hafiflik getirmesi için ağırlıklı olarak beyaz kullanıldı. Boğaziçi’nin maviliğinin gölgelenmemesi için, perdelerde beyazdan maviye yönelen bir renk uygulandı.
26 Kilometre Kablo Değişti
Salon zeminlerinde Türk halılarının yanı sıra o dönemde Osmanlı’nın tercih ettiği İran, İsfahan halıları kullanıldı. Hande Akın Tözün, çoğunun otelin halı koleksiyonundan seçildiğini, diğerlerinin sipariş verildiğini söylüyor: "Çırağan, uzun yıllar boyunca müzayedelerden alınan geniş bir halı koleksiyonuna sahip. Bunların arasından amacımıza, dekorasyona veya renklerimize uygun olanlarını belirledik. Kullandığımız iki halı çok özel: Birisi 55 metrekare Uşak, diğeri ise 42 metrekarelik Hereke halısı. Diğer halıları da İnter Halı’ya dokutturduk. Mobilyaların iskeletlerini bağımsız atölyelerde yaptırdık. Koltuk, perde kumaşları Vakko tarafından bize özel olarak üretildi. Sonuçta saray ihtişamını, modern teknoloji ile buluşturduk. Perdeler, aydınlatma, görüntü sistemleri uzaktan kumandayla kontrol edilebilir hale getirildi."
Yenileme çalışmaları sırasında 26 kilometre kablo değişti. Bahçedeki yeşil alanda çalışmalar sürüyor. Otelin yedi yıl önce yenilenen 254 odası da önümüzdeki yıl renovasyondan geçecek.