Haberler

Ünlü Cam Ev için Halka Açık Turlar Başladı

Tarih: 10 Temmuz 2007 Kaynak: Associated Press Çeviren: İrem Çağıl


Tasarım olarak, Philip Johnson’ın ikonik Cam Ev’i açıklık ve ulaşılabilirlik duygusu uyandırıyor.

Ne var ki, onyıllardan beri sadece mimarın arkadaşları ve misafirleri 1949 yapımı ünlü evi ve New England köyünün civarlarını gezebiliyordu. Bu durum bu ilkbaharda Cam Ev’e sadece davetlilerin katılabileceği turların başlamasıyla değişti ve Amerikan modernist tasarımının müjdecisi sayılan yapı, 23 Haziran’dan itibaren halka açıldı. Turlar aynı zamanda arazideki diğer 13 yapının (pek çoğu kendi çaplarında üstün mimari yapıtlar) ziyareti ve geniş gölet, tepe ve patika yürüyüşlerini de içeriyor. Fiyatları 25 Dolar’dan 40 Dolar’a kadar uzanan 2007 sezonunun tur biletleri neredeyse tükendi ve potansiyel ziyaretçiler şimdiden 2008 sezonu için yer ayırtmaya başladı. Bu tutku, bölgenin kültürel önemine ve mesleğinde en üst seviyedeki ödülleri almış olan, içlerinde New York’taki AT&T Binası, Garden Glove, Kaliforniya’daki Kristal Katedral ve Houston’daki 56 katlı pembe granitten Amerika Bankası’nın da bulunduğu pek çok kayda değer yapının tasarımcısı Johnson’a olan saygıya yönelik.

Johnson daima bir profesyonel zirveden daha fazlası olarak tanımlanan, saydam küp olan, Cam Ev’le Architectural League of New York tarafından prestijli Gümüş Madalya ile ödüllendirildi. Ev aynı zamanda onun ilham perisi, sanatsal vitrini ve uzun süredir ortağı olan sanat yönetmeni David Whitney ile paylaştığı duygusal sığınağı idi.

Johnson, Ocak 2005’de Cam Ev’de 98 yaşında öldü. Ondan beş ay sonra da Whitney 66 yaşında, New York’da kanserden öldü. Ulusal Tarihi Mekanları Koruma Birliği Johnson’la 1986’da yapılan bir anlaşmayla araziyi ele geçirdi ve Johnson ve Whitney burasının korunması ve bir müze olarak işlemesi için para bağışladı.

Sitenin yetkili yöneticisi Christy MacLear: “Burası Philip Johnson ve David Whitney’in yaşamları boyunca yaptıkları yenilikler için gerçek bir tuvaldi” dedi. “Kendi içinde çok önemliydi ve aynı zamanda çalışmaları için bir ilham kaynağıydı”.

Turlar New Canaan’ın içindeki yeni ziyaretçi merkezinden başlıyor ve bir otobüs ziyaretçileri arazide kısa bir tura çıkarıyor.

Televizyon programlarının bu evle tanışmasından uzun zaman önce bir gösteri ustası olan Johnson, evi gizlemek için ana yürüyüş yolunu beyaz çamlarla çevreledi. Eğimin çevresinde birkaç adım atınca, Cam Ev “gösterisi” ilk bakışta ziyaretçileri çarpıyor.

Maksatlı bir açıyla yaklaşıldığında üçgen ev, Johnson’ın “çok pahalı bir duvar kağıdı” olarak tanımladığı doğal bir dağ ve yeşillik manzarasının ortasında kalıyor.

Gündelik hayatın gerektirdiği en az süsü içerecek biçimde, insanları pastoral New England manzarasından sadece düz pencereler ayırıyor.

Tuğladan bir silindir hat bir tarafta şömineyi diğer tarafta banyoyu gizliyor. Oturma odaları, tasarımcı Ludwig Mies van der Rohe tarafından hazırlanmış basit modernist mobilyalarla döşenmiş ve evin bir ucundaki çok sade bir mermer yemek masası öteki uçtaki üstü deri masayla dengelenmiş.



Evin düzeni, mesela ısının zeminden ve tavandan yayılmasını sağlayan bir sistemi içerecek biçimde pragmatik bir şekilde halledilmiş. Bu yapının en sert kış koşullarında bile yaşanabilir bir yer olmasını sağlamış fakat yine de profesyonel başarısı ve aileden gelen zenginliği yüzünden hiç para sıkıntısı çekmeyen Johnson bile faturaların yüksekliğinden dert yandı.

Geçmiş yıllarda, sitenin bakıcıları bölgede sayıları gittikçe artan vahşi hindilerin yerden tavana kadar giden cam panellere çarpmasını engellemek için bahçeye plastik çakal korkulukları yerleştirmek zorunda kaldıkları yeni düzenlemelere gittiler.

Johnson ve Whitney’in ölümlerinden sonra Ulusal Birlik epey bir camı yenilemek zorunda kaldı çünkü vahşi hindiler, muhtemelen camdaki yansımalarını görüp, sınırlarını korumak amacıyla bu yansımalara saldırdılar ve camı görmeyerek çeyrek inçlik camları kırdılar.

Bakıcıların hindileri korkutmak için rastgele yerleştirdiği sahte çakallar iş görmüşe benziyor. Birkaç ağaç dalının ya da tesadüfi hava şartlarının yarattğı hasarlar dışında, son yıllarda hiçbir camın değiştirilmesine gerek kalmamış.

Cam Ev’den birkaç adım ötede, Tuğla Ev adıyla bilinen bir 1949 yapısı, saydam kübün açıklıkla sağladığı şeyi yalnızlıkla sunuyor. Yuvarlak pencereleri güneşten korumak için ipek kaplı duvar yüzeyleri olan bu evi Johnson sıklıkla öğlen uykuları ya da düşünme zamanları için bir sığınma mekanı olarak kullanıyordu.

Johnson’un kütüphanedeki havai mor halının yanına koyduğu entelektüel kitap koleksiyonuyla gösterdiği zıtlıkları bir araya getirme aşkını görebileceğimiz bu evde sık sık ziyaretçiler kalırdı.

Aynı zamanda bütün arazide sözde “güvenli tehlikeyi” tasarımlarında biraraya getirdi. Örneğin sığ bir vadinin üzerine inşa ettiği köprünün basit bir estetiği vardı ama trabzanları yoktu.

Yuvarlaklar ve dikdörtgenler Johnson’ın bölgede kullandığı zıt unsurlardandır, örneğin yuvarlak havuzun dikdörtgen bir çıkıntısı vardır.

Birkaç adım ötede, 350 metre karelik resim galerisi bir tepenin yamacında inşa edildi, mütevazi giriş yolu basit kırmızı çakıl taşlarıyla bezendi. Mezara benzeyen giriş yolu önce basit gözükse de, daha sonra etkileyici bir şekilde Johnson’ın eski dostu Frank Stella’nın çarpıcı işlerini, Johnson’ın Andy Warhol tarafından yapılmış bir tablosunu ve başka kayda değer eserleri görürüz.

1970’de yapılan ve eklektik sanat formları ve temaları kolleksiyonu olan hemen yan taraftaki heykel galerisi, Johnson ve Whitney için bir başka çalışma noktası. Bugün, ziyaretçiler bu geniş iç mekanı sadece giriş kısmından izlemekle sınırlandırılıyor ve duvarlardan 45 derece açıyla çıkan merdivenlere çıkılmasına izin verilmiyor.

Tur Johnson’ın 1995 yılında tamamladığı ve “Da Monsta” ismini verdiği kırmızı ve siyah modernist yapıda son buluyor. “Yapılandırılmış eğri” olarak tanımladığı bir şekilde inşa edilen bu yapı, Stella’nın çalışmalarından esinlenerek oluşturulmuş ve dağınık biçimi ve devamsız açılarıyla bir heykeli andırıyor.

Cam Ev, diğer binalar ve çevresi, 2008’de başlayacak olan bir dernek programı olarak bu sonbaharda bir seri konferansa ve Johnson ve Whitney’in kültür namına desteklediği diğer etkinliklere ev sahipliği yapacak.

Ortaçağ anıtlarından esinlenerek yapılmış ve beton formlarla bezenmiş avangard giriş kapısının arkasında duran arazi, 2003 yılı itibariyle 19 milyon Dolar’dan daha fazla bir pazar değerine sahip. Kent vergi kayıtlarına göre, bu değerin 10 milyon
Dolar’ı aşan bir kısmı, Cam Ev, Tuğla Ev ve heykel ve sanat galerilerinin içinde olduğu bir bölümü kapsıyor.

New Canaan Vergi Dairesi Başkanı Sebastian Caldarella bu miktara, alanın bir mimari ikon olarak eşsiz değerinin yanı sıra, kulanılan malzemenin değerinin ve yenileme giderlerinin dahil olduğunu söyledi. Caldarella: “Buna nasıl bir paha biçebilirsiniz?” diyor. “Bunun doğru ya da yanlış bir cevabı yok. Bu mülkün yerine başka bir şey koyamazsınız.”
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.