Haberler

Giuseppe Mario Oliveri 1921 - 2007

Tarih: 10 Temmuz 2007 Kaynak: Domus Çeviren: İrem Çağıl
Nizzoli Stüdyoları’nın daimi üyesi ve ismi pek çok olayda Domus’la birlikte geçen mimar Giuseppe Mario Oliveri, 19 Haziran günü 86 yaşında Milano’da öldü. Kendisi Editoriale Domus’un 2001’de yayınladığı kitabın yazarları tarafından, yazdığı bir çok makale ve yazıyla anıldı.

“(…) No.3 Via Rossini’ye ilk defa 1948’de Şubat’ın sonunda ayak bastım. Aslında yeniden iş arıyordum ve yanımda bir miktar suluboya resim getirmiştim (o zamanlar epey bi resim yapardım) (…) O zamanlar Nizzoli üç şeyle uğraşırdı: Olivetti daktilolarının tasarımı, reklam afişleri ve Milano Fuarı’ndaki Montecatini pavyonunun bir bölümünün düzenlenmesi ve mobilyaları (…) Aynı zamanda meşhur fabrikasının kendi imajını Otel Dora’nın şahane evrenine yaydığı Olivetti’nin etkileyici dünyasını da keşfettim (…) Leonardo Sinisgalli, Geno Pampaloni, Franco Modigliani, Franco Fortini, Augusto Morello, Giorgio Soavi’yle ve aralarında Libero Bigiaretti ve Roberto Guiducci’nin de olduğu pek çok kişiyle tanıştım. Yıl 1950’ydi, o yıl mezun olmuştum ve Ivrea’ya sıkça gitmeye devam ettim. (…) 1964 yılında San Donato’daki ENI ofisini ziyaret eden bazı mimarlara eşlik ederken, Alessandro Mendini’yle tanışma şansını elde ettim. Şehre geri dönüş yolculuğunda epey bir sohbet ettik ve birbirimize karşılıklı ilgi ve merakımız oldu. (…) Mendini beni bir görsel yönetmen olan Paolo Scheggi’le ve bir grafik tasarımcı olan Angelo Fronzoni’yle tanıştırdı; onlarla geleneksel sınırları aşan, daha kültürlü ve açık bir çevreye doğru yol alan bir yeni profesyonel stüdyo için tasarımlar yapmaya başladık. (…) Bu yeni yapılanmaya “Nizzoli Associati” ismini verdik. (…) 1965’de Paolo Viola Via Rossini’ye geldi. Nizzoli’nin “N”sindeki güzel sembol (ortasında bir üçgen olan iki kare) Fronzoni tarafından tasarlanmıştı. 1983 yılında Palazzo Dugnani’deki sergiden ve Antonio’nun (Susini) ölümünden sonra, Nizzoli Stüdyoları’nın yaşamında yeni bir dönem başladı; süregelmekte olan çalışmalar, karakterler değişti, bilgisayarların devreye girmesiyle tasarım pratikleri değişti. (…) 1993-94 yıllarında tek başıma çalışmaya başladım. Son yıllardaki “hiç umulmayan mimari tarzlar”ın pek çoğu bu dönemde ortaya çıktı. Gerçekte, bu yeni keşifler çok ilgimi çekti ve bana öyle geliyor ki o zaman dilimi içinde uzun kariyerimin en ilginç, meraklı ve hassas döneminden geçiyordum. (…) Yarışma deneyimi insani seviyede ve tasarım anlamında olumlu bir şekilde sona erdi ve bu yüzden Mimmo, Michele, Gabriele ve Nicola’dan oluşan grup sabit kalabildi. Ben onlara mimari hakkındaki fikirlerimi açıkladım ve cevap olarak bana yaşlarının gerektirdiği biçimde coşku ve yaratıcı bir vicdansızlık önerdiler. Bazen bazı şeyleri mimarlık anlamında ifade etmenin nasıl mazur görülebileceğini ve bazen de ışıkla, yansımalarla, sesle, duyguyla ve benzeri şeylerle nelerin ifade edilebileceğini görerek. (…)”
G. Mario Oliveri


Marcello Nizzoli ile birlikte (1955)

“(…) Bir bina için dekorasyonun işlevsel olması ve ifadesel bir bakış açısından gelmesi gereklidir; bu da dekorasyonun mimariye linguistik bir yaklaşımın “sözcüsü” olması anlamına gelir. O zaman, bir dekorasyon ne zaman mimari özellikler gösterir? (…) Muhtemelen - dekorasyonun binaya göre yapılandırılması ve onun bir parçası olabilmesi için - dekorasyonun bütün göstergelerinin her zaman inşa esnasında kullanılanlardan olması gereklidir (…) geçmişin neredeyse tüm mimarileri, işlevleri mimari “eylem”le işbirliğinde bulunmak amacıyla düzenlenmiş dekoratif mimari motiflerle ilintilidir ve kimse bunları net bir şekilde eleştirmeye cüret edemez. Hangi önyargının aynı göstergeleri, iki boyutlu bir şekilde bir resimle üretildiği zaman eleştirilebilir kıldığı net değildir. Belki de artık geçmişin, belirli tabuları eleyerek ve dekorasyona mimarinin sözcüsü rolünü teslim ederek neleri ürettiğini yeniden keşfetme zamanıdır (…)”
G. Mario Oliveri

“(…) Kendi “via maestra”sını (ana yolunu) takip edebilen az İtalyan mimardan biri – aslında “via travesta”sı (tali yol) demek daha doğru –, kesinlikle özerk ve sıkça maceraperest. (…) Başından beri, önemli tasarımcı-mimar Marcello Nizzoli’nin ortağı olarak (1950’lerde) onun fantastik yaratıcılığını kabul edebilen biri.Bu yüzden hem Nizzoli’yle sıkı işbirliği içinde olduğu dönemde hem de daha sonraları iş arkadaşlarıyla olan özerk aktivitelerinde, kendini ispat etmeyi başarmış ve onun hakiki kişisel “tarzı” olarak tanımlayabileceğimiz şeyi oluşturmuştur (…)”
Gillo Dorfles


Nizzoli Associati (1969)                             Nizzoli Stüdyoları (1995)

“Nizzoli Stüdyoları’nın mimarını tanımlayan görsel incelikler ve profesyonel pratiklerin magması olan çizgisel ve yorumlayıcı şemanın nereden nereye uzandığını saymaya kalkmak yersizdir. Bunlar inşa edilmiş binalardan kağıt üstünde kalan projelere, gündelik hayatımıza giren nesnelerden yontusal fantezilere, yeni kurulmuş kentlerden kentsel ütopyalara, (…) resimlerinden dekoratif çalışmalarına kadar – en iyi söylemle hayret verici olarak tanımlanabilecek kültürel ilgi alanındaki faaliyetlerdir.”
Benedetto Gravagnuolo

“(…) Marcello Nizzoli’nin ismine hürmet eden çeşitli stüdyoların ortak deneyimlerinden sonra (…) kişisel araştırmaya adanmış bu süreçte Oliveri’nin mimari vizyonunun derinliği ortaya çıkmaktadır. Bu vizyon, mimarlığın, uygulamalı sanatların, sinemanın, edebiyatın ve tiyatronun etkileyici sınırlarındaki algısal fenomene yönelik bir dikkattir. (…) Sonuçta, kökenini prensipler ve bilimsel ispatlarda değil, duygularda, uzamsal ve ekspresyonist bir vizyonda bulan bir mimari mekan anlayışı vardır. (…) Pek çok “hiç umulmayan mimari tarz” 1992-94 arasında ortaya çıkmıştır. Bunlar karmaşık kentsel durumları keşfetme arzusundan doğmuştur ve farklı bir mimara hayat vermiştir. (…) Kariyeri boyunca, “ekspesyonizm” kelimesinin gün geçtikçe “iletişim” kavramına dönüştüğünü görürüz.”
Luigi Spinelli


Paolo Viola ile birlikte (1972)                     Giusi Giuliani ile birlikte (1982)

“(…) En başta, renk mi vardı yoksa biçim mi? (…) Son on onbeş yılda Nizzoli Stüdyoları’nın öne çıkardığı yorum, bana göre bariz bir şekilde tarih sorunsalıyla, alıntılanmış, kabul edilmiş, uygulanmış tarihsel biçimlerle ve renkle ilişkili yeni söylemler geliştirmek olmuştur. Rasyonalist geleneğin renksizliğinin inkar edilmesine hayır, ama aynı zamanda farklı bağlamları, örneğin “yazılı” kent evreni ve reklam kültürü ile farklı ilişkileri olan, sözde post-modern mimarinin Amerikan modellerinin yeniden ortaya çıkmasına da hayır.”
Arturo Carlo Quintavalle
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.