Haberler

İstanbul'a kâğıt üstünde 630 kilometrelik bisiklet yolu

Tarih: 10 Temmuz 2007 Kaynak: Radikal Yazan: Funda Özkan
Şehir dışına kaçanlar şanslı da önümüzdeki pazar İstanbul'da olan İstanbullular yandı. Kadıköy'de İşçi Partisi'nin, Çağlayan'da Saadet'in, Kazlıçeşme'de de AKP'nin mitingi varmış. Seçimden önceki son pazar günkü mitingde özellike AKP büyük gövde gösterisi peşindeymiş. Trafiğin halini varın siz düşünün.

Hoş İstanbulluların kaderi bu, trafikte ömür tüketmek.

Geçenlerde, Okan Bayülgen'in NTV'deki 'Bu Sizi İlgilendiriyor' programında, İTÜ İnşaat Fakültesi Ulaştırma Anabilim Dalı'dan Prof. Dr. Haluk Gerçek ile birlikte konuktuk. Okan Bayülgen bana 'seçim vaatlerinin ekonomik yönünü' sordu, Prof.Dr. Haluk Gerçek'e de İstanbul'un trafik kaderini. Reklam arasında da mola vermeyip İstanbul'un sorununu konuşmaya devam ettik, daha doğrusu Haluk hocaya bol bol danıştım.

Dün siyasi parti sitelerini bir kez daha gözden geçirdim mevcut iktidarıyla, iktidara talip muhalefetiyle, İstanbul'a özel, 'ulaşım' sorunuyla ilgili somut vaatte bulunanına rastlamadım.

Başbakan Erdoğan ve AKP hükümeti İstanbul'a üçüncü köprü yapılmasını savunuyor her fırsatta. Yeri tam kesinleşmemiş olmakla birlikte şehrin kuzeyine yapılacağı söyleniyor.

Prof. Dr. Haluk Gerçek, "Kuzey, orman alanları ve su havzasıyla zengin. Marmaray varken, üçüncü köprüye gerek yok. Kaldı ki birincisinde de, ikincisinde de, otoyolların yapımında da aynı süreç yaşandı, şimdiden kuzeyde arazilerin el değiştirdiğini duyuyoruz. Bugün 200 bin nüfuslu Sultanbeyli'ni TEM yarattı. Daha önce Sultanbeyli diye bir ilçe yoktu" diyor.

Hatırlamaz olur muyuz! 1990'da Medya Plaza ile birlikte çalıştığım gazete İkitelli'ye taşındığında gidiş gelişlerde ürkerdik. Dağ başına gidiyoruz diye.

Bu arada Prof. Dr. Haluk Gerçek, birkaç yıl önce İstanbul'da bisiklet yolu için 'kâğıt üstü' çalışmanın yapıldığını hatırlatıyor. Hep denir ya "İstanbul tepeler üstünde, bisiklet yolu olmaz." Prof. Dr. Haluk Gerçek, eğim hesaplamalarıyla İstanbul'a 630 kilometrelik bisiklet yolunun yapılabileceğinin ortaya konduğunu vurguluyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden öğrendiğim kadarıyla 'tarihi yarımada'daki bisiklet yolu, Marmaray'ın istasyon yerlerinin kesinleşmesini bekliyormuş.

Avrupa şehirlerinde en çok imrendiğim konulardan biridir, 'medeni' bisiklet yolları. İstanbullular sadece iki yakadaki 'sahil yollarında' tur atarak bisiklet keyfi yapabiliyor. Zaten Okan Bayülgen de, "Ben bisiklete biniyorum. Restorana da, gezmeye de bisikletle gidiyorum. Fark ettim lüks otomobille gezenlerden daha çok ilgi çekiyorum" diyor.

Özelleştirme'ye şeffaf künye gerek
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci gibi Petkim ihalesini alan grubun durumu için 'ülke menfaatlerine uygun' hareket edeceklerini dün beyan ediyordu.

İhale gününden beri 'sis perdesi aralanıyor' vari haberler Özelleştirme İdaresi'nin ayıbı. Önemli bir değerini (önemsiz bir değer olsa da fark etmez) satışa çıkaracaksınız ve talip olan hakkında Özelleştirme İdaresi 'şeffaflığın' uzağına düşecek. 'Yabancılara peşkeş çekmeyin' ile simgeleşen ulusalcılık-milliyetçilik , 'sis perdesinin' ardında iş yapmaktan kaynaklanıyor.
Perdenin önünde görünen Kazak sermayesinin Petkim ihalesini tamamladıktan sonra doğum gününü kutlayan Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev'e müjde vermek için ülkelerine döndüğü haberini okuduğumda aklıma birkaç yıl önce Nazarbayev'in Türk işadamlarına seslenişi geldi: "Sovyetler'in dağıldığı ilk günlerde biz çok yokluk çektik. Hiçbir şeyimiz yoktu. O zaman geldim, Turgut Özal'a 'Ağabey bize yardım edin' dedim. Şimdi tüm ekonomik sorunları hallettik. Çok paramız var. Bize yer gösterin, size istediğiniz yatırımı yapalım."

1960'larda Kore, 70'lerde İtalya, 80'lerde Yunanistan ile ekonomik gücümüz benzerdi. Tek tek bizi 'sollayıp' geçtiler. Asıl üzülmemiz gereken konu bu değil mi?

Dört 'metrobüs' parasıyla bir tane alınıyor
Topkapı'dan Avcılar'a, E-5'i daraltma pahasına 'metrobüs' yatırımı yapılıyor. Prof. Dr Haluk Gerçek de karşı çıkar diye tahmin etmiştim, aksine "Özellikle Güney Amerika'daki zengin olmayan ülkelerin düşük maliyetle yüksek taşıma kapasitesi nedeniyle tercih ettiği bir ulaşım yolu" diye savunuyor.

'Metrobüs'ü pahalı yatırım olan metro yerine çok uzun yıllardır bildiğimiz tercihli yol benzeri yatırımla toplu taşıma sorununa çare olacak yöntemlerden biri olarak gösteriyor. Altyapı için 150 milyon YTL'lik bir harcama öngörülüyor.

Ancak Prof. Dr. Haluk Gerçek, bu metrobüs yolunda kullanılacak araçların maliyetine karşı çıkıyor. Hollanda'dan alınan 50 araca 60 milyon avro para ödeniyor. Elektrik ve dizelle çalışan taşıtların pahalı olmasının nedeni de yüksek teknoloji özelliğiymiş.

Buna karşılık taşıtların Topkapı-Avcılar projesine göre şoförsüz olması, yana doğru manevra yapıyor olması gibi bir sürü teknolojik özelliği kullanılmayacak.

Prof.Dr. Haluk Gerçek yapılan altyapıya uygun bir yerine aynı parayla dört taşıtın alınabileceğini savunuyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.