Haberler

Mimar Kemaleddin Bey’in Anıt Mezarı Sonunda Gerçekleşti

Tarih: 10 Temmuz 2007
Mimarlar Odası, 1988 yılından itibaren Mimar Sinan anısına, her iki yılda bir Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri’ni gerçekleştiriyor. 2006 yılında, 10. dönemini / 20. yılını geride bırakan Sergi ve Ödül programı, 10. dönemin özel bir dönem olması nedeniyle, bu dönemden itibaren bir sonraki ödül dönemine kadar Türkiye’nin mimarlık kültürüne katkıda bulunmuş ve bugün hayatta olmayan mimar(lar)ın anısını yaşatmak üzere bir “Anma Programı” düzenleniyor.

Nisan 2006’da gerçekleştirilen 10. Ulusal Mimarlık Ödülleri “Anma Programı”nda önemli mimarlardan Mimar Kemaleddin Bey anılmaya değer bulundu. Bu program kapsamında mimarın tüm çalışmalarını içeren kapsamlı bir retrospektif niteliğinde kitap, yayın çalışmasının paralelinde retrospektif bir sergi ve sempozyum, mimarın Vakıflar’da bulunan arşivinin düzenlenmesi ve mimarın ayakta olan yapılarına plaket çakılmasına dair çalışmalar, Nisan 2006 tarihinden itibaren Mimarlar Odası çatısı altında Günkut Akın, Afife Batur, Ali Cengizkan, Bülend Tuna, Yıldırım Yavuz’dan oluşan Anma Komitesi tarafından yürütülüyor.

Uzun yıllar Evkaf Nezareti Sermimarı olarak hizmet ettiği Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kapsamlı desteğiyle sürdürülen Anma Programı etkinlikleri çerçevesinde, mimarın Bayezid Camisi Haziresi’nde bulunan mezarı Zeynep Mennan ve Can Çinici’nin özgün tasarımı ile düzenlenerek, yürütülen çalışmalar sonucunda ayrıcalıklı bir kimliğe kavuşturuldu.

Mezar anıtının açılışı, mimarın ölüm yıldönümü olan 13 Temmuz Cuma günü saat 10:30’da, Bayezid Camisi Haziresi’nde bulunan mezarı başında düzenlenecek anma etkinliği ile gerçekleştirilecek.

Mimar Kemaleddin Bey’in Biyografisi (1870–1927)
1870–1927 yılları arasında yaşamış olan ve Mimar Sinan’dan sonra, yapıtlarıyla toplum tarafından en çok tanınan ve saygı duyulan mimarlarımızdan biri olan Kemaleddin Bey, Osmanlı Hassa Mimarları Ocağı’nın yaklaşık yüz yıllık sükûtundan sonra, 20 yüzyıl başlarında, çağdaş anlamda modern mimarlık mesleğine katkıda bulunmaya başlayan ilk Türk mimarlarındandır. 57 yıllık yaşamına sığdırdığı yüzlere varan önemli mimari yapıtın yanı sıra, çok sayıda Osmanlı anıt yapısını ilk kez bilimsel bir yaklaşımla restore ederek ülkemizdeki restorasyon çalışmalarına öncülük eden Kemaleddin Bey; bu yapıtlar arasında Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın onarımında gösterdiği yetkinlik ve başarı nedeniyle uluslararası bir ün yaparak, İngiliz Kraliyet Mimarları Birliği RIBA’nın ödülünü aldı; Osmanlı İmparatorluğu’nun son ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına damgasını vuran ulusçuluk akımına koşut olarak, mimarlıkta Türk ulusçuluğu kuramına öncülük etti; İstanbul’da, Sanayi-i Nefise, Hendese-i Mülkiye, Kondüktör Mekteb-i Alisi ve Mühendis Mekteb-i Alisi gibi okullarda yüzlerce öğrenci yetiştirdi; mimarlık, restorasyon ve Türk mimarlık kuramı konularında yazdığı çok sayıda yazı ile mimarlık yazını konusunda da bir ilki oluşturdu ve günümüzdeki TMMOB benzeri ilk meslek örgütü olan “Osmanlı Mimar ve Mühendis Cemiyeti”ni kurulmasında öncü rol üstlendi.

Hayatı ve Eserleri
Kemaleddin Bey, 1870 yılında, İstanbul’un Acıbadem semtinde orta sınıftan bir Osmanlı ailesinin tek çocuğu olarak doğdu. İlköğretimine, 1875 yılında, İbrahim Ağa İbtidai Mektebi’ne başladı. Ortaöğrenimine, 1881 yılında Girit’te başlayan Kemaleddin Bey, 1882 yılında ailesi ile birlikte İstanbul’a geri döndü. Yüksek eğitimini 1887–1891 yılları arasında Henedese-i Mülkiye’de tamamladı; fakat sanata yatkınlığı nedeniyle daha çok resim ve mimarlık derslerine özen gösterdi ve diplomasını aldıktan sonra hiçbir zaman mühendislikle uğraşmadı. 1891 yılında okulu bitirince Prof. Jachmund’un asistanlığına atandı. Bu görevi dört yıl boyunca yürüten Kemaleddin Bey, bu arada okul dışında özel bürosunu açarak ilk yapıtlarını tasarlamaya başladı. 1895’te mimarlık eğitimini ilerletmek için Devlet eliyle Berlin’e gönderildi. Almanya’daki eğitim yaşamı, mimarın üzerindeki Alman kültürel etkisini pekiştirdi. Berlin’de Charlottenburg Technische Hochschule’de iki yıl mimarlık eğitimi gördükten sonra, iki buçuk yıl da Berlin’de mimarlık bürolarında çalıştı.

1990 Nisan ayında yurda döner dönmez Hendese-i Mülkiye’deki görevine yeniden başladı. 1901 tarihinde Harbiye Nezareti Ebniye-i Askeriye mimarlığına ek görevle atandı. Bu yıllarda Kemaleddin Bey’in, ulusal mimarlık konusundaki düşüncelerini geliştirmeye başladığı biliniyor.

Kemaleddin Bey’in mimarlık açısından en verimli dönemi, 1909 – 1919 arasındaki 10 yıllık dönemdir. 1909 yılında Evkaf Nezareti’nin başına atanan Kemaleddin Bey’in Vakıflar’daki görevi, kentin önemli eski yapılarının büyük ya da küçük kapsamlı onarımlarını yürütmekti. Bu görevdeki yoğun onarım çalışmaları, kendisinin ulusal mimarlık anlayışını geliştirmesine zemin hazırladı. Vakıflar’ın yaptırmayı düşündüğü bir dizi yeni yapı için Vakıflar bünyesindeki İnşaat ve Tamirat Heyet-i Fenniyesi kadroları genişletildi; örgütün büyük bir mimarlık ve inşaat bürosu biçiminde çalışması sağlandı. “Kemaleddin Okulu” olarak da anılan bu büro, ulusal mimarlık anlayışını ülkenin tüm yörelerinde uygulayan bir dizi mimar, mühendis ve yapı ustasının yetişmesine olanak tanındı; böylece Evkaf Nezareti, İnşaat ve Tamirat Heyet-i Fenniyesi, Birinci Ulusal Mimarlık akımının odak noktasına dönüştü.

Kemaleddin Bey, 1908 yılında kurulan Osmanlı Mimar ve Mühendis Cemiyeti’nin kurucuları arasındadır. Cemiyetin kurulması için görüşmeleri yürütmek üzere Tanin Gazetesi’ne kendi imzası ile çağrı veren de Kemaleddin Bey’dir.

1914 yılında Evkaf Nezareti’ndeki görevine ek olarak İstanbul Şehremaneti Heyet-i Fenniye Müşavirliği’ne atandı. İşgal döneminde, 1919 yılında Nezaret’teki işine son verilen Kemaleddin Bey, bu yıllarda yalnızca Şehremaneti’nde ve özel atölyesinde çalışmalarını sürdürdü. 1919 yılında İngiliz yönetimine geçen Kudüs’te Mescid-i Aksa’nın onarımı için Müftü tarafından Kudüs’e çağrıldı. Çağrıyı kabul eden Kemaleddin Bey, Mescid-i Aksa Camii’nin onarımında gösterdiği başarıdan dolayı, İngiliz Kraliyet Mimarlar Akademisi’ne (RIBA) şeref üyesi olarak seçildi. 1925’in yaz aylarında Ankara Palas’ın yapımının tamamlanması için Kudüs’ten geri çağırıldı. 1925 yılında Evkaf Müdüriyeti Umumiyesi İnşaat ve Tamirat Müdürlüğü’ne atanan Kemaleddin Bey, Ankara Palas’ın tamamlanması için çalışmalarını sürdürürken, başkentte gerçekleştirilmesi düşünülen bir dizi başka yapıyı da tasarlamaya koyuldu.

1926 yılında Maarif Vekaleti’nce kurulan Sanayi-i Nefise Encümeni üyeliğine, daha sonra aynı kurulun başkanlığına getirildi. 1927 yılı içinde mimarın en önemli uğraşı, Maarif Vekaleti adına tasarladığı Gazi İlk ve Orta Muallim Mektebi oldu. 12 Temmuz 1927 günü, Ankara Palas şantiyesinde kaldığı odada geçirdiği beyin kanaması sonucu 57 yaşında vefat etti. 17 Temmuz günü İstanbul Karacaahmet’te yapılan büyük bir törenle toprağa verildi. Mezarı daha sonra yol geçmesi dolayısıyla kaldırılınca, (kitabesiz olarak) Beyazıd Camii mezarlığına taşındı.

Mimar Kemaleddin Bey’in Başlıca Yapıtları ve Kültür Varlıklarının Onarımına İlişkin Çalışmalarından Bazıları
- Ahmet Cevad Paşa Türbesi, Fatih-İstanbul (1901)
- Filibe Gar Binası, Bulgaristan (1908)
- Kemer Hatun Camii, Beyoğlu-İstanbul (1911)
- İkinci, Üçüncü, Beşinci Vakıf Hanları, İstanbul (1911 yılında tasarlanmış, bitiş tarihleri belli değil)
- Bebek Camii, İstanbul (1913)
- Edirne Gar Binası (1914)
- İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi (1913)
- Dördüncü Vakıf Hanı, İstanbul (1926)
- Birinci Vakıf Hanı, İstanbul (1918)
- Harikzedegan Kat Evleri, Laleli-İstanbul (1922)
- Mescid-i Aksa ve Hazreti Ömer Camii Restorasyonu (1925)
- Mimar Kemaleddin Okulu, Ankara (1925 sonrası)
- Ankara Palas (1927)
- Ankara İkinci Vakıf Hanı (1927)
- Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü, Ankara (1928)
- Ankara Gazi İlk Muallim Mektebi (1930)
- Sultan Ahmet, Fatih ve Ayasofya Külliyeleri Restorasyonu (tarihi belli değil)
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.