Kapıkule sınır kapısında eylül ayında başlacak modernizasyon çalışmalarının iki yılda tamamlanacağı açıklandı. Gümrük Müsteşar Vekili Bülent Ertem, çalışmalar sonuçlandığında dünyanın en büyük kara sınır kapısının ortaya çıkacağını söyledi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) gümrükleri modernizasyon çalışmasında sıra Kapıkule'ye geldi. Sınır kapısında iki yılda tamamlanması beklenen çalışmalar eylülde başlayacak.
Gümrük Müsteşar Vekili Bülent Ertem, Kapıkule'de modernizasyon çalışmalarının başlayacağını açıkladı. Ertem dün yaptığı açıklamada, modernizasyonun tamamlanması için 2 yılın öngörüldüğünü söyledi. Kapıkule'de yaz sezonu nedeniyle giriş-çıkışların yoğun olduğunu belirten Ertem, "Eylül ayında bu yoğunluk bitince Kapıkule'ye kazma vurulacak" dedi.
100 milyon YTL'nin üzerinde bir bütçeyle yenilenecek kapının dünyanın en büyük kara sınır kapısı olacağını belirten Ertem, "Günde 5 bin 200 taşıt, yaklaşık da 33 bin kişi Türkiye'ye bu kapıdan giriş yapıyor. Dünyada herhangi bir yerde böyle bir kapı yok, hatta 2'ncisi de yok. 3'üncüsü ise Meksika-Amerika sınırındaki kapı" dedi. Ertem, Kapıkule'ye alternatif olarak Hamzabeyli kapısını gündeme getirdiklerini söylerken, bu kapının da TOBB tarafından işletileceğini ve bu ayın sonunda ya da ağustos başında kapıdaki akaryakıt satış mağazasının faaliyete geçeceğini aktardı.
İpsala maliyetini 2 yılda amorti etti
Ertem, gümrük idarelerinin yap-işlet-devret modeliyle yenilenmesini "Türk mucizesi" olarak tanımlarken, "Bu gümrükler Türkiye bütçesiyle 100 yılda yapılamazdı. 5 yılda gümrük kapılarında Avrupa standartlarının üzerine çıkılacak" dedi.
Kapıların yenilenmesine Habur'dan başlandığını hatırlatan Ertem, Nusaybin ile Akçakale kapılarının inşaatının ise devam ettiğini söyledi. Ertem, İpsala kapısının da yenilemenin ardından 2 yıldır faaliyette olduğunu ve bu süre içinde maliyetini amorti ettiğini belirtirken, kapılarda artık kafeterya, satış mağazaları gibi ünitelerden gelir elde edildiğine dikkat çekti. Ertem, "Bu yenilemelerle Doğu'dan Türkiye'ye gelen biri, Türkiye tabelasını görmeden fiziksel şartlar itibariyle bir Şark ülkesinde değil Avrupa ülkesine geldiğini anlıyor. Örneğin Habur'daki berber dükkanının aletleri ışınlarla dezenfekte ediliyor, Venedik ve Beyoğlu gibi isimler taşıyan restaurantlar hizmet veriyor" dedi.
Gümrükte yolsuzluğa güm-kart engeli
Gümrük işlemlerine kolaylık getirmek için çalıştıklarını da belirten Ertem, "Vakıflar Bankası ve Turkcell'le yaklaşık 20 gün önce yaptığımız yeni bir anlaşmayla firma yetkilileri, bir şifreyle cep telefonuyla gümrük beyannamesini elektronik imzayla imzalayabiliyor" dedi. Ertem, Ankara-Esenboğa'da pilot uygulamasına başladıkları gümrüklerde para yerine geçecek akıllı "güm-kart"ları da özellikle İstanbul'da yagınlaştıracaklarını belirtirken, "Menfaati de ortadan kaldıracak bu kartlar, Vakıflar Bankası'ndan alınıyor. Kartla firmanın banka hesabından gümrükte ödemesi gereken miktar tahsil ediliyor" dedi. Ertem, gümrüklerde bu yılın ilk 6 ayında 2 ton 300 kilo uyuşturucu yakaladıklarını belirterek, AB fonuyla narkotik, asayiş ve bomba köpeğinin yanı sıra çay ve sigara koklayan köpekler yetiştireceklerini belirtti.
Lojistik köy tamam sıra kruvazör gümrükte
İstanbul Belediyesi'nin Hadımköy ve Tuzla'da gümrük müdürlükleri, antrepoları ile tesislerinin bir araya toplanacağı 2 lojistik köy projesi yaptığına değinen Ertem, "Projede bir sıkıntı yok, artık start alacağını düşünüyorum. İthal veya ihraç mallarının şehir trafiğine girmesi engellenecek" dedi. Ertem, İstanbul gümrüğünün toplam dış ticaretin yüzde 60'ını karşıladığını belirtirken, lojistik köylerin demiryolu, havayolu ve deniz yolu bağlantısı olacağını belirtti. Ertem, bu projenin devamında da Haydarpaşa ve Karaköy'de kurulacak kruvazör (yolcu gemisi) gümrükleriyle yolcu ve yük gemilerinin birbirinden ayrılacağını vurgularken, bu çalışmanın kent turizmine büyük katkı sağlayacağını belirtti. Ertem, "İstanbul'un şehir içini turizme, dışını da lojistiğe açmış olacağız" dedi.
Piyasa denetimi işimiz olmamalı
Otomasyon çalışmalarıyla şu an 139 gümrüğün tümünde bilgisayarlı sisteme geçişin tamamlandığına değinen Ertem, "Gümrük işlemlerinin yüzde 100'ü bugün otomasyonla yürütülüyor. Aksi halde Türkiye 250 milyar dolarlık dış ticaretini 8 bin personelle yürütemez. Bu sayı örneğin Almanya'da 45 bin iken Fransa'da da 25 bin" dedi.
Marker kontrolü için bir birim kurulmalı
Müsteşarlık olarak Avrupa Birliği'ne (AB) uyum gereğince artık görevleri olmadığı halde piyasada da denetimler yapmaya devam ettiklerine değinen Ertem, "Akaryakıt istasyonlarından aldığımız numunelerde ulusal marker olup olmadığını tespit ediyoruz. Bu denetimleri artık Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yapmalı" dedi. Ancak bunun için Bakanlığın yapılandırılmadığını vurgulayan Ertem, "Türkiye'de 100 binin üzerinde akaryakıt istasyonu ve 287 tane de ulusal marker cihazı var. Bu iş için bir birim kurup, yeterli sayıda ve kalifiye kişilerle çalışmak gerek" dedi.