İşte Ankara Büyükşehir Belediyesi yarın su kesintilerine başlıyor. Ama "vatandaş" olarak bunun da çaresini bulduk! Depolar yapıyoruz, bidonlar alıyoruz! Sanki evimizde depoladığımız su, barajdaki suyu artıracak! Aksine depolarımızı, bidonlarımızı doldurmak için daha çok su çekeceğiz şebekeden!
İzmir su tasarrufunda biraz başarılı gözüküyor.
Biz İstanbullular başarılı olamadık! Su tüketiminde biraz azalma var, ama asıl sebep, insanların tatile gitmiş olması!
Belediyenin tasarruf kampanyaları, çağrıları umulduğu gibi etkili olamadı.
"Bir benim tasarrufumdan ne çıkar?" zihniyeti, bizde 'kamusal sorumluluk' bilincinin gelişmediğini gösteren 'vecize'lerden biridir! "Neme lazım" gibi, "bana ne" gibi, "gemisini kurtaran kaptan" gibi, "bana dokunmayan yılan" gibi...
Tasarruf mümkündü
Ne yapabilirdik? TV'ler gösterdi, gazeteler yazdı. Klozetlerimize 1-2 litre hacminde dolu şişeler yerleştirmek, her basıldığında 1-2 litre su tasarrufu demekti.
Banyodan birkaç dakika erken çıkmak da öyle...
"Bir benim tasarrufumdan ne çıkar?"
Ne çıkmaz ki! Dört kişilik bir aile şehirlerimizde ayda ortalama 20 ton civarında su kullanıyor. Bunun beş tonu tuvalet klozetlerinden akıyor!
Bir tür anket yapar gibi önüme gelene soruyorum, klozetlerinizde tedbir aldınız mı, diye; cevaplar iç karartıcı! Hem de benim sorduklarım ister istemez okumuş kimseler.
Bir milyon haneli bir kentte, klozetlere dolu şişe yerleştirip veya şamandırasını ayarlayıp her basışta 1.5 litre su tasarruf edildiğini düşünün!
Banyoda aynı tasarrufu yaptığımızı düşünün! Damlayan muslukları kapattığımızı da düşünün...
Su kıtlığının konuşulmaya başlandığı şubat ayından bu yana ne kadar su tasarruf ederdik?!
Belediyelere çağrı
Büyük oteller, alışveriş merkezleri, havaalanları, istasyonlar, terminaller, büyük kamu binaları... Kitlesel su tüketiminin olduğu yerler. Görüyorum, hiçbir tedbir almadılar! Otomatik musluklar, tuvaletlerdeki klozetler yine şarıl şarıl akıyor!
Yöneticilerin aklına "tasarruflu su kullanımı" için cihazları ayarlattırmak gelmemiş!
Gelmez tabii; "sudan ucuz" ne var?!
Belediyelere sesleniyorum:
Otellerin, alışveriş ve iş merkezlerinin, kamu tesislerinin sularına ciddi oranda zam yapılmalıdır! Suyun damlasını hesap etmek zorunda kalmalıdırlar!
Evlerde, bürolarda basit bir şamandıra ayarı bile belli ki zor geliyor veya vakit bulamıyoruz! Belediyeler tasarruflu su kullanımı ayarları yaptırmak için ekipler çıkarmalıdır.
Tesisat üreten firmalar artık estetik kadar tasarruflu su kullanımına göre üretim yapmalı, bu yönde rekabet geliştirmelidir.
Bakın İsrail sokakta, evde, otellerde, alışveriş merkezlerinde, kamu tesislerinde ve tarlada bir damla suyu israf etmiyor!
Biz, Türkiye'yi su zengini bir ülke sanmayalım. Bol yağış aldığımız yıllarda bile "su sıkıntısı çeken ülkeler" sınıfındaydık, küresel ısınma bizi "kurak ülkeler" sınıfına itiyor! Dahası, önümüzdeki yirmi yılda su tüketimimiz bir kat artacak, ama yağmurlar bir kat artmayacak!
Su tasarrufunu artık "hayat tarzı" haline getirmeliyiz.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamış
Bütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!Bütün yorumları forumda okuyun!