Rahmi Koç, The Coca-Cola İcra Başkanı Muhtar Kent'in Musevileri Hitler'den kurtaran büyükelçi babası adına Ayvalık'ta kütüphane açtı. Koç, Necdet Kent'in 'Göremediğime değil, okuyamadığıma üzülüyorum' dediğini söyledi.
Balıkesir'in Ayvalık ilçesine bağlı Alibey (Cunda) Adası'nda, restore ettirilen eski bir Ortodoks şapelinde kurulan ve The Coca-Cola İcra Başkanı Muhtar Kent'in efsane büyükelçi babası Necdet Kent'in adı verilen kütüphane törenle açıldı.
Restorasyonu üstlenen Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç Necdet Kent'i anlatırken, "Kendisi ömrünün son dönemlerinde görme sorunu yaşamaya başlamıştı. 'Göremediğime değil, okuyamadığıma üzülüyorum' dedi. Kendisi bana eski eser ve arkeolojik kazıları gezmeyi aşılamıştı. Bana aşılayamadığı tek şey, kitap koleksiyonculuğu oldu. O da oğlum Ömer'e (Koç) geçti" dedi.
The Coca-Cola İcra Başkanı Muhtar Kent, altı yıl önce Rahmi Koç'a, "Babamın 1500 kitabını damat olarak geldiği, sonra çok bağlandığı Ayvalık'a bir kütüphaneyle birlikte kazandırmak istiyorum" demişti. Marsilya'da bazı Musevileri Hitler'in ölüm kamplarına gönderilmekten kurtarmasıyla bilinen Necdet Kent sayesinde Ayvalık'a yıllar önce yönelen Rahmi Koç, o günden itibaren kolları sıvadı. Ayvalık Cunda Adası'nda Aziz Yahya'ya (Agios Yannis) adanmış manastır ve kiliseyi onarmak üzere yola çıktı. Sadece temelleri bulunabilen kilise, uzun çalışmalar sonucu yapıldı ve 'Necdet Kent Kütüphanesi' adıyla hizmete girdi.
'Bir taşla üç kuş vurduk'
Rahmi Koç, Necdet Kent'i Ankara'da Otokoç'ta çalışmaya başladığı yıllarda, Fuat Bayramoğlu'nun Dışişleri Genel Sekreterliği döneminde yardımcılarından biriyken tanıdığını belirterek, şöyle konuştu: "Her ikisi de özellikle yaz aylarında Ankara ve çevresindeki eski eserleri ve arkeolojik kazıları gezerdi. Necdet Kent'le ahbaplığımız ilerledikçe beni de yanlarına aldılar. Necdet bey, bana hep yol gösterdi, eğitti. Necdet beyin Hindistan, İran, İsveç ve Polonya'da büyükelçilik yaptığı her ülkede yanına gittim."
Koç, Necdet Kent adına kütüphane açma fikrinin Muhtar Kent'ten çıktığını ifade ederek, şunları söyledi: "Muhtar Kent, bir kilise restore edip, babasının kitaplarını içine koymak istemiş, ancak izin alamamıştı. Şimdi bir taşla üç kuş vurduk. Muhtar Kent'in arzusunu yerine getirmiş olduk, Necdet Kent'in ismini yaşattık, bir de eski eseri restore edip, Cunda'ya kazandırdık."
'Ayvalık hasreti çekti'
Babası Necdet Kent'in yurtdışı görevleri sırasında hep Ayvalık hasreti çektiğini belirten Muhtar Kent ise, "Şimdi aynı hasreti ben çekiyorum. Her fırsatta Ayvalık'a gelip, akrabalarımla birlikte oluyorum. Ayvalık'a bir kültür hizmeti verebildiğim için çok mutluyum."
'Toplama kampına giden trene bindi'
Kütüphanenin açılışında konuşan 500'üncü Yıl Vakfı Koordinatörü Harry Ojalvo, Necdet Kent'i şöyle anlattı: "Necdet Kent, Marsilya'da konsolosken Osmanlı kökenli ve bazıları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan vagonlar dolusu insanın sırf Yahudi dinine mensup olduklarından yakılmak üzere temerküz (toplama) kampına sevk edileceklerini öğrenir ve derhal harekete geçer. Tren istasyonundaki vazifeli Nazi subayına itirazda bulunur ve vatandaşlarının Türkiye'ye gönderilmek üzere kendisine teslimini ister. Necdet Kent, makamına döner, bir protesto notası hazırlar. Halbuki sen bütün tehlikeleri göğüsledin ve temerküz kampına giden trene bindin. Sen, Amerika'dan gelip, hikâyeni senden dinlemek ve filme almak isteyen Victoria Barret'i tersledin ve 'Ben vazifemi yaptım o kadar! Filme alacak bir şey yok. Lütfen beni rahat bırakın' dedin ve ben kulaklarıma inanamadım.
Ancak, 'Türklüğe karşı yürütülen kampanyayı durduracak bilgi sendedir! Susmaya hakkın yok!' deyince konuştun ve sana karşı olan hayranlığım bir kat daha arttı."