Haberler

Toprak ve su

Tarih: 14 Ağustos 2007 Kaynak: Milliyet Yazan: Taha Akyol
Eski yazılarıma baktım, 23 Şubat'ta "Bir Damla Su" diye yazmışım. Ondan sonra da defalarca yazdım. CNN Türk'te kuraklık ve çevre sorunları üzerine bu süre içinde üç program yaptım.

Halbuki bazı okurlarım, "Seçimlerden önce niye yazmadın?" diye beni eleştiriyor! Yazmamışım, çünkü "imamlar"ın kazanmasını istiyormuşum!

Hâlâ "irtica"nın Türkiye'yi ne hale getirdiğini görmüyormuşum; çok doğuran, akılcılıktan uzak, medeni yaşamayı bilmeyen mürteciler su konusunda akılcı politikalar oluşturabilir miymiş?!

"İmam başbakan yağmur duasına çıksın"mış!

Halbuki, İstanbul'da en çok baraj Tayyip Erdoğan zamanında yapıldı.

Politizasyonun bu kadarı akıldışıdır! Söyleyecek söz de yoktur!

"Akılcı, bilimci, ilerici" muhteremler geçen ekim, kasım aylarında kuraklık olacak diye uyarmışlar mıydı yoksa?!

Mevsimsel kuraklıklar bilimsel olarak öngörülemez! Önümüzdeki kış aylarında ne kadar yağış alacağımızı kimse bilemez!

Bozkır'dan çöl'e doğru!
Uzun dönemli baktığımızda dünyada su kaynaklarının giderek yetersizleştiğini görüyoruz. Hem aşırı nüfus artışı ve bilinçsiz su kullanımı yüzünden... Hem de tabiatın tahribi, erozyon ve küresel ısınma yüzünden...

Bu sene yeterli yağış alsaydık bugünkü sıkıntılar olmayacaktı, ama bilinçsiz su kullanımı yüzünden Harran Ovası tuzlanmaya, Konya Ovası çölleşmeye devam edecekti!

Önümüzdeki yirmi yılda hiç kuraklık olmasa bile, kişi başına düşen "kullanılabilir su miktarı" yaklaşık yarı yarıya azalacaktır; nüfus artışı ve şehirleşme yüzünden!

Tarihçilere göre, 16. yüzyılda Anadolu nüfusu 8-10 milyon civarındaydı. O zaman da üst üste birkaç yıl kuraklığın yaşandığı dönemler olmuş; bu yüzden göçler, çatışmalar, isyanlar çıkmıştı!

Türkiye bir bozkır ülkesidir; az yağış alan bir coğrafyadadır.

Daha kötüsü "bozkır"dan "çöl"e doğru gidiyoruz yavaş yavaş!

Risk'i yönetmek!
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nden Meteoroloji Mühendisi Doç. Dr. Hasan Talı, kuraklık konusunda Türkiye'nin artık "kriz yönetimi"nden, "risk yönetimi"ne geçmesi gerektiğini belirtiyor. Yani kuraklık olduğunda su kullanımını nasıl yönetelim meselesinden öteye, artık "kuraklığı azaltma ve kuraklığa hazırlık yönetimi" gerekiyor; zihniyet ve örgütlenme olarak.

Dr. Tatlı'ya göre bu amaçla 1 liralık yatırım yapmak, 4 liralık kuraklık zararını önlüyor!

Yine Dr. Tatlı'ya göre, 1900 yılından itibaren istatistikler Türkiye'de kuraklık oranının artmakta olduğunu gösteriyor!

Artık geldiğimiz gibi gidemeyiz! Yeni bir anlayış ve örgütlenme gerekiyor. Yeni bürokrasi yaratmadan; suyla, tarımla, çevreyle ilgili birimleri koordine ve 'seferber' ederek.

En büyük su israfı tarımsal sulama ve endüstriyel su kullanımındadır. Hem en büyük su israfı hem de en büyük çevre tahribatı!

Musluktan akan suyun "idareli kullanımı" küçük bir oranı ifade etse de asla küçümsenemez, bilinçlenmeyi artırır üstelik. En önemli sorunumuz toprak ve sudur!

Sağcıyız, solcuyuz, Kemalist, liberal, muhafazakâr veya sosyalistiz! Kavgalar ederiz... Ama niye Türkiye'de güçlü Yeşil ya da Çevre hareketleri yok?! Bakın, TEMA vakfı, elbette şanlı ve saygıdeğer, fakat tek başınadır bu ölüm kalım savaşında!

Çölleşen ülkemizde bu da bilinç düzeyimizin fotoğrafıdır!
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.