Haberler

Çevresel muhalefet artıyor

Tarih: 15 Ağustos 2007 Kaynak: Cumhuriyet
Küresel yatırım ve ticaret, bir yandan su kaynaklarının kirlenmesini hızlandırarak, bir yandan da su kullanımını artırarak, su varlığı üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır. Bu durum, küreselleşmeye karşı çevresel muhalefetin en güçlü dayanak noktalarından biri haline gelmiş bulunmaktadır (BM 2000).

Yatırım ve ticaretin hızla serbestleştirilmesi, kirletici sanayilerin, doğal kaynakları ve çevreyi koruyucu kuralları yeterince güçlü olmayan azgelişmiş ülkelerde yoğunlaşmasını artırmıştır. Kirletici sanayi yatırımları, bu kuralların gevşek olduğu ülkelere göç etmektedir. Bu durum, söz konusu bölgelerdeki su kaynaklarını hızla tüketmektedir. Liberalizasyonun, su kaynakları üzerindeki etkisi bu anlamda açık biçimde olumsuzdur. Özellikle Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (NAFTA) özelinde ortaya çıkan sonuçlar, küresel su politikalarının meşruiyetini önemli ölçüde zedelemiş bulunmaktadır. Öte yandan ülkeden ülkeye değişse de bir ekonomide gayrisafi yurt içi hasıla başına düşen su miktarı olarak ölçülen 'su kullanma yoğunluğu' , ticaret hacminin artmasına bağlı olarak artmaktadır. Böylece kıt olan kaynakların tükenme hızı da artmaktadır.

1990-2002 yılları arasında Dünya Bankası tarafından verilen su alanındaki özelleştirme kredileri bu dönem sonunda üç kat artmıştır. Dünya Bankası 1990-1995 yılları arasında 21 adet özelleştirme kredisi vermiş, bu sayı 1996-2002 yılları arasında yaklaşık üç kat artarak 61'e çıkmıştır.

1990-2002 yıları arasında Dünya Bankası tarafından su temini kredisi verilen 276 proje üzerinde yapılan incelemede, bu kredilerin en az 84 adedinin su alanında özelleştirme şartı ile verildiği belirlenmiştir.

Dünya Bankası kredileri iki kategoride verilmektedir.

Bunlardan birincisi belirli projeleri ekipman dahil olmak kaydı ile finanse etmek üzere 5 ve 10 yıllık uzun vadeli yatırım kredileridir.

Diğeri ise 1-3 yıllık kısa dönem için verilen ve kurumsal reformlar için kullanılan yapısal uyum kredileridir.

Kredi verilen projeler üzerinde yapılan incelemeler, su konusunda verilen Dünya Bankası kredilerin en önde gelen şartının özelleştirme olduğunu ortaya koymuştur.

Yapısal Uyum Kredileri
Dünya Bankası 1980'lerde azgelişmiş ülkelerin kamu kurumlarında reformlar için yapısal uyum kredileri oluşturduğunu açıklamıştır.

1990'larda Dünya Bankası tarafından verilen yapısal uyum kredileri hızlı bir şekilde artmıştır.

1980'li yıllar boyunca 64 ülkeye 191 adet olmak üzere toplam 27.1 milyar dolar kredi veren Dünya Bankası, 1990'lı yıllar boyunca 98 ülkeye 346 adet kredi vermiştir. Bu kredilerin toplam tutarı bu dönemde 71.7 milyar dolar olmuştur.

Dünya Bankası'nın konuyla ilgili raporunda, bankanın 1980'li yıllardaki en önemli amaçlarından birinin bu alanda özel sektörün gelişmesi için teşvikler oluşturmak olduğu belirtilmiştir. Bu teşvik oluşturma çabaları daha sonra hızla artan bir şekilde özelleştirme talepleri olarak ortaya çıkmıştır. 1999'a kadar verilen yapısal uyum kredilerinin yüzde 70'i özelleştirme şartına bağlanmıştır.

1996-1999 yılları arasında Dünya Bankası'nca onaylanan 193 adet yapısal düzenleme kredisinin yüzde 58'ine karşılık gelen 112 adedi su alanında özelleştirme şartı ile verilmiştir. Dünya Bankası'nın yukarıda belirtilen teşvik ve özelleştirme politikaları sonunda, 1990'larda dünyada su ile ilgili özel şirketler sadece 10-15 ülkede aktif iken 2002 yılında bu şirketlerin 56 ülkede iş yapar duruma gelmişlerdir.

(Kaynaklar: Water Barons The Center For Public Integrity, 2003/ Center For Public Integrty Analyses)
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.