Haberler

Bütün sokaklar Gençlik Parkı'na çıkar

Tarih: 28 Ağustos 2007 Kaynak: Radikal Yazan: Canan Doğanlar

Ankara'nın ziyneti güzelim Gençlik Park'ı, hoyrat ellerde ne hale geldi. Ankaralılar, yolu başkentten geçmiş öğrenciler, hep birlikte bir şeyler yapabilir miyiz?

Evin değişik köşelerine serpiştirilmiş fotoğraflar demekti benim için Gençlik Parkı. Ortada annemle babam, etraflarında bülbül yuvası topuzları, apartman topuklu ayakkabılarıyla 70'lerin klişe görüntülerinde akrabalarımız, bir köprünün üzerinde duruyorlar poz poz. Arka fonda bir havuz, manzara fotoğraf stüdyolarında kullanılan ucuz görünümlü panolara ait değil, fıskiyesiyle, kayıklarıyla bozkırda gerçek bir vaha: Gençlik Parkı nikah dairesinin çıkışı. Aile birliğimizin resmi başlangıcı. Yaşım ilerledikçe, Gençlik Parkı, çarpışan otoları, uçan sandalyeleri, korku tüneli, küçük treni, sihirli aynaları ile çocukluğun çılgın gece hayatı; ilk gençlik yıllarında da okulu asıp çığlık çığlığa binilen gondol, ballerina, bugie bugieler demek oluvermişti.

Geçenlerde birkaç güzel fotoğraf çekme hevesiyle gittik, ömrün seyir defteri Gençlik Parkı'na. Bir dönem 100 liralık banknotların arkasında resmi bulunan parkın sembolü o güzelim havuzun suyu boşaltılmış, çoktan çürümüş kayıklar bir kenara yığılmış, çay bahçeleri kapatılmış, havuz parkın kalbinde kocaman gri betondan bir çöl haline gelmiş. Her yer çöp yığını, her yer viran. Gençlik Parkı ölmeye yatmış.

Aklımda hâlâ sandalda bir delikanlı görüntüsü var, aheste çekiyor kürekleri, yanında mahçup bir kız, belli ki aşkları taze. Bir baba geçiyor deniz bisikletiyle, canhıraş asılmış pedala, çocuklarının kolları dirsek hizasında suda. Çay bahçelerinde, semaverde demlenmiş tavşan kanı çaylar içiliyor, evden getirilen yemekler yeniyor, videoda gösterilen filmden Kemal Sunal'ın sesi yayılıyor etrafa.

Aklımdaki görüntünün bugün gördüklerim ile ne yazık ki hiçbir benzerliği yok. Yaşanmışlıklarımdan çalan bu yeni hal, meğer Melih Gökçek'in Parkı 29 Ekim 2006'ya kadar kapatma teklifinin ve "ondan sonra nostaljik Gençlik Parkı'nı bütün canlılığıyla göreceksiniz" vaadiyle AKM alanında tek tasarruf yetkisine haiz Milli Komite'yi ikna etmesinin neticesiymiş.

Bayramda açılmıştı
Halbuki, Cumhuriyet'in ilk yıllarında Ankara'nın planını yapmak üzere davet edilen Hermann Jansen, Gençlik Parkı'nı çağdaş bir eğlence-dinlence mekânı olarak tasarlamıştı. Böylelikle hem Ankara Çayı'nın bataklık alanı kurutulacak hem de Cumhuriyet'in yeni başkentinde yaşayanlar için kentsel açık ve kamusal alanların kullanımı konusunda bir örnek oluşturulacaktı. Plan, 1936'da Atatürk'ün başkanlığında yapılan bir Bakanlar Kurulu toplantısında onaylanmış ve adıyla müstesna park, çok anlamlı bir günde, 19 Mayıs 1943 Gençlik ve Spor Bayramı'nda açılmıştı.

1933 yapımı Sergi Evi 1946 yılında Opera'ya dönüştürülmüş, 1951'de İtalyan lunaparkı açılmış, sağlık müzesi, heykelleri ve gezinti yolları ile park kamusal alanın nitelikli temsilcisi olmuştu. 1957 yılında halkın demiryolu sevgisini artırmak üzere Eskişehir Cer Atölyesi'nde üretilen iki küçük buharlı lokomotif "Mehmetçik" ve "Efe" 1750 m2'lik mesafeyi Havuzbaşı ve Esmen istasyonları arasında gidip gelerek kat etmeye başlamıştı. Başvekil Adnan Menderes küçük lokomotiflerden o kadar etkilemişti ki büyüğünün yapılmasını istemiş ve böylelikle Türk işçi ve mühendislerinin şerefi olan ilk yerli buharlı lokomotif "Karakurt" imal edilmişti.

Gerçekten de, kısa zaman içinde, Gençlik Parkı toplumsal alandaki davranış kalıplarını biçimlendiren ve birarada yaşama kültürünün gelişmesine katkı sağlayan modernleştirici örnek bir simge haline geldi. Zenginlerin bile adabı muaşerete aykırı düşmekten tedirgin olarak gidebildiği Ada Lokantası, Fenerbahçe Restoranı ve daha sonra nikah dairesine çevrilen Göl Gazinosu açıldı. Bürokratlar, yabancı misyon, vekiller orada buluşurlar, sanatçılar sahne adabını orada öğrenirlerdi. Müzeyyen Senar'dan Zeki Müren'e kadar dönemin bütün büyük sanatçılarının nağmeleri yankılanırdı Gençlik Parkı'nın akşamlarında. Emel Sayın da henüz 17 yaşındayken ilk defa burada sahneye çıkmıştı. O dönemde gazinoya giremeyenlerin eğlencesi ise civardaki çimlerde hayran oldukları sanatçıları uzaktan da olsa dinlemekti.
'Bütün sokakları bu kentin Gençlik Parkına açılır
Bir sevgi ilkyaz sıcaklığında
Bir türkü yükselir uygarlıktan yana
Halktan yana emekten yana bilimden yana'
Oysa şimdi, Recep'in Yeri olarak bilinen çay bahçesi gibi 1957'den beri semaverde çaylar sunan yarım yüzyıllık gelenek temsilcilerinin mekanları kapatılmış, kiracılara su ve elektrik verilmez olmuş, pek çoğuyla davalık hale gelinmiş. Takvim 29 Ekim 2006'yı çoktan geçmiş ama 40-50 günde köprüler yapmakla övünen belediye, Gençlik Parkı'nı mezbele görüntüsünden nedense hâlâ kurtaramamış. Ama bu süre içerisinde 1 milyon 200 bin m2'lik Harikalar Diyarı yapımı tamamlanarak halka açılmış, 508 bin m2'lik Göksu Park 100 gün içerisinde faaliyete geçirilmiş bile. Büyükşehir Belediyesi'nin internet sitesinde Göksu Parkı'nın detaylı anlatımlarına, fotoğraflarına bakabilirken aynı sayfada Gençlik Parkı'nın sadece adresini görebilmek için bile olsa ulaşabileceğiniz bir web sitesinin olmayışından, bu bahtsız parkın maruz bırakıldığı tutumla, başkentin ideolojik rota değişimiyle, kentsel belleğin silinmesi ve yanlı tercihlerle tekrar yazılması gerçeği ile tekrar yüzleşiyorum.

Fotoğraf makinasını görür görmez gelip çekimi engelleyen belediyenin ANFA güvenlik görevlilerinin, fotoğrafçıya gösterdikleri hassasiyeti neden parkın huzurunu kaçıran şehir eşkıyalarına göstermediklerini anlayamıyorum. Parkı kapatmaya gerek olmaksızın bu değişikliği sağlayamamalarını o boylu poslu delikanlılara yakıştıramıyorum.
Halbuki Jansen daha plan aşamasındayken bile kent planı içinde parkın önemini "Gençlik Parkı, Ankara'nın ziyneti, imar planının en çarpıcı elemanlarından birisidir. Burada yapılacak başarısız bir düzenleme Ankara için bir felaket anlamında gelecektir" şeklinde ifade etmiş.

Kentsel dönüşüm adıyla varolanın tazelenmesi yerine yıkılması, başka kimlikler edindirilmek suretiyle tarihin yeniden kurgulanması, bir kentin toplumsal belleğin sürekliliğinden yoksun kılınması, değerlerinin yok sayılması eğilimlerinin kime zarar kime yarar verdiğini iyi düşünmek ve Gençlik Parkı'nın anılarımızda tozlanmasına izin vermemek, Ankaralı olarak en azından gönül borcumuzdur.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.