Siyanürle altın aranmasına karşı çıkan Kazdağı’nın eteklerinde yaşayan köylüler, siyanürcü şirkete dava açmaya hazırlanıyor.

Kazdağı’nda siyanürle yapılmak istenen altın madenciliğine karşı yörede yaşayanların mücadelesi gelişiyor. Kazdağı’nın eteklerindeki köylerde ilk olarak altın madenciliğinin tartışılıp kararlar alındığı potlaç-imece yemeği etkinlikleri birbiri ardı sıra gerçekleştirilmeye devam ediliyor.

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi, Küçükkuyu, Bahçedere ve çevre köylerinde oturan halk, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na Bilgi Edinme Yasası’na dayanılarak gönderecekleri dilekçelerde Bahçedere köyünde Global Madencilik tarafından maden arama faaliyetleri kapsamında sondaj yapıldığına dikkat çekiyorlar.

Dilekçede, sondaj faaliyetlerinin çevre sağlığı ve canlı yaşamı açısından taşıdığı riskere vurgu yapılarak; “Bizler, çocuklarımızın geleceğini yok edecek, toprağımızı, içme, kullanma ve yeraltı sularımızı kirletecek, bölgemizin doğasını telafisi olanaksız biçimde olumsuz yönde etkileyecek, yaşadığımız yerleri yaşanmaz hale getirerek bizi göçe zorlayacak olan maden işletmeciliğinin yapılmasına karşı çıkıyoruz” görüşleri dile getiriliyor.

Dilekçede ayrıca, altın madeni ile ilgili arama ve işletme ruhsatı ile işletme izninin verilip verilmediğinin bilgisi sorgulanırken, verilmiş olan ruhsat ve izinlerin geri alınması isteniyor.

Şirketiyle bir araya geldiler
Bahçedere köyünde gerçekleşen imece yemeğinde yöredeki altın madenciliği tartışılarak etkinliğe gelen pek çok çevreci ile köylüler el ele vererek yöreye sahip çıkmak kararı için dava açma kararı alındı. Yemeğe Marmara Çevre Platformu (MARÇEP),TEMA, Troya-İDA Platformu, Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği (BUĞDAY), Körfez Aktif Kadınlar Koop. gibi kurum temsilcilerinin yanı sıra, turizmciler, zeytinciler ve maden aramasını gerçekleştiren Global Madencilik sahibi ve çalışanları da katıldı.

MARÇEP bileşeni İmece Evi Sözcüsü İsmail Yenigün altın madenciliği nedeniyle Kazdağı’nın tek dalının dahi zarar görmesini istemediklerini, iznin hemen iptalini isteyeceklerini dile getirdi.

Emekli avukat Mehmet Öngen’in önerisi ile Bahçedere köylüleri, muhtarları Ahmet Ergin’in aktif katılımı ile toplu dava dilekçesi oluşturma kararı alkışlarla karşılandı.

Küçükkuyu Bahçedere Köyü Muhtarı Ahmet Ergin, “Zeytin Yasası’na göre zeytinlik sınırına 3 km’den daha yakın bir alana zeytin yağı fabrikası dışında herhangi bir sanayi kuruluşu kurulamaz, maden ocaklarına izin yok. Köyün içme suyu kaynağının üst kısmında sondaj faaliyetlerini sürdürüyor madenci şirket. İçme ve kullanma suyumuz kirlenecek” dedi.

Altın madeninin sahibi Hasan Gülaçtı ise hiçbir ağaca zarar vermek istemediklerini ileri sürerek, zaten kestikleri ağacın parasını orman işletmesine ödediklerini iddia etti.

Öte yandan, Kazdağı’nın eteklerinde bulunan Çan Belediyesi’nin girişimleri ile altın madenciliğine karşı mücadeleyi ön plana çıkarmak üzere “Kazdağı Yerel Yönetimler Birliği” adlı bir oluşum geliştirme çabalarının sürdüğü bildirildi.

Yüzlerce maden ruhsatı
Kazdağı’nın yüzde yetmişlik bölümü Çanakkale sınırları içinde kalıyor. Kazdağı ve eteklerinde onlarca şirkete yüzlerce maden arama ve işletme ruhsatı verildiği dile getiriliyor. Orman Mühendisleri Odası eski Genel Başkanı Salih Sönmezışık da, Kazdağı’nda 400 ayrı noktada maden arama ruhsatı verildiğini belirtiyor.

Balıkesir sınırları içinde kalan Kazdağı’nın yüzde otuzluk bölümü ise milli park ilan edilmiş durumda. Buna rağmen milli parkın 1/3’lük bölümünde madenciler maden işletme ruhsatı almışlar. Çanakkale’de ilçeler ve köyler dahil yaklaşık 500 bin kişi yaşıyor ve hemen tüm nüfus için içme kullanma tarımsal su kaynağı Kazdağı.